Süt ve Bal kadar popüler olamayan, zirveye tutunamayan bir kitap bu ne yazık ki. Bunun genel sebebine verecek bir yanıtım olmasa da düşündüğüm şeyleri söylemekten de geri kalmayacağım.
Süt ve Bal daha kırılgan ama aynı zamanda daha güçlü bir kitaptı. Gerek kelimeleri, gerekse konusu her zaman daha naifti. Aralarında beni etkilemeyen sayfalar da olsa aldığıma pişman olmadığım bir kitaptı. "Keşke Güneş ve Onun Çiçekleri'ni almasaydım" da diyemiyorum. Çünkü almasaydım merakım asla dinmezdi. Gerçi merakım dinmeyecek olsa bile bu hayal kırıklığını yaşamazdım... ama olsun.
Feminizmin etrafında turlayıp, güçlü ama hassas kadın düşüncesinin içinde uyanan Rupi Kaur'dan daha farklı şeyler beklerdim sanırım. "Süt ve Bal çok sattı, demek ki insanlar bunu sevdi, bir daha benzer şeyler yazayım" düşüncesi akla yatkın geliyor evet, ama bir farklılık aradım. Ne bileyim, daha derin düşünceler bekledim. Daha çarpıcı hikayeler bekledim. Bir sayfada beş kelime yazıyorsa eğer, bu beş kelimenin beni beş gün meşgul etmesini beklerdim. İsterdim.
Tabii ki hoşuma giden sayfalar var ama bu Süt ve Bal kitabına oranla oldukça az. Eğer zevklerimizin uyduğuna kanaat getirmişseniz, pek tavsiye edebileceğim bir kitap değil. Ama merakınız ağır basıyorsa ona da bir şey diyemem.