Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yalnızca tek bir tarafı savunulan bir konunun iki tarafını akıllı bir şe­ kilde değerlendirecek muhakeme gücü kadar ender bu­ lunan zihinsel bir meleke daha olmadığı için de, doğru­ nun şansı, her bir parçasının şansı kadardır, doğrunun bir parçasını içeren her görüş yalnızca savunucu bulmakla kalmaz, dinlenmek için savunulur.
Bir şey ne kadar asil, ve mükemmelse o kadar geç ve yavaş olgunluğa erişir. Erkek muhakeme gücü ve akli melekelerini kullanma olgunluğuna yirmi sekiz yaşından önce güç bela erişirken, kadın ön sekizinde erişir..
Reklam
İnsanların çoğunun muhakeme gücü körleşmiştir. Kendilerine doğrudan dokunmayan, sivri ucu ısrarla sert bir şekilde duyularına kadar nüfuz etmeyen şey, onları neredeyse hiç harekete geçirmez; ancak gözlerinin önünde cereyan eden, duygularına dokunacak en ufak şey bile içlerinde ölçüsüz bir tutkuyu ateşler. İşte o zaman duyarsızlıklarının yerini gereksiz ve aşırı öfke alır.
İyi olan herkesle anlaşacağız diye bi şey yok. Çok iyi biri olup abuk subuk işlerle meşgul olmakta olan insanlar tanıyorum. İyi oluyor da muhakeme gücü zayıf oluyor mesela. İyi oluyor da yanlış insanları mıknatıs gibi çekiyor mesela. İyi oluyor da dolduruşa çabuk geliyor mesela.
İnsanlar kişisel gelişimleri için içlerindeki potansiyelden uzaklaştırılıyorlar. Gençliği yüceltmeleri söyleniyor ama gençlik aslında deneyimsizliği, muhakeme yeteneğinin yokluğunu ve fevri kararları temsil ediyor.
İnsanların çoğunun muhakeme gücü körleşmiştir. Kendilerine doğrudan dokunmayan, sivri ucu ısrarla sert bir şekilde duyularına kadar nüfuz etmeyen şey, onları neredeyse hiç harekete geçirmez;
Reklam
Yöneticinin entelektüel özellikleri:
a) Genel kültür (tek konuda uzmanlaşmak yerine birçok konuda ve işletme fonksiyonları hakkında bilgi sahibi olmak) b) Mantıklılık (genelden ayrıntılara, ayrıntılardan genele ulaşabilme yeteneği) c) Analiz ruhu (Bir olayın nedenlerini analitik olarak incelemek) d) Sentez ruhu (bir olayın değişkenlerini bir çözüm veya plan yapmak için bir araya getirmek) e) Sezgi gücü (İmkân, fırsat ve tehlikeleri önceden görebilmek) f) Hayal gücü (geleceğe ilişkin olayların muhtemel gelişmelerini zihinde canlandırmak) g) Muhakeme (yargı) gücü (iyiyi kötüden, doğruyu yarılıştan, haklıyı haksızdan ayırdedebilmek) h) Düşüncelerini konu ve sorunlara odaklaştırabilme yeteneği i) Düşüncelerini açık seçik ifade edebilme yeteneği
İyi olan herkesle anlaşacağız diye bi şey yok. Çok iyi biri olup abuk subuk işlerle meşgul olmakta olan insanlar tanıyorum. İyi oluyor da muhakeme gücü zayıf oluyor mesela. İyi oluyor da yanlış insanları mıknatıs gibi çekiyor mesela. İyi oluyor da dolduruşa çabuk geliyor mesela.
İyi olan herkesle anlaşacağız diye bi şey yok. Çok iyi biri olup abuk subuk işlerle meşgul olmakta olan insanlar tanıyorum. İyi oluyor da muhakeme gücü zayıf oluyor mesela. İyi oluyor da yanlış insanları mıknatıs gibi çekiyor mesela. İyi oluyor da dolduruşa çabuk geliyor mesela.
bütün muhakeme gücü donmuş gibiydi..
Reklam
Dinleyen insan öğrenir, dinleyen insan neyi yapıp neyi yapmaması gerektiğinin kararını alabilir, dinleyen insanın muhakeme gücü gelişir, dinleyen insan bilinçlenir, büyür, gelişir, dönüşür ve en önemlisi de düşünme sanatını kavrar. Düşünmek de sadece zihnin bir hüneri değildir zira... Kalbin de dinlemeye çekilip geleni anlama ve kabul etme süreci vardır. Kalbin de bir karar alma yetisi vardır.
Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla
Tîn Sûresi / 1-2-3-4.Ayet Tîn’e ve zeytûne,* Sînâ dağına ve şu güven veren şehre (Mekke’ye) andolsun ki biz insanı hakikaten en güzel biçimde yarattık. * Bunlar bir görüşe göre incir ve zeytin olarak meyve ismidir. Allah’ın yemini bunların faydasından dolayıdır. Diğer görüşlere göre bunların eski zamanlardan beri bolca yetiştiği yer olan, Filistin’e/Beytü’l-Makdis’e işaret vardır ki bu, bundan sonraki iki âyete daha uygundur. Çünkü buralarda Hz. İsa, Hz. Musa ve Hz. Muhammed’in (aleyhimüsselâm) peygamberlik görevleri vardır. Tîn Sûresi / 5.Ayet Sonra onu (isyanı, vahiy yolundan sapması, hep kötü şeyleri düşünüp yapması yüzünden) aşağıların aşağısına çevir(ip indir)dik. Allah, insana muhakeme ve irade gücü ve yeteneği vermiştir. Kulağını, gözünü, gönlünü, aklını vahiyden koparıp hevâ ve hevesine bağlayan insan, Allah’a olan nankörlüğü, O’nu inkârı, ilâhî hükümleri tanımaması ve hareketlerindeki isyanı sebebiyle Allah katında hayvanlardan da aşağı olmayı ve cehennemin en alt tabakasına gitmeyi hak etmiştir. Tîn Sûresi / 6.Ayet Yalnız iman edip de sâlih (sevaplı) amel (ve hareket)lerde bulunanlar hariçtir. Çünkü onlar için ardı arkası kesilmez bir mükâfat vardır. Tîn Sûresi / 7.Ayet O halde (ey insan! Bunca delillerden) sonra dini (hesap gününü) hangi şey sana yalan saydırabilir? Tîn Sûresi / 8.Ayet Allah, hükmedenlerin en iyi hükmedeni (ve hükmü en iyi olan) değil midir? “Belâ ve ene alâ zâlike mine’ş-şâhidîn” (Evet, hâkimler hâkimidir, ben de buna şahitlik edenlerdenim.) demek, Peygamber Efendimiz’in tavsiyesidir.
Bir çocuğun malûmat veya muhakeme gücü açısından müderrislerinden üstün olması, hele kendisi de bunun farkındaysa onun aleyhinedir.
“ Toplumca doğru kabul edilen hemen hemen her şey, yanlıştır. Toplumların düşünme kapasitesi düşük, muhakeme gücü ise çok azdır. ”
Arthur Schopenhauer
Arthur Schopenhauer
988 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.