Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Meşe'ye bir de burdan bak, müthiş.
Oldukça yaşlı olsa gerek. Neredeyse ölmüş. Dikkatini çekerim, kısmen ölü, tamamen ölmüş değil. Açıkça içini gösteren çok derin bir yarası var ve bu derinliklerin içi boş. Kalbini gösteriyor. Ancak, oldukça üstünkörü bir botanik bilgisiyle asıl kalbinin bu olmadığını biliyoruz; özü, diri odunsu kısmıyla kabuğu arasında dolaşıma devam ediyor. Bu geniş yara kıvrımlı kenarıyla beni nasıl da etkiliyor! Rüzgar oradan içeri girip meşeyi havalandırıyor. Eğer bir fırtına çıkarsa oraya bir seyyah sığınabilir veya bir münzevi ya da bir orman Diyojen'i orada barınabilir. Ama özü, kabuğu ve odunsu kısmı arasında deveran eder ve güneşi yeşerten yaptaklarına hayat suyu iletir. Sararana ve sıcaktan yanana kadar yeşerir, ormanin yaşlı kahramanının ayaklarının dibine, kök sarmallarının güçlü kolları arasında yerin üzerine düşer ve gelecek baharın yeni yapraklarını besleyecek olan çürümüş yapraklarla karışık gübreyi oluşturur. Onun kök sarmallarının, kollarının binlerce parmağını toprak altına daldırışını bir görsen! Tıpkı üst dallarının gökyüzünü kavradığı gibi toprağı sımsıkı tutan kollar.
Sayfa 13 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Aldılar bulutları yorgun düşlerimizden Farkında mısın, hayat gidiyor elimizden
Sayfa 667
Reklam
İnsan Yeryüzünde nasıl yürümeli
Peki bir insan nasıl durmalı yeryüzünde, nasıl yürümeli? Bir çatı ya da bir sığınak mı aramalı kendisine; yoksa bir ağaç gölgesi mi bir süre konaklayacağı. Yahut bir vaha mı bulmalı,giderek büyüyen çöle karşı yurtlanacağı bir dünya cenneti.Koşturmalı mı bu heyecanların ardından, yoksa uzağından mı kalmalı şu süregiden hayhuyun?Bir dost yüzüyle mi yetinmeli - o da bulabilirse şayet - yoksa bir münzevi gibi mi yaşamalı şu hayatın mürai hızına ve insanların yüzlerine sinmiş olan şu sinik kayıtsızlığına inat: ulaşması gereken ufkuyla arasına örülmeye çalışılan duvarları ısrarla aşmaya çalışarak sürdürmeli mi yürüyüşünü, bu minval üzere ve sonuna değin
Sayfa 119 - Metamorfoz Yayınları 1.baskı
Biraz dinlen ve yürü, kabuğuna dön, uyan İnandığın her vuslat bir ayrılık dağıdır Toprağa bak, gülümse, müsterih ol ve dayan Hayat, bir inkisarın mutlu karanlığıdır
Sayfa 593
Yirmi altı yaşıma kadar münzevi bir hayat yaşadım. Ne mektebe gittim ne de geçlik hayatı yaşadım. Yalnızlığın bana verdiği can sıkıntısıyla yazmaya başladım. On üç yaşımdan beri yalnız yazı yazdım, beni bu yazılar avuttu, yazdıklarımla yaşadım..
Artık ilgilenmiyorum seninle Demiştin de hayat başaklar gibi Tutuşup yanmıştı avuçlarımda Şimdi bir cümleden ibaret dünya Ben ancak bir tarih kitabı kadar İlgileniyorum seninle
Sayfa 532
Reklam
Sevdalı her buluttan ruhuma hayat veren Her yağmur damlasından bana bakan sen misin Yoksa şimşekler çakıp yıldırımlar gönderen Gökler gibi kalbime kapanıp küsen misin
Sayfa 428
Bireylerin Hayatta Kalma Noktasındaki Çeşitlilik Durumu
Biyolojide yaşamın sürebilmesinin en büyük aracı, her nesilde ve her bireyde çeşitlilik üretebilmektir. Yaşam, ancak sınırsız çeşitlilik söz konusu olursa çevre şartlarındaki kestirilemeyen değişimlere uyum sağlayabilir. Bireylerin hepsi tek tip ve “mükemmel” özelliklere sahip olsaydı o “mükemmel” özelliklerin dezavantaj oluşturabileceği herhangi
Tekrarı olmayan yolun sonunda "Elveda!" demiştir bana da hayat
Sayfa 442Kitabı okudu
587 öğeden 381 ile 390 arasındakiler gösteriliyor.