Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Vücudunuzdaki dopaminin yarısı beyninizde, yarısı da bağırsaklarınızda üretilmektedir. Yani, vücudunuz zaten dopamini bolca üretmektedir. Önemli olan dopamini kullanabilmek. Yeryüzündeki insanların büyük bir kısmı dopamini para karşılığı satın almaya çabalasa da dopamin dediğimiz şey tümüyle bedavadır. Kimi insan vardır gider, çok pahalı bir rezidansın en üst iki katını satın alarak dopamin salgılar. Kimisi vardır gider, 5 liralık çift lavaş dürüm yiyerek dopamin salgılar. Sonuçta beyninizde etki gösteren dopamin, aynı dopamin. Değişen bir şey yok. O zaman zaten içimizde olan bir şeyi neden dışarıda aramakla vakit kaybedelim ki? Burada en önemli unsur; insanın kendisini gerçekten iyi analiz etmesi ve nelerden mutlu olacağının sağlam bir değerlendirmesini yapmasıdır. Lütfen unutmayın, mutluluk sizinle ilgili bir kavramdır, sahip olduklarınızla değil. O nedenle, insanlık olarak her şeye sahip olma, her şeyi satın alma sevdasından vazgeçmek, hem kendi mutluluğumuz hem de üzerinde yaşadığımız gezegenin mutluluğu açısından çok büyük bir adım olacaktır. Zira dünyadaki en önemli problem, bazı insanların her şeye sahip olma açgözlülüğüdür. Ama unutmamak gerekir ki doğa, tüm insanlığın ihtiyaçlarını karşılayabilir ama açgözlülüğünü asla karşılayamaz. Kendisi için yeterli olanla yetinmeyip sürekli ama sürekli büyüme güdüsü doğaya uygun bir güdü değildir. Hırs ve ihtirasın kısır döngüsünde sürekli büyümeye çalışanlara Edwin Abbey'in o güzel sözünü hatırlatmak isterim: Büyümek için büyümek, bir kanser hücresinin ideolojisidir.
Yalnızlık ve karanlık, değer verdiğim her şeyi elimden aldı.
Reklam
Kendisine sevgi dini diyen bir din bile kendinden olmayanlara karşı sert ve sevgisizdir.
dar anlamda mutluluk dediğimiz şey, iyice birikmiş gereksinmelerimizin daha çok ani bir tatmini olup doğası gereği yalnızca kısa dönemli bir görüngü olarak mümkündür. haz ilkesinin özlemini duyduğu durumlardan birinin sürekli hale gelmesi, yalnızca gevşek bir hoşlanma duygusu verir. yapımız icabı yalnızca karşıtlıklardan yoğun bir zevk alabiliriz, sürekli durumlardan aldığımız zevk ise pek azdır.
Normal şeylerin sıkıcı bulunduğu bir devre denk geldik sanırım.Müthiş bir oburluk çağı.Yeni insanın nefsi doymuyor.Sıradanı tükettik.Mutluluk dediğimiz şey sadece anlık. Lunapark treni gibi hızla çarpıp hızla inilen bir yer mutluluk.
Reklam
"Normal şeylerin sıkıcı bulunduğu bir devre denk geldik sanırım. Müthiş bir oburluk çağı... Yeni insanın nefsi doymuyor. Sıradanı tükettik, mutluluk dediğimiz şey sadece anlık. ."
Sayfa 59
Mutluluk dediğimiz şey kandırmacadan başka bir şey değildir ve ancak karşımızdaki insanların gerçekte ne düşündüğünü bilmediğimiz sürece mümkündür. Kendi mutluluğunu başka insanlarla tanımlayabilen biri, gerçekte hiçbir zaman mutlu olmamıştır.
"Gün gelir hepimiz, yanılsama olduklarını kabul edip gençliğimizde insanlara ilişkin girdiğimiz beklentileri bırakır ve insanların fesatlıklarıyla hayatımızı ne kadar güçleştirdiklerini, bize ne kadar acı çektirdiklerini görürüz."
Reklam
Küçük meselelerde aklını dinle, büyüklerdeyse yüre­ğini.
"...hiçbir şeye inan­mamak sırrına erebilmek, daha önce bazı şeylere inan­mış olmayı gerektirir. Bir değeri yoktur. Aslolan inan­mayı, inanmamayı, hiç düşünmemektir. Bunu ancak gerçek cahiller, yâni köylüler ve büyük tüccarlar yapa­bilir. Keyiflerine dokunulmadıkça, gerçekten mutludur bu adamlar. Biz genellikle acı içindeyiz. Mutluluk dedi­ğimiz zaman bile, acıyla karışık bir şey anlıyoruz."
Sayfa 173Kitabı okudu
Bir gün geriye dönüp baktığınızda, mücadelelerle geçen yıllarınızın en güzel yıllarınız olduğunu göreceksiniz.
Dinden azat edilen bir insanın normal ve sağlıklı bir hayat sürme şansı daha yüksektir.
"Adına mutluluk dediğimiz şey işte o olmayandır."
Sayfa 6 - Remzi KitabeviKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.