Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Oblomov'un Olga'ya Mektubu
"Bu kadar sık görüşürken benim yerime mektubumun gelmesi seni her halde şaşırtacak, fakat sonuna kadar okuyunca göreceksin ki başka türlü yapamazdım. Bu mektubu çok daha önce yazmış olmalıydım; o zaman ikimiz de sonradan duyacağımız birçok vicdan azaplarından kurtulmuş olurduk. Ama gene de geç kalmış değilim, birbirimizi o kadar çabuk, o
Mümkün olsa çok iyi olurdu :)
"Bundan sonra dünyayı ikiye bölüyoruz, sen bir yarısında dolaşıyorsun, ben de öbür yarısında..."
Reklam
''Bu kadar sık görüşürken benim yerime mektubumun gelmesi seni her halde şaşırtacak, fakat sonuna kadar okuyunca göreceksin ki başka türlü yapamazdım. Bu mektubu çok daha önce yazmış olmalıydım; o zaman ikimiz de sonradan duyacağımız birçok vicdan azaplarından kurtulmuş olurduk. Ama gene de geç kalmış değilim, birbirimizi o kadar çabuk, o
OBLOMOV’UN OLGA’YA MEKTUBUKitabı okudu
Mümkün olsa çok iyi olurdu. :)
"Bundan sonra dünyayı ikiye bölüyoruz, sen bir yarısında dolaşıyorsun, ben de öbür yarısında..."
Sayfa 154
Oblomov'un Olga'ya Mektubu
"Bu kadar sık görüşürken benim yerime mektubumun gelmesi seni her halde şaşırtacak, fakat sonuna kadar okuyunca göreceksin ki başka türlü yapamazdım. Bu mektubu çok daha önce yazmış olmalıydım; o zaman ikimiz de sonradan duyacağımız birçok vicdan azaplarından kurtulmuş olurduk. Ama gene de geç kalmış değilim, birbirimizi o kadar çabuk, o
Ah Selilm’im. Bana anlatsan dinlerdim!
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gerçekten böyle bir şey olsa çok iyi olurdu.
Mümkün olsa da haftada bir kez, çalışanlar işverenin kulağını çekebilseler ya da onun hakkındaki olumsuz düşüncelerini yüzüne karşı söyleyebilselerdi, sinir gerginliği büyük ölçüde azalırdı.
Sayfa 58 - Say YayınlarıKitabı okudu
Bizi hedefimize kolaylıkla ulaştıracak olan bir konuşmayı niçin başaramıyoruz?" diye soracak olursanız, cevabımız: "Bunun tek bir nedeni var, o da bilinmeyene karşı duyulan korkudur" olurdu. Çünkü hiç bir zaman, karşımızdaki rakibin, bize nasıl bir tepki göstereceğini önceden bilemeyiz. Bu yüzden, mahçup ve gülünç bir duruma
Mektup Bu kadar sık görüşürken benim yerime mektubumun gelmesi seni her halde şaşırtacak, fakat sonuna kadar okuyunca göreceksin ki başka türlü yapamazdım. Bu mektubu çok daha önce yazmış olmalıydım; o zaman ikimiz de sonradan duyacağımız birçok vicdan azaplarından kurtulmuş olurduk. Ama gene de geç kalmış değilim, birbirimizi o kadar çabuk,
Önsöz Ondokozuncu yüzyılın ikinci yarısında bütün Avrupa'yı meşgul eden, yüzbinlerce insanın hayatına mal olan, Napoleon 1'in Rusya'ya hücumundan Birinci Dünya Savaşma kadar geçen devrede en çok insana zayiat verdiren ve askerî bakımdan da kötü idare edilen savaş şüphesiz ki Kırım Savaşı'dır. Osmanlı İmparatorluğu'na hasta adam diyen Rus
Sayfa 9 - EREN Yayıncılık ☪ 1.Baskı - Eylül 2002, İstanbulKitabı okudu
217 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.