Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bunlar hanidir 'Atatürkçü' geçiniyorlar ya, Allah sizi inandırsın, Mustafa Kemal'in bir tek sözü, bir tek ilkesi üzerinde bile doğru dürüst düşünmemiş, neyi nasıl ele alacağını uygulayacaklarına kafa yormamışlardır.
Sayfa 157 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Zihin dünyasında kalın çizgilerle iz bırakan kitapların başında Beyaz Zambaklar Ülkesinde geliyordu. Rus yazar Grigory Petrov tarafından yazılmıştı. 1800'lerde perişan durumda olan "bataklıklar ülkesi" Finlandiya'nın bir avuç yurtsever aydın tarafından nasıl "beyaz zambaklar ülkesi"ne dönüştürüldüğünü anlatıyordu. Ekonomik, siyasi, kültürel devrim örneğiydi. Bilime ve ulus devlete dayalı topyekün kalkınma modeliydi. Türk devrimiyle birebir örtüşüyordu. Mustafa Kemal'i heyecanlandıran, işte bu benzeşmeydi. Bu kitaptan bazı alıntılar kullandı. "Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur" sözü, Beyaz Zambaklar Ülkesinde'ndi. Çok şaşırtıcı bazı tesadüfler de vardı. Beyaz Zambaklar Ülkesinde Beyaz Zambaklar Ülkesinde'nin baş kahramanı Johan Snelman 1881'de, Mustafa Kemal'in doğduğu yıl ölmüştü. Ve kitap, cumhuriyetimizin doğduğu yıl 1923'te yazılmıştı. Mustafa Kemal tarafından askeri okul müfredatına eklendi. 70'li yıllara kadar Türkiye'de en çok satan yabancı kitaptı.
Sayfa 286Kitabı okudu
Reklam
Milletlerin kaderine yön veren insanlar ve olaylar vardır. Türkler; "Anadolu Coğrafyasını" Hoca Ahmet Yesevi ile tanımış; kefenlik beyaz elbise giyip şehit olmayı göze alan Alparslan'la "Vatan" kılmış; Dünyayı bir padişaha az, iki padişaha çok gören Yavuz Sultan Selim'in, Çaldıran Savaşı öncesinde gördüğü gevşekliğe karşı "karısı ile oturmak isteyenler kalsın, merd olanlar beni takip etsin" diyerek tek başına atını sürmesi, Sina çölünü geçerken yayan yürümemesini söyleyenlere karşı "önde Resulullah yürürken, ben ata binmem" diye cevap vermesi Hilafetin kapısını almış; Kanuni Sultan Süleyman'ın çevresinin tesirinde kalıp, Şehzade Mustafa'yı katli ile de İmparatorluk duraklama dönemine girmiştir. Padişahın, Yeniçeri ocağını ip cambazlarını kabulü ile ordu bozulmuş. Abdülhamit Han'ın politik manevraları ile Avrupa 30 sene kendi problemleri ile uğraştırılmış. Mustafa Kemal'in "ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir..." sözü ile yeni bir devletin temelleri atılmış.
Rönesansımız
Mustafa Kemal'in büyük projesi, Osmanlı'nın kuruluşundaki 13. yüzyıl felsefesini tekrar canlandırmak ve özellikle Yavuz Selim'den sonra Araplaşmış olan Osmanlı uygarlığını yeniden Anadolulu kılmaktır. Büyük bir asker olduğu kadar, önemli bir kültür adamı olan bu dahinin ele aldığı kültür dönüşümü ve "Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür” sözü, bizim Rönesansımız, yani yeniden doğuşumuz olarak algılanmalı. Mustafa Kemal ne Batı taklitçisidir ne de Doğu mistiği. O, Türkiye Cumhuriyeti'ni kendi toplumsal özü, yani Anadolu kültürü üzerinde yeniden inşa etmeye çalışmış bir devrimcidir.
Sayfa 93 - Doğan KitapKitabı okudu
Mustafa Kemal (yarbay) işte o meşhur sözü ;
«- Size ben, taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum; biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde, yerimizi başka kuvvetler ve başka kumandanlar alabilir…» *** Mustafa Kemal o dakikaları hatıratında ancak birkaç söz, fakat derin bir duygululukla belirtir: «- Düşününüz, işte bu bir andı…» Evet karar anı gelmiştir. Karaya çıkan düşman, 8 taburdan faz-lardır. Arkadan 57. Alay yetişir. Gerçi Mustafa Kemal'in kuvveti düşmana bakarak zayıftır. Ama derhal süngü taktırır. Hücum emrini verir. Sabah saat 10.00. Çanakkale'de artık süngüler konuşmaya başlamıştır. Ve bu konuşma, sonuna kadar devam edecektir. İşte Mustafa Kemal'in bu kararını verdiği ve süngü hücumunu başlattığı yere, simdi «Kemal Yeri» denilir. Ve orada mütevazi bir mermer sütun üzerinde bu sözler yazılıdır. Sağdan soldan diğer kuvvetler de yetişir. Mustafa Kemal, Conkbayırı'ndan harekâtı idareye başlar. Bu harekâtı anlatırken onun sözleri şunlardır: «- Herkes öldürmek ve ölmek için düşmana atılmıştı… Zaten bu, verilmiş bir emirdir: «- Size ben, taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum; biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde, yerimizi başka kuvvetler ve başka kumandanlar alabilir…» Öyle de oldu. 57. Alaya gelince? Ondan bu kubbede bâki kalan, bir son «Allah, Allah!» sedasıdır. Çünkü bu muharebede, 57. Alay, tamamen eridi…
Sayfa 235Kitabı okudu
Mustafa Kemal, “ Muasır medeniyete yetişeceğiz!” dediği zaman, biz bu söze inanıyorduk. Şimdi aynı sözü söyleyen politikacılara gülünüyor, gülenler haklıdır. Çünkü emperyalistin kucağında çağdaş uygarlık düzeyinde olunamayacağını gençlerimizin çoğu biliyor artık.
Sayfa 593 - Nesin YayıneviKitabı okudu
Reklam
Millet sevgilisini kaybetti...
Mustafa Kemal'in ölümünden sonra ,Fevzi Çakmak'ın Cumhurbaşkanı seçileceğinden korkuyorduk.İsmet Paşa seçilince rahatladık.Annem radyoda haberi dinledikten sonra ,"artık bu millet sevgilisini kaybetti, kocasıyla uslu uslu oturması gerekecek bundan böyle "dedi.Sefika bunu bir espiri yaparcasına değil,ağlayarak söylemişti.Çok daha sonraları Lord Kinross'un Atatürk kitabının ilk sayfalarda yer aldı annemin bu sözü.
Sayfa 166 - Yapı Kredi yayınları
Kurtuluş Savaşı sonrası bambaşka bir dönemdi. Alabildiğine yoksulduk ama sonsuzcasına umutluyduk. Mustafa Kemal, "Muasır medeniyete yetişeceğiz!" dediği zaman, biz bu söze inanıyorduk. Şimdi aynı sözü söyleyen politikacılara gülünüyor, gülenler haklıdır. Çünkü emperyalistin kucağında çağdaş uygarlık düzeyinde olunamayacağını gençlerimizin çoğu biliyor artık.
Sayfa 593Kitabı okudu
Enver Paşa'nın Megalomanlığı
" ... açığa çıkmayan bir gerilim 1915'ten sonra genç kumandanların arasında süregitti. Bu gerginliklerden biri de Harp Mecmuası'nın kapağına Mustafa Kemal'in isminin konulması meselesidir ki Enver Paşa bunu engellemiştir. Bunun gibi bir engelleme vardır ki sözü az edilir. Hanedandan Şehzade Osman Fuad Efendi de iyi bir askerdir ve onu da engellemiştir... "
Sayfa 76 - Kronik KitapKitabı okudu
Mustafa Kemal'in "Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır; o satıh bütün vatandır." mealindeki sözü pek meşhurdur. Cumhuriyet ilân edildikten sonra meşhur olması kadar kurcalanmaktan uzak tutulması bazılarının hoşuna gitti, gidiyor. Ben fikir olarak hayatımızda yer bulmuş şeylerin şartlara intibak boşluğundan istifade ettiklerini yaşadıklarıyla anlamış bir şair olarak bu şöhretli sözün kurcalanmasından yanayım. Sakarya Meydan Muharebesi sathı değil hattı müdafaa içindi. Yunan kuvvetleri Polatlı'ya kadar gelmişti. Durumu müşahede eden herkes Yunanlıların Ankara'yı işgal ile Türk vatanı fikrini tarihten sileceklerine inanıyordu. Mustafa Kemal siyasi kariyerini idame ettirebilmek için savaşın sorumluluğunu üzerine almaktan kaçındı. Daha doğrusu sadece bir avuç Müslüman ellerindeki son kozun bu muharebeyi kazanmakta saklı bulunduğunu biliyorlardı. Allah onların duasını kabul etti ve küfür âleminin planlarının kuvveden fiile geçmesine imkân tanıyan bir yüzyılı Müslümanlara yaşattı. Cumhuriyetin ilânı üzerinden geçen 37 yıl ülkemize turist olarak dahi bir yabancının uğramasını meşum bir olay bilerek yaşadık. Sonrası göz göre göre felâketti ve hiçbir sosyal huzursuzluk duygusu yaratmadı. Kur'an devletini kurtaranlar Kur'an feda edilerek yaşamanın tadını tattı.
Sayfa 43 - Tiyo yayıncılıkKitabı okudu
296 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.