Mutluluk; insanoğlunun belki de varoluşundan beri peşinden gittiği, filozofları, sanatçıları, edebiyatçıları, şairleri, ressamları, yaşayan, nefes alan herkesi meşgul eden bir konu.
Peki nedir mutluluk? Mutlu son var mıdır örneğin? Peki ya mutlu aşk? Mutsuzlukla tanış olmadan mutlu olmak mümkün olabilir mi? Ya da mutluluğun bir formülü var mı? Nazım'ın Abidin Dino'ya sorduğu gibi "Mutluluğun resmi yapılabilir mi?"
Orhan Tüleylioğlu 50 maddede Mutluluk kitabında, tüm dünyadan dönemine damga vurmuş felsefecilerin, sanatçıların ve yazarların ışığında "mutluluk" kavramının peşine düşüyor. Tarih boyunca yaşayan en parlak akıllar mutluluğu nasıl tanımladı, nasıl deneyimledi ve eserlerinde nasıl ele aldı, onların hayatlarından kesitlerle birlikte okurları güzel bir yolculuğa çıkarıyor.
Kimler mi var kitapta? Charlie Chaplin, Albert Einstein, Nazım Hikmet, Abidin Dino, Rosa Luxemburg, Necip Mahfuz, Franz Kafka ve Kafka'nın Milena'sı Milena Jeneskà, Cicero, Cemal Süreya, Anton Çehov, Fernando Pessoa, Paul Lafargue, George Sand ve niceleri mutluluk yolculuğuna eşlik edenlerden sadece bir kısmı.
Kitabı okurken farklı dönemlerde mutluluğa bambaşka isimler, bambaşka şartlarda nasıl bakmışlar bunlara tanıklık ederken, kendi "mutluluk" tanımımızı da gözden geçirme fırsatı buluyoruz.
Benim çok keyif alarak okuduğum bir kitap oldu. Sizlerde okumalarınızın arasında nefes aldıracak, hem tarihe tanıklık edecek, hem de mutluluk üzerine düşündürecek bir kitap okumak isterseniz kesinlikle tavsiyemdir.
Keyifli okumalar olsun şimdiden.
Bir Yaz Gecesi Rüyası da bitti.
Bir önceki incelememde "kadın olmak"tan, kadın olmanın her dönemde zor olmasından bahsetmiştim. Üzerine bu eser "cuk diye oturdu."
"Senin için Tanrı neyse baban da odur." (s. 3)
"Düşün, eğer boyun eğmezsen babanın isteğine,
Katlanabilecek misin
