Bazıları yaşayarak mutluluğa ulaşmaya çalışacakları yerde, mutlu olabilmek için kendi dışlarında "bir şey olmasını" bekler, ya da nasıl mutlu olunabileceği konusunda sonu gelmez tartışmalar sürdürürler.
Sen mutlusun diye herkesin, tam anlamıyla herkesin birdenbire mutluluğa boğulmasını istiyorsun. Tek başına mutlu olmak sana azap veriyor, zor geliyor! Bu mutluluğu son zerresine kadar hak etmiş olmak için, belki de vicdanını rahatlatmak için didinmeye başlıyor, kendini yiyip bitiriyorsun! Çabanı, becerini, işte ne bileyim, senin sözlerinle kadirşinaslığını göstermen gerektiğinde aniden başarısızlığa uğrayacaksın diye nasıl kendine eziyet etmeye hazır olduğunu görüyorum! Sana bağladığı umutlarını karşılayamadığın için Yuliyan Mastakoviç'in düş kırıklığına uğrayacağı, hatta sana öfkeleneceği düşüncesi sana korkunç bir azap veriyor. Sana iyilik yaptığını düşündüğün birinden kötü söz işittiğini aklına getirmek bile sana acı veriyor, hem de böyle bir anda! Yüreğinin mutlulukla dolup taştığı, coşkunu kime nasıl dökeceğini bilemediğin bir zamanda... Doğru değil mi bunlar? Söylesene?
Seni sevmek, hayatın en güzel yanı
Seninle olmak, hayatın en büyük armağanı
Senin için yaşamak, hayatın en anlamlı amacı
Seninle mutlu olmak, hayatın en tatlı sonucu
...
Bir şeyler hissedebilmek için arabayı çalıştırmadan oturayım biraz içinde..
Hem yağmur da pıt pıt vuruyor
kesin bir şey hissederim..
Geldi :)
haklı olmak beni mutlu etmiyor
mutlu olmak beni mutlu ediyor...
.
İnsanlar neden çocuk sahibi olur? Mutlu olacaklarını sandıkları için mi? Çocuk sahibi olmak mutluluktur, öyle mi? Hayır! Çocuksuz mutlu olmayan kişi, çocukla da mutlu olamaz. Bir başka insanın sırtından mutluluk talep etmeye hakkımız yok. Mutluluk her yerdedir. Ancak her yerde mutluluğu bulan kişi bir çocukla da mutlu olabilir.
Dünyanın bütün nimetleri elinde bile olsa, onları tadabilecek bir ruh gerekir.Çünkü bizi mutlu eden; bir şeyin sahibi olmak değil, tadına varabilmektir. Michel de Montaigne