Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İlim ile Bilim arasındaki fark nedir? Atatürk'ün İlminin Manası Nedir?
Mustafa Kemal Atatürk'ün sahip olduğu ilmin ne anlama geldiğini Atatürk'ü dine yamama çabalarını boşa çıkarmak için açıklamak zorundayım. Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerini bilmek, öğretmek, öğrenmek aşamasını geçtik. Şimdi o sözlerin manasını öğrenerek yarım kalan devrimi tamamlama aşamasına geçiyoruz. İlim sahibi olmak
Mustafa Kemal Atatürk'ün:
"Bir Türk dünyaya bedeldir." sözü Mübariz'in baskınından sonra bir kez daha tastik edilmişti."
Sayfa 201 - ZENGİN YAYINCILIKKitabı okudu
Reklam
KUR'AN AYETLERİNİN SAYISI
Said Nursi: "Kur'an... ondört asır müddetinde her dakikada altıbin altıyüz altmışaltı ayetleri, kemâl-i ihtiramla (kusursuz saygı ile) hiç olmazsa yüz milyondan ziyade insanların dilleriyle okunuyor."(1) Keskinoğlu da şöyle demektedir: Ayetleri yuvarlak rakam olarak 6666 sayarlar. Bazılarınca daha azdır. Çünkü mukattaatı bir ayet
Sayfa 85 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
Mustafa Kemal Paşa'nın ifade ettiği gibi, Türk ordusundaki subay ve komutanlar kendilerine verilen vazifeyi yerine getirmeyi adeta bir namus borcu olarak görüyorlardı. Büyük Taarruz'un ikinci gününde Başkomutan'a verdiği sözü yerine getiremeyen 57. Tümen Komutanı Albay Reşat Bey'in (Çiğiltepe) hayatına kıyması da bunun acı bir örneğiydi.
Sayfa 425 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Mobbing Bank Diyor ki;
Atatürk'e Din Şemsiyesi Giydirerek Aldatmak Yolda İlim ve din karıştırılır. İlim, bilim demek değildir. Bilimi dünyada isteyen her insan öğrenebilir. İlim bilim demek değilse nedir? Mustafa Kemal Atatürk; ' hayatta en hakiki mürşit ilimdir diyerek ne demek istemiştir? Atatürk'ün bilim kelimesini bilmediğini kimse iddia edemez.
"1. Dünya Savaşı'na girmemek elbette son derece iyi olurdu. Fakat buna maddeten imkân yoktu. Çünkü katılmamak, silahlanmış bir tarafsızlığı, yani Boğazların kapalı bulundurulmasını gerektiriyordu. Halbuki vatanımızın coğrafi konumu, İstanbul'un stratejik durumu, Rusların İtilaf hükümetleri yanında yer alması, bizim seyirci kalmamıza
Sayfa 274 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Mustafa Kemal ve Fethi Bey aynı mektupta; Bulgarların işgali altında bulunan Edirne'nin taarruz edilerek bir an önce kurtarılmasını amaçlayan bir harekâtın nasıl icra edilebileceğini de detaylı olarak şöyle anlatmışlardı: "Taarruz hareketinin bir an bile tehiri doğru değildir. Edirne günden güne kuvvetini kaybetmekte ve düşmeye
Sayfa 20 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Mustafa Kemal paşadan Cemal Paşaya uyarı !
Şunun veya bunun pazu kuvveti ile vaziyete hâkim olmasına ihtimal yoktur. Binaenaleyh, "sen şöyle veya böyle hareket edersen Enver Paşa memlekete girer" gibi tehditlerin de manası yoktur. Size arkadaşça yapabileceğim tavsiye şudur: Türkiye halkının idare ve akide şekillerinde, Allahın inayeti ile hasıl olmuş olan inkılabın mahiyetini, ehemmiyetle tet kik ediniz. Millet nazarında, itibar ve mevkiin iadesi için, sakin ve mütevekkil çalışınız. Enver'in sözü ile harekette, onunla herhangi bir teşrik'i mesainizde nekpet ve vehameti davet edeceğinde tereddüde mahal yoktur. Bu mektuba açık, kati kanaatınızı bildiren cevabınızı bekleyeceğim. Bu samimi nasihatlarımı dinler ve hareketlerinizi ona göre ayarlarsanız, zamanın lehinize çalışacağından ümitli olabilirsiniz.» Bazı parçalarını aldığımız bu mektup da, Mustafa Kemal'in imzasını taşır. Mustafa Kemal, artık Sakarya zaferini kazanmıştır. Yolu bellidir. Cemal Paşanın tarihsiz, fakat Münih'ten yazdığı mektup ise, pek telaşlı bir teslim mektubudur. Şu satırları alalım: «İcraat ve teşebbüsatımda, fikir ve mütalaalarınıza tamamen iştirak ederim. Enver'in, son zamanlardaki hareketleri, aramdaki münasebetleri tamamen kesmiştir.kaç
M.Kemal Paşa ile Cemal Paşa mektuplaşmaKitabı okudu
“Bilge Han'ın "Türk! Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe senin ilini ve töreni kim yıkabilir?" sözü, Osmanlı'nın "Devlet-i ebed müddet" inancı ve Mustafa Kemal'in "fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır!” sözleri, hüsnüniyetli dilekler değil, binlerce yıllık bir tarih tecrübesinin ifadeleridir”
Reklam
Cumhuriyet'in ünlü Adliye Vekili Mahmut Esat Bozkurt'un diline peleseng ettiği ve yeri geldikçe tekrarladığı bir sözü nakledilir: "Mümkün olsa şu iki kişi aleyhinde konuşanların dillerini kestirirdim; Biri Talat Paşa diğeri de Mustafa Kemal Paşa!"
Mustafa Kemal (yarbay) işte o meşhur sözü ;
«- Size ben, taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum; biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde, yerimizi başka kuvvetler ve başka kumandanlar alabilir…» *** Mustafa Kemal o dakikaları hatıratında ancak birkaç söz, fakat derin bir duygululukla belirtir: «- Düşününüz, işte bu bir andı…» Evet karar anı gelmiştir. Karaya çıkan düşman, 8 taburdan faz-lardır. Arkadan 57. Alay yetişir. Gerçi Mustafa Kemal'in kuvveti düşmana bakarak zayıftır. Ama derhal süngü taktırır. Hücum emrini verir. Sabah saat 10.00. Çanakkale'de artık süngüler konuşmaya başlamıştır. Ve bu konuşma, sonuna kadar devam edecektir. İşte Mustafa Kemal'in bu kararını verdiği ve süngü hücumunu başlattığı yere, simdi «Kemal Yeri» denilir. Ve orada mütevazi bir mermer sütun üzerinde bu sözler yazılıdır. Sağdan soldan diğer kuvvetler de yetişir. Mustafa Kemal, Conkbayırı'ndan harekâtı idareye başlar. Bu harekâtı anlatırken onun sözleri şunlardır: «- Herkes öldürmek ve ölmek için düşmana atılmıştı… Zaten bu, verilmiş bir emirdir: «- Size ben, taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum; biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde, yerimizi başka kuvvetler ve başka kumandanlar alabilir…» Öyle de oldu. 57. Alaya gelince? Ondan bu kubbede bâki kalan, bir son «Allah, Allah!» sedasıdır. Çünkü bu muharebede, 57. Alay, tamamen eridi…
Sayfa 235Kitabı okudu
Mustafa Kemal bu arada, padişaha özel bir mesaj göndererek, ona, atası Sultan Osman'in gördüğü bir rüyayı hatırlatmışt. Halk dilinde anlatlan bu rüyaya göre, hanedanının kurucusu Sultan Osman, iiç kitaya gölge veren ve yüz milyon Müslüman'ı barındiran kutsal ağacın dallarının kesilmiş ve sadece gövdesinin kalmış olduğunu görmüştü. Kemal, padişaha, ""Bu kutsal ağacın kökleri kalbimizde gömülüdür,' diyordu. Meclis'in ilk ve. son sözü, padişah ve hatteye bağlılığını belirtmek olmuştu. Bu çeşit duygular, Anadolu'nun daha ger kalmış kesimleri için değerli bir propaganda oluyordu. Onun için, yerinde bir düşünüşle, basılıp dağıtıldı.
Sayfa 267 - Altın KitaplarKitabı okuyor
SUS!
Kadın, bilmeyene nefs, bilene nefes'tir, Şems-i Tebrizi. Tanrı, erkekleri evcilleştirmek için kadınlan yarattı, Voltaire. Kadını, şarabı, şiiri, müziği sevmeyen, ömrü boyunca ahmak kalır, Goethe. Uygarlık için ölçü, kadınların toplum üzerindeki etkisidir, Emerson. Benim en parlak başarım, eşimi benimle evlenmeye ikna etmiş olmamdır,
Sayfa 122 - Kırmızı Kedi Yayınevi / 3.Basım 2015Kitabı okudu
291 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.