Kitap uzun zamandır okuduklarımdan çok farklıydı. Stefan Zweig kitaplarında nasıl sayfalar çevrildikçe bir yükselme hissi oluyorsa bunda da tam tersi yüksek ve enerjik başlayıp sayfalar geçtikçe bir düşüşe geçiyorsunuz. "Düşüş" derken kitaba dair kötü anlamda bir yorum olarak değil, gerçekten psikolojik olarak hissettiğimiz bir düşüşten bahsediyorum. Yoksa kitap başından sonuna kadar aynı şekilde sürükleyiciydi bana kalırsa. Asla okuması zor veya sıkıcı olan romanlardan değildi.
kitap zengin tabakada yaşayan, hayattaki adaletsizliklerden ve sahteliklerden nefret eden, başından bazı üzücü olaylar geçmiş hareketli bir liseli gencin bir okuldan daha atıldıktan sonra geçirdiği 4-5 günü anlatıyor.
"Bu çok çok gerçek bir şey! Kesinlikle öyle. Neden olmasın ki? İnsanlar hiçbir zaman bir şeyin gerçek bir şey olduğunu anlayamıyorlar. Bu lanetlikten bıktım artık."