Övgüye layık olan üstündür inancında
Belaları aşmış ellerden
Göz koyan olurken gözünden
Yeminler ile kandırılır bahanesi gururu olan
Vicdanın avında odur avlanan
açılır ardana kadar
Isdırap zindanları
Harpten yara almaz hileyi bilen
Kazanmıştır savaşını çoktan en güçlü karşısında
Korkutmaz hırsını üstün tutanı
yenilgilerin en karanlığı bile
Görse aydınlığın suretini
Melekler yoluna ağlar ağlar nazından
Roma(latin) edebiyatının güneşi, otoriteler tarafından eserleriyle yaşadığı çağın ve sonrasının edebiyatlarını etkilemesi bakımından en büyük isimdir. Kant’ın “prolegomena’ya” başlamadan önce şu sözlerle alıntıladığı şair, “ignavum, fucos, pecus a praesepibus arcent,(arılar, kovanlarının içinde vızıldıyorlar ne tembel bir toplam). Ve yine dante,
Özlenen sevgili sesleri
ölülerin, ya da bizim için
ölüler gibi yitip gidenlerin.
Bazen konuşurlar bizimle düşlerimizde;
bazen düşüncelerimizde duyulurlar.
Ve bir an için onların yankılarıyla
başka yankılar döner bize yaşamlarımızın ilk şiirinden -
uzaktan uzağa duyulan bir ezgi gibi gecede
—Konstantinos Kavafis (Çeviri, Cevat Çapan)—
Hürriyet, Ey sonsuz zamanın yüce anası, giysilerin uğruna ölenlerin kanıyla erguvanlaştı! Tahtın altın çarmıha gerildiği yer, tacın dikenli taçtır. Ey çarmıha gerilmiş ana, despot sağ eline bir çivi çaktı, zorba hükümdar ise sol eline.