Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
144 syf.
9/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
İntihar Dükkanı
İntihar Dükkanı
enteresan bir kitaptı. Adı ilgimi çekti. Evet aynen adı gibi, mutsuz bir ailenin işlettiği intihar malzemeleri satan bir dükkan. Hayatta hiç bir şeyi başaramadınız mı? Bize gelin, ölümünüzü başaracaksınız! diyerek intihar etmek isteyenlere en kaliteli ve güvenli hizmeti sunuyorlar. Aile çocuklarını intihar edenlerin hikayelerini anlatarak büyütüyor. Gülmek yasak ailede, müşteriye görüşmek üzere demek yasak çünkü bir daha görüşmeyecekler, ancak elveda derler. Kötü günler hanımefendi, ya da kapkaranlık bir gece diliyorum size beyefendi gibi iç karartıcı cümleleri kullanabilirler. Sonu beni çok şaşırttı. Zaman zaman çok güldürdü beni kitap. Trajikomikti. Günümüz insanı o kadar depresif halde ki elini sallasan hastalıklı bir kişiye çarpıyorsun, insanlar cinnet halinde birbirine sataşacak bahaneler aramakta, mutsuzluk ve memnuniyetsizlik hızla artıyor, kitabın aslında günümüz insanının ruh halini yansıttığını ve gerçekten böyle bir dükkan olsa satış rekorları kıracağını düşünüyorum. Bizim insanımız bir cinayetle cinayet silahı satışlarında patlama yaşatıyor malum.
Jean Teule
Jean Teule
akıcı sade dili ile mükemmel şekilde kurgulanmış bu kitap için tebrik ediyorum.
İntihar Dükkanı
İntihar DükkanıJean Teule · Sel Yayıncılık · 20207,2bin okunma
92 syf.
8/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Öncelikle kitabın sadece Psikolojik bir eser olmadığını söylemeliyim. Bana göre Kişisel Gelişim'i de kapsıyor. Neden hep mutlu olmayı isteriz? Mutsuz olmayı isteyen oldu mu aranızda? Eser tam da bu konulardan bahsediyor. Mutlu olmak ve mutsuz olmak. İnsan bazen üzülmeyi de özler. O üzüntü hissini... Daima mutlu olan insan kendinden korksun. Bazen mutsuz olmak da gerekir. -İnsanlar tecrübeyle öğrenirler, tecrübe­nin de önemli bir kısmı kötü tecrübedir. -Ama her hoşluğa tekabül eden bir nahoşluk, her iyilik haline tekabül eden bir kötülük hali, her mutlu oluşa tekabül eden bir mutsuzluk vardır. -Peki ama her şeyde daima sa­dece pozitif olanı göreceğim diye kendini kasmak niye? Ne­den her günümüz ille pozitif olsun? Hayatın başka zaman­ları da vardır, pozitif olanın kıymetini onlar sayesinde bilir­siniz. -İnsan hayatında sadece yaşam sevincini bilmeyiz, yaşam kederini de biliriz, sadece gülmeyi değil ağlamayı da biliriz, hepsinin zamanı vardır.
Mutsuz Olmak
Mutsuz OlmakWilhelm Schmid · İletişim Yayınevi · 20204,486 okunma
Reklam
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
"İÇSEL MÜHENDİSLİK" “Her an etrafında milyonlarca mucize oluyor: bir çiçek açıyor, bir kuş cıvıldıyor, bir arı vızıldıyor, bir yağmur damlası düşüyor, açık bir akşam havasında bir kar tanesi süzülüyor. Her yerde sihir var. Nasıl yaşayacağını öğrenirsen, hayat her gün bir mucizedir.” "İnsan psikolojik varlıktır, psikolojinin temeli
İçsel Mühendislik
İçsel MühendislikSadhguru Jaggi Vasudev · Libros Kitap · 202435 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
23 saatte okudu
Mutluluk mutsuLukta mı gizlidir?
Gevrek Felsefe kitabı, Şebnem Pişkin tarafından yazılmış ve 10+ yaş grubu için tasarlanmış bir felsefe kitabıdır. İçeriğinde temel felsefi kavramları eğlenceli ve anlaşılır bir şekilde ele alırken, çocukları düşünmeye teşvik ediyor. Kitap, 9 farklı bölümden oluşuyor ve her bir bölümde farklı konuları masaya yatırıyor. İşte bu bölümlerden bazıları: Bildiklerimiz ve Bilmediklerimiz: Hatırlamak mı, unutmak mı? Bilgi ve bilgisizlik arasındaki dengeyi sorguluyor. Mutluluk ve Mutsuzluk: Söz ve sessizlik arasındaki ilişkiyi inceliyor. Kızlar ve Erkekler: Toplumsal cinsiyet rollerini ve ilişkileri tartışıyor. Özgür Olan ve Olmayan: Başarının sırrını araştırıyor. Vücut ve Zihin: Beden ve zihin arasındaki ilişkiyi keşfediyor. Makineler ve İnsanlar: Teknoloji ve insanlık arasındaki etkileşimi ele alıyor. Güzel mi, Güzel Değil mi?: Estetik kavramını sorguluyor. İyi ve Kötü: Ahlaki değerleri tartışıyor. İnanmak ve Bilmek: Yaşam ve ölüm arasındaki ilişkiyi derinlemesine inceliyor.
Gevrek Felsefe - Lila
Gevrek Felsefe - LilaŞebnem Pişkin · Çocuk Gezegeni · 202213 okunma
216 syf.
6/10 puan verdi
Kitap beklediğimden iyiydi gerçekten, sadece belli bir olgunluk seviyesine ulaşmış insanların okuması gerektiğini düşünüyorum özellikle lise çağındaki çocuklar okumamalı. Özellikle imani noktalarda soru işaretleri oluşturup, insanı hayatın anlamsız olduğuna ikna edebilir. Kitapta anlatılan her bir karakterin hikayesinin inançsızlıkla bağlantılı olduğunu ve ruhsal sıkıntıların gerçekten iman eksikliğiyle tetiklendiğini düşünüyorum. Kendim de dahil. Kitap bi yerde hayatını tamamen sınırlar olmaksızın tüm zevkleriyle yaşa mesajı verirken bi yerde de bunu yaparken tam 1 hristiyan bakış açısıyla bir yaratıcıya inanma ihtiyacını hissettiriyor. Bizim inancımızda bütün heveslerimizi bu dünyada gerçekleştirmememiz gerektiği için okuyanları kötü anlamda etkileyebilir. Komunist rejim altında tamamen dinsiz bir şekilde yetiştirilen insanların ruhani buhranlarla başa çıkamaması bana göre kitabın özeti. Bende hayatın anlamsızlığı, mutsuzluk, depresyon gibi duygular uyandırmadı. Zaten veronikanın yaşama isteğinin nasıl arttığına şahit oluyoruz kitapta da. Sadece  veronikanın zedkanın marinin eduardın yaşamları bazı insanları gereksiz sorgulamalara yöneltebilir. O yüzden okunmasa da olur
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 202077,4bin okunma
287 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 günde okudu
Hayalin Derinlikleri
Umk derinlik demek. Â'mak ise umk'un çoğuludur ve derinlikler anlamını taşır. "Hayalin Derinlikleri" olarak günümüz Türkçesine çevirmemiz mümkün. Hayal nedir peki? Sadece teşebbüh(düş) müdür yoksa başka bir anlamı var mıdır bizim zihnimizde oluşmuş? Bir şeyin var olması için zıttı olmalıdır değil mi? İyinin varlığını
A'mak-ı Hayal
A'mak-ı HayalFilibeli Ahmed Hilmi · Turkuvaz Kitap · 201916,8bin okunma
Reklam
71 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Spoiler içerebilir!
Bir oturuşta adını bile bilmediğiniz bir kadının 24 saatine, hatta o 24 saatte de bütün hayat hikayesine şahit olduğunuz bir öykü. Ani kararların, pek çok pişmanlığın, yıkılan umutların ve değişmeyen insanların öyküsü. Aslında kitabın en başında yetişkin, aklı yerinde bir kadının daha yeni tanıştığı biriyle kaçıp gitmesi epeyce anlamsızdı. Ancak Mrs C.'nin yaşadıklarını okuyunca insanların tutkularına ne kadar düşkün, doyumsuz veya iradesiz olabileceği daha çok gün yüzüne çıkıyor diye düşünüyorum. Aynı zamanda hayatının en dip noktasına batmış bir insan, bir bağımlı için değişimin tek bir gecede, sihirli değnekle dokunulmuş gibi gelmeyeceğini, böyle umutlara bağlanmanın da kişiye ancak yıkım ve mutsuzluk getireceğini de anlatıyor Zweig bence bu noktada. Konu değil de daha çok işleyişle alakalı bir şey de şu, Mrs. C. o gün tanıştığı adamdan bahsederken aynı ifadeleri, aynı hisleri, aynı olayları tekrar tekrar anlatıp duruyor ki ben bunun aslında karakterin o adamdan ne kadar etkilendiği ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Onu anlatırken sanki kitlenip kalıyor, başka bir şey düşünemiyor ve büyülenmiş gibi aynı şeyleri tekrarlıyor. Bu da kitabın bazı yerlerinde okuyucuyu sıkabiliyor ve özellikle 'esrik' kelimesini elli kere görmek beni bir yerde oflattı ama durumun kadının ruh halini çok iyi yansıttığını ve bu şekilde yazılmasının çok yerinde olduğunu düşünüyorum.
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020126,8bin okunma
396 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Ait olmak ya da olamamak… Arada kalmışlık üzerine…
Kitap biraz karmaşık. Kültürler arası farklılıklara, ötekileştirmelere vurgu yapıyor pek çok ayrıntıya değinerek… Dini inançtaki farklılıklar, cinsel yönelimlerdeki farklılıklar, cinsiyete yönelik farklılıklar, eksiklikler, kalabalık içindeki yalnızlıklar… Hüzün, yabancılaşma, ait hissedememe… Yani Araf’ta kalma. Tıpkı İstanbul gibi… Bir tarafı doğu, bir tarafı batı olan İstanbul… Bir ülkeye giden Türk, ilk olarak ismindeki noktalardan feragat etmek zorundadır. Türkiye’ye gelen bir Amerikalı ismimizdeki noktaları söyleyemese de onu kolaylıkla kabulleniriz ama biz Amerika’ya gidersek, ismimizdeki noktalardan bile kendimizi suçlu hissederiz… Bence bu vurgu insanların güç karşısındaki acizliği ve kabul edilme konusundaki mahcubiyeti ile ilgili çok şey söylüyor. Ama mutsuzluk sadece milliyete, dine ve ırka bağlı bir şey olmayabiliyor. Bazen güçlü bir ülkenin güçsüz hisseden bir vatandaşı da kendini arafta hissedip bu dünyadan ayrılmayı seçebiliyor… Yabancılaşmayı anlatan, farklılıklarıyla insanların birbirini nasıl zorladığına işaret eden karmaşık bir kitap. Biraz Virginia Woolf’un Dalgalar’ını anımsatıyor ama tabii Woolf kadar derin analizler, süslü betimlemeler yok… Yine de sabırlı okuyucular tarafından okunulabilir…
Araf
ArafElif Şafak · Doğan Kitap · 20124,927 okunma
424 syf.
·
Puan vermedi
İnsan psikolojisi ve zihnin kendini koruma çabaları, kesinlikle derin ve büyüleyici bir konu. Ruhsal sorunları olan insanlar için başına gelenleri kaldıramadı diye düşünürüz ama kitabı okurken, tam tersi aslında onlar bizim gibi sadece katlanmaya çalışanlardan daha mı güçlü acaba dedim. Çünkü birçok yolu deneyip hayatlarını değiştiremeyeceklerini
Madalyonun İçi
Madalyonun İçiGülseren Budayıcıoğlu · Doğan Kitap · 202418,1bin okunma
155 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Anlam!!
Kendisi Psikiyatr olan
Viktor E. Frankl
Viktor E. Frankl
, kitabı birbirini tamamlayan ya da birbirinin delili, ispatı olan iki bölümde ele almış. Birinci bölüm 2. Dünya Savaşı sırasında 4 Nazi kampında yaşadıklarını ve gözlemlerini içeren otobiyografisinden, İkinci bölüm, bu deneyimlerinden yararlanarak oluşturdukları ‘Logoterapi’den bahsetmiştir. Genel psikiyatrik
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Okuyan Us Yayın · 202335,3bin okunma
Reklam
160 syf.
9/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Az önce bitirdim ve ben ne okudum diye soruyorum kendime. Kendi zihnimimi okudum yoksa zihnimden geçenler mi yazıldı ben onu okudum. Ayfer Tunç,un “Bir Deliler Evinin Yalan Yalnış Anlatılan Kısa Tarihi isimli kitabında yazar eline bir kamera almışsa sanki karakterler çekiyor hissi vuku bulmuştu bende. Karakterli şuan hatırlamıyorum ama x kişisini
Mutsuzluk Zamanlarında Mutluluk
Mutsuzluk Zamanlarında MutlulukWilhelm Genazino · Ayrıntı Yayınları · 20204,080 okunma
282 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Kitabı çok çok beğendim okurken sadece Nora'yı okumadım çünkü kendimi veya tüm insanları gördüm Nora 'da. Kitapta hayal kırıklığına uğradığım tek bir yer var ben Nora'nın Ash ve molly ile olduğu hayatta devam etmesini isterdim sonu öyle olsaydı beni daha çok tatmin edebileceğini düşünüyorum.Okuyun okutturun arkadaşlar okuyun ki tek bir kere size verilmiş hayatınızı keşkeler ve pişmanlıklarla ızdırap ve mutsuzluk içinde geçirmeyin. iyi okumalar.
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202155bin okunma
517 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Yazar kitabına adını da verdiği Martin Eden isimli karakterin yaşadığı önce duygusal sonra zihinsel gelişmelerin kendi içinde ve yaşadığı toplumla cereyan eden çatışmaları konu edinmiş. Kendi zamanı ve coğrafyasında tabiri caizse toplumun varoş kesimlerine ait olan Martin Eden bir tesadüf eseri toplumun elit kesiminde yaşam sürdüren Ruth adındaki
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,9bin okunma
104 syf.
8/10 puan verdi
Fark ettim artık. İyi olacak kadar iyi değilim artık.Mutsuzluk veya umutsuzluk değil bu hal.İyi değilim sadece.Hem de hiç iyi değilim.. Adem, İstanbul üniversitesinde ceza hukuku dersleri veren bir profesör. Eşi Şule'nin ölümünden sonra derin bir yalnızlıkla başbaşa kalır. Kimsesi kalmamıştır hayatta. Bir gün tesadüfen karşılaştığı İsa ile duygudaşlık hisseder. İsa da onun gibidir, yalnız ve dertli. İsa'nın her gün deniz kenarına gidip çay içip kitap okumasının sebebinin bu olduğunu anlar.Onunla sohbetleri profesöre iyi gelir. Bir gün hayatının en önemli kararlarından birini alan profesör,yanına kendisi ve arkadaşı için kıyafet hazırlar,deniz kenarına gider. İsa tahmin ettiği gibi oradadır. İsa'ya durumu anlatır ve birlikte yolculuğa çıkar. Çıktıkları bu yolculuk ise ikisinde de derin izler bırakacaktır.. Son demlerimi yaşarken en azından bir şeyler anlatmak ve anlamak istiyorum ya da hissedilmek. Tabii ki çevremde insanlar var. Ama benzerlik yok. Onlar farklı pencerede, ben farklı. Ama sen o baktığım pencerede yanımda belirdin sanki.." Yazarın kalemini çok beğendim. Öyle ki Adem'in o yalnızlığını hissettiriyor insana, sanki yani başınızda geçiyor olaylar.Anlamını yitirirse bir gün hayat, nasıl yaşayacağını bilemez insan diyor yazarımız,ne kadar da doğru aslında bu cümle. Herkesin mucadelesi farklı,kimi başarırken kimi girdaplara sürükleniyor. Yalnızlık üzerine güzel bir kitap okumak isterseniz tavsiyemdir, yalnızlığın doğası çok iyi işlenmiş çünkü. Sonu çok güzeldi, ipuçlarını takip edin..
Yalnızlığın Yansıması
Yalnızlığın YansımasıFikret Dağlı · Salon Yayınları · 202421 okunma
168 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 günde okudu
Hayatta mutsuz olup olmadığınızı biliyormusunuz? Belki siz de o kadar emin değilsiniz. İnanılmaz görünse de gerçek şu ki farkında olmadan da mutsuz hayatlar sürebiliyoruz. Bir şeylerin farkında olmadan da mutsuz hayatlar sürebiliyoruz. Bir şeylerin yanlış olabileceğine dair küçük bir sezgiyle başlayıp "Ah, her şey yoluna girecek!" e
Aura
AuraHakan Özkan · Olimpos Yaynları · 202432 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.