Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Osman Efe'nin öldüğü oda hamamın soğukluk diye tanımlanan,sıcak hamamdan çıkanların dinlendiği kısımdı.Odaya önce Kadı Musa Efendi girdi Arkasından Adil'le Hekim Rıza.Beyaza yakın açık teni,iri göbeği,beline dolanmış peştamalle sedirin üzerinde yatıyordu.Üstünde efe kıyafetleri,etrafında adamları olmadan sıradan, şişman bir adamdı.Ne insanların gözünü korkutan heybeti ne de endişe veren bakışları kalmıştı.Sedirin üzerinde duran sadece et yığınıydı.
Sayfa 254Kitabı okudu
528 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
“Burada üç hayat kurmuştu. Kiralık katil Billy Summers’tı. Yazar olmak isteyen David Lockridge’di. Aşırı kilolu bilgisayar meraklısı Dalton Smith’ti.” ‍ Selamlarr! Biliyorsunuz ki her ay Stephen’dan bir kitap okumaya çabalıyorum ve bu ay da indirimde yakalayıp aldığım Billy Summers bu şerefe nail oldu. Amaa kitap gerçekten elimde süründü, okuması
Billy Summers
Billy SummersStephen King · Altın Kitaplar · 2022550 okunma
Reklam
Ayşe, Zübeyde
Birinin adı, Ayşe. Öbürünün, Zübeyde. Hayatımda tanıdığım en ateşli kızlar bunlar. Ayşe, 40 yaşında. Zübeyde, 27'sinde. Bugüne kadar kimseye yar olmayan bu iki çılgın kız, önceki gün nihayet "gelin" edildi. Başlık parası ne kadar biliyor musunuz? 6 milyar dolar! Ereğli Demir Çelik'in fırınları onlar. Birinin
Sayfa 19 - Kırmızı Kedi Yayınevi / 3.Basım 2015Kitabı okudu
On dakika sonra başka bir sarışın kız daha geldi, göbeği açık bir kıyafetle aynı masaya Allah Allah dedim bu tarz kızlarla Ferruh ne alaka olabilir ?dedim Selin 'e.
"güzel ve yüksek" her şeyi severim ben. Bütün bunlara karşılık, bana saygı gösterilmesini ister, saymayanın da yakasını bırakmazdım. Rahat rahat yaşayıp vakarla ölmek, bundan daha enfes ne vardır! Salıvereceğim göbeği, üç kat gerdanımı ve ayyaş burnumu sokakta görenler, "Şu kalantora bakın, amma esaslı herif!" derlerdi. Ne olursa olsun, yaşadığımız şu olumsuz devirde böyle gönül okşayıcı sözler duymak hoştur baylar.
İs bankası yayınlarıKitabı okudu
Ne varsa satacaz, bu TRT'yi de satacaz
"Birkaç yıl sonra Taksim'deki Marmara Oteli'nin yılbaşı için büyük bir çam ağacıyla süslenmiş pastanesinde, İslamcıların koyduğu bir bomba patlayınca, kumarlı içkili yılbaşı eğlencelerine karşı duyulan muhafazakar öfke iyice ortaya çıktı. Keskinlerin sofrasında da bu bomba konusunun, yılbaşı gecesi devlet televizyonuna çıkacak dansöz kadar önemsendiğini hatırlıyorum. Muhafazakar gazetelerin öfkeli eleştirilerine rağmen 1981 yılında günün ünlü dansözü Sertap televizyona çıkınca, onu Keskinlerin masasında merakla bekleyen bizler, bütün ülkeyle birlikte çok şaşırmıştık. Çünkü TRT yöneticileri, kıvrak ve güzel vücutlu Sertap'ı ağır ve kapalı kat kat elbiselerle öyle bir giydirmişlerdi ki, değil 'dünyaca ünlü' göbeği ve göğüsleri, bacakları bile gözükmüyordu. 'Bari kızı çarşafla çıkarsaydınız, rezil maskaralar sizi!' demişti Tarık Bey. Aslında televizyona bakarken nadiren öfkelenir, ne kadar içse de bizler gibi sinirlenip ekrandakilere laf yetiştirmeye çalışmazdı."
Sayfa 307 - YKYKitabı okudu
Reklam
İnsanlar dürüyen mermiler uzadılar birden çatladı düğün fakir kadın düğüne katlandı bir köşede oturdu. Soktu ellerini karnına çocuk kırdı çocuk ayıkladı Birdenbire çatladı düğün Tabanca çatladı Gelin savruldu harmana rüzgar girdi Kirli elleri yılan dokunmuş gibi göbeği İnsanın öz be öz anasına kıyması ne demektir Karanlığı getiren bir insan temmuz sıcağı gibi
Sayfa 80 - 13. Baskı, Ocak 2022
Tufandan sonra düşünmeye başlayan kuşaktı bu... Geleneği ve kendisini, ortadan silinmiş eski dünyaya bağlayacak hâtırası olmayan bir kuşak... Göbeği bağsız doğmuş bir kuşak... Ne var ki hakkı kendi tarafında bulan bir kuşak...
Sayfa 187Kitabı okudu
1/10 puan verdi
Celal derler bir ovale
Kitabın adı, eski bir Kızılderili pazarlama taktiğiyle konulmuş. Al ki zekan, akıllılığın belli olsun. Bu isimden kendine anında pay çıkaran muhalif kütlenin de hücumuyla bolca satar. 100, 150 teele ye al bi Altaylı statükosu, fena değil be. Ballı kaymaklı, ağalı paşalı çocukluk dahil biraz biyografi, sorular-cevaplar, grotesk köpürtmeler, kaave
Senin Cahilliğin Benim Yaşamımı Etkiliyor
Senin Cahilliğin Benim Yaşamımı EtkiliyorCelal Şengör · Masa Yayınları · 20232,280 okunma
Binlerce yıl önce, Anadolu 'da hüküm süren ne kadar kavim, ne kadar uygarlık ve ne kadar krallık varsa ve çok uzun zaman önce yaşamış , ne kadar kral, ne kadar halk ve ne kadar köle varsa, zenginliğin hepsi için tek bir sembolü vardı. Altın... Ve altından başka madenler de vardı elbet. Gümüş vardı, bronz vardı, bakır vardı ve değeri her
Reklam
“…Köylünün göbeği yoktur amma uzun yaşar. Servetimiz olmaz amma karnımı doyar.”
Mesajı tercüme ettikçe ortaya çıkan iki satırdan öylesine panikledi ki Ayasofya'ya geri koşmaya başladı. "Yerin Göbeği'ne damlarsa kan, Sarsılır binlerce yıldır ayakta duran." Saatlerdir kıpırtısız duran tılsımlı işaretlerin uyarısı çok açıktı; "Kurt Belkıs içeri giriyor! Baş Simyacı'ya kanı akıtmaya çalışacak!"
Sayfa 159Kitabı okudu
Rahat rahat yaşayıp vakarla ölmek, bundan daha enfes ne vardır! Salıvereceğim göbeği, üç kat gerdanımı ve ayyaş burnumu sokakta görenler, "şu kalantora bakın, amma esaslı herif!" derlerdi. Ne olursa olsun, yaşadığımız şu olumsuz devirde böyle gönül okşayıcı sözler duymak hoştur baylar.
"Evlendin mi hiç?" "İnsan değil miyim ben? İnsan kördür; benden öncekilerin düştüğü çukura ben de yüzükoyun düştüm. Evlendim. Yuvarlanmaya başladım. Ev sahibi oldum, ev yaptım, çocuklarım oldu: işkence. Ama, santur sağ olsun." "Kederini dağıtmak için evde de çalıyor muydun?" "Ah ulan, hiçbir çalgıyı çalmadığın nasıl da belli oluyor! Nedir o yumurtladıkların? Evde dert var, kadın var, çocuklar var, ne yiyeceğiz, nasıl giyineceğiz, halimiz ne olacak var? Cehennem!.. Santur ise gönül rahatlığı ister. Karım bana bir söz dokundursa, santur çalacak heves mi kalır? Çocukların karnı aç olup da viyakladılar mı, sen gel de santur çal bakalım! Santur, yalnız santuru düşünmeni ister, anladın mı?" Anladım ki, Zorba, bunca zamandır arayıp da bulamadığım adamdır; canlı bir yürek, sıcak bir hançere ve daha Toprak Ana'sından göbeği kesilmemiş hilesiz, kocaman bir ruh! Sanatın, güzellik aşkının, saflığın ve kederin ne olduğunu bu işçi bana en geniş insanca sözlerle anlattı.
Sayfa 23 - Can YayınlarıKitabı okudu
532 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.