Kitabı biraz zamana yayarak, sindirerek okumak istedim. Halide Edip'in anlattığı olay hem çok çarpıcıydı hem de hayatın kendisinden bir parçaydı.
Hikayemiz genç bir öğretmen olan Aliye'nin ismi belirtilmeyen bir kasabaya öğretmen olarak atanmasıyla başlıyor. Milli Mücadele zamanlarında geçen bir hikaye ve Yunan işgali söz konusu. Bu dönemde Aliye'nin fedakarlıklarından, çabalarından bahsedilmiş ve bununla beraber gerçekleşen pek çok olay var. Kitapta ilerici öğretmen-gerici din adamı çatışmasını oldukça fazla görüyoruz, hikayenin çoğunda bu zıtlığa rastlamak mümkün ve kitapta tüm gerçekliğiyle işlenmiş. Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. Hem sürükleyici hem de biinçlendirici bir kitaptı ve Halide Edip'in kaleminden ilk defa bir kitap okumuş oldum, gayet güzeldi. Burada tek bir alıntı paylaşmak istiyorum, ki bence kitabın en özel cümlesiydi, eminim siz de kitabı okuduysanız anlayacaksınız ya da daha sonra okursanız ne demek istediğimi anlamış olacaksınız.
"Toprağınız toprağım, eviniz evim; burası için bu diyarın çocukları için bir ana, bir ışık olacağım ve hiçbir şeyden korkmayacağım; vallahi ve billahi!"