Korkularını, dileklerini söyle bana. Aşktan ne bekliyorsun? Dostluk mu? Al, istediğin kadar.. Yüreğimi apaçık önüne seriyorum işte! Orada sevdiğin, istediğin ne varsa al, senin olsun. Sana arzularımın ötesinden sesleniyorum.
_ "Evlenmek için ne bekliyorsun?" "Bazı şeyleri unutabilmeyi." Kızardığını gördüm. "Yakında unutacağını umuyor musun?" "Asla unutmamayı umuyorum." _
TİMAŞ YAYINLARI ( epub)Kitabı okudu
Reklam
“Ne bekliyorsun, daha ne umuyorsun?”
Sayfa 72
"Evet, mektubunu on kez okudum. Sen istediğin kadar inkâr et, dünyadan ve insanlardan çok şey bekliyorsun. Bu düzen biz istedik diye değişmez ki sevgili kızım, öyle olsa ne kolay olurdu devrimler!.. Bir de, "karakter sahibi olma", "ideal insan", "mutlak içtenlik" gibi deyimler dilinden düşmüyor. İnan ki bu insanlar yok yeryüzünde. Sonra dünya biz istesek de istemesek de değişiyor, sen eşitlikçi bir topluma doğru değiştiğine inanıyorsun ama ben pek öyle göremiyorum! Evet doğru, insanlar değişiyor, üç gün önce bıraktığın insanın yerinde başka bir insan buluyorsun, ama istediğimiz yöne doğru mu bu değişme? Başka yöne doğru mu? Dün anlamsız bir tablo gibi seyrettiğim ağaçla, bulutlar bugün heyecan veriyor, dün Allaha inanan bugün isyan ediyor veya sanata tapan adam Allaha dönüyor; bugün yaşamın anlamı dediğin şey yarın bir taş parçasından daha anlamsız olabiliyor. Bu kadar ince bekleyişler gerekir mi acaba?"
''… Kâmran: ‘Eğleniyorsun öyle mi yaramaz?’ dedi. ‘Şimdi görürüz, beraber sallanacağız.’ Çevik bir hareketle ceketini çıkardı. Müjgân’ın kollarına fırlattı. … ‘Ne bekliyorsun, Feride?’ dedi. ‘Korkuyor musun?’ Bu sefer yüzüne bakmaya cesaret edemeyerek: ‘Ne münasebet,’ dedim ve salıncağa atladım. … İkimiz de dişlerimizi sıkıyor, bir kelime bize biraz kuvvet zayi ettirecekmiş gibi susuyorduk. … … Bir aralık, rüya içinde gibi teyzemin ‘Yeter, yeter!’ diye bağıran sesini işittim. Bunu Kâmran da tekrar etti: ‘Yeter mi, Feride?’ dedi. ‘Onu size sormalı,’ diye cevap verdim. ‘Benim için hayır,’ dedi. ‘Müjgân’dan öğrendiğim güzel şeyden sonra, yorulmama imkân yok…’ … Kâmran, devam etti: ‘Bunu ümit ediyordum. Ben, buraya senin için geldim Feride…’ ‘İnelim artık, düşeceğim,’ diye yalvardım. O, düşkünlüğümü anlamadı: ‘Hayır, Feride,’ dedi. ‘Benimle evlenmeye razı olduğunu ağzından işitmeden seni bırakmam, beraber düşüp ölünceye kadar.’ …''
Sayfa 85 - İnkılâp Kitabevi
__ Evlenmek için ne bekliyorsun ? __ Bazı şeyleri unutabilmeyi. __ Yakında unutacağını umuyor musun? __ Asla unutmamayı umuyorum. .
Sayfa 138 - TimaşKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.