Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Benim tezim, bütün halkların, bütün kültürlerin birbiri hakkında önyargılara sahip olduğudur. Eğer bir gün bu önyargı kelimeleri, yani Avrupa dillerindeki barbar, Japon dilindeki gaijin, Müslümanlardaki kâfir, Almanlardaki Ari olmayan gibi önyargı sıfatlarını kaldırabilirsek, amacımıza ulaşabiliriz. Amaç nedir derseniz, bence tam olarak şudur: insanın değerinin sadece insan oluşundan geldiği; din, milliyet, cinsiyet, renk, cinsel tercih, siyaset gibi birtakım ön sıfatlarla ayrımcılığa uğratılmadığı bir hümanizm anlayışı." Salon profesörü alkışlamaya başladı. Güzel sözlerin insanlar üzerindeki etkisi büyük oluyordu ama bu düşünceleri salonun dışına taşımıyorlardı. Her türlü ayrımcılığı yapan insanlar, konferansta bu güzel sözleri alkışlamakta sakınca görmüyorlardı. Biraz sonra olağan hayatlarına geri döndüklerinde, gene "insana insan olarak bakmayacaklar", her türlü ayrımcılık ve nefreti körükleyeceklerdi. Neden böyle davrandıklarını açıklamak için sık sık "ama" diyeceklerdi. "Doğru ama" diye söze başlayıp, lafta savundukları ilkelere aykırı bütün davranışlarına mazeretler uyduracaklardı.
Atsız Uyarılarına Devam Ediyor: Soruşturmaya ve hakkında dava açılmasına rağmen Atsız uyarılarına devam eder. 19 Ağustos'ta yazdığı yazı Ötüken'in Eylül sayısında çıkar: "Bağımsız Kürt Devleti Propagandası". 8-29 Mart 1967 tarihlerinde Yeni Gazete'de tefrika edilen "Barzani'nin Karargâhında” başlıklı yazı
Reklam
“Benim tezim, bütün halkların, bütün kültürlerin birbiri hakkında önyargılara sahip olduğudur. Eğer bir gün bu önyargı kelimeleri, yani Avrupa dillerindeki barbar, Japon dilindeki gaijin, Müslümanlardaki kâfir, Almanlardaki Ari olmayan gibi önyargı sıfatlarını kaldırabilirsek, amacımıza ulaşabiliriz. Amaç nedir derseniz, bence tam olarak şudur: İnsanın değerinin sadece insan oluşundan geldiği; din, milliyet, cinsiyet, renk, cinsel tercih, siyaset gibi birtakım ön sıfatlarla ayrımcılığa uğratılmadığı bir hümanizm anlayışı.”
Sayfa 46 - İnkılap KitabeviKitabı okuyor
Benim tezim, bütün halkların, bütün kültürlerin birbiri hakkında önyargılara sahip olduğudur. Eğer bir gün bu önyargı kelimeleri, yani Avrupa dillerindeki barbar, Japon dilindeki gaijin, Müslümanlardaki kâfir, Almanlardaki Ari olmayan gibi önyargı sıfatlarını kaldırabilirsek, amacımıza ulaşabiliriz. Amaç nedir derseniz, bence tam olarak şudur: İnsanın değerinin sadece insan oluşundan geldiği; din, milliyet, cinsiyet, renk, cinsel tercih, siyaset gibi birtakım ön sıfatlarla ayrımcılığa uğratılmadığı bir hümanizm anlayışı.”
"Benim tezim, bütün halkların, bütün kültürlerin birbiri hakkında ön yargılara sahip olduğudur. Eğer bir gün bu ön yargı kelimeleri, yani Avrupa dillerindeki barbar, Japon dilindeki gaijin, Müslümanlardaki kâfir, Almanlardaki Ari olmayan gibi ön yargı sıfatlarını kaldırabilirsek, amacımıza ulaşabiliriz. Amaç nedir derseniz, bence tam olarak şudur: İnsanın değerinin sadece insan oluşundan geldiği; din, milliyet, cinsiyet, renk, cinsel tercih, siyaset gibi birtakım ön sıfatlarla ayrımcılığa uğratılmadığı bir hümanizm anlayışı."
Sayfa 46 - İnkılap kitabeviKitabı okuyor
İlim ile Bilim arasındaki fark nedir? Atatürk'ün İlminin Manası Nedir?
Mustafa Kemal Atatürk'ün sahip olduğu ilmin ne anlama geldiğini Atatürk'ü dine yamama çabalarını boşa çıkarmak için açıklamak zorundayım. Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerini bilmek, öğretmek, öğrenmek aşamasını geçtik. Şimdi o sözlerin manasını öğrenerek yarım kalan devrimi tamamlama aşamasına geçiyoruz. İlim sahibi olmak
Reklam
Marx'a göre devletin amacı nedir?
Karl Marx’a göre devlet, Rousseau, Hobbes ve Locke’un belirttikleri üzere yapaydır, insan eliyle oluşturulmuştur. Ne var ki kaostan kurtulup düzen kurmaya yönelik olarak oluşturulan bu yapay varlık, bu düzenin her zaman egemen sınıfların çıkarlarına uygun bir düzen olmasını sağlayan bir aletten başka bir şey değildir.
Gençler, en çok öğretmenlerini örnek diye alırlar. Öğretmen gevşek veya ahlâksız oldu mu, gençte ilk tepkiler başlar ve bu tepkiler her şeyi inkara kadar gider. Öğretmen, ahlâk bakımından mükemmel bir insan olmalıdır. Yani seçkin bir zümreden olmalıdır. Halbuki bizde herkes öğretmen olmuştur. Ne ilkokul öğretmenleri için, ne de ortaokul ve lise öğretmenleri için bir karakter seçimi yapılmamıştır. Yalnız gerektiği zaman bir yoklama yapılmış, onda da çok kere haksızlık olmuştur. Kim daha çok veya kuvvetli tavsiye mektubu getirmişse sınavı o kazanmıştır. Öğretmen olacak gençleri soy, karakter, aile bakımından gözden geçirmek gerekmez mi? hattâ öğretmen olacak bir gencin soyu, bilgisinden daha önce gelmez mi? işte bu önemli nokta tamamiyle ihmâl olunmaktadır. Askerî okullara girecek öğrencilerin nasıl Türk soyundan olması şartsa, öğretmenlerin de Türk soyundan olması öylece şart olmalıdır. Bundan başka, ahlâki özellikleri nedir, bazı zayıf tarafları var mıdır, öğrenci gözünde gülünç bir tip midir, bütün bunlara da dikkat edilmelidir. Halbuki bunlara hiç dikkat olunmuyor ki, sonucun ne olduğu meydandadır.
Gençlik ve AhlâkKitabı okudu
Bu dram yalnız sanayileşmemiş Üçüncü Dünya ülkelerinde yaşanıyor. Batı Avrupa’da komünistler, parlamenter demokraside yerlerini almışlardır, ülke yönetimine katılmaktadırlar. Batı Avrupa’nın gelişmiş toplumlarında “komünist” ile “düşman” kavramları özdeşleşmemiştir ve eş anlama gelmez. İlkel bir yaklaşımın ürünü olan bu özdeşleşme, çoğu Üçüncü
Siyaset nedir alıntısı
Siyaset, varlığa kendisini sakınarak benzerlerini aldatmayı Öğreten siyaset, sahtelikten ve ihtirasdan doğan, devlet adamının bir Erdem’e, toplumdaki insanın bir ödev ve dürüst insanın bir kusura dönüştürdüğü bu sanat…
Sayfa 320 - İthaki, 1.Baskı, Temmuz 2023, çev: Birsel UzmaKitabı okudu
Reklam
Mobbing Bank Diyor ki;
Atatürk'e Din Şemsiyesi Giydirerek Aldatmak Yolda İlim ve din karıştırılır. İlim, bilim demek değildir. Bilimi dünyada isteyen her insan öğrenebilir. İlim bilim demek değilse nedir? Mustafa Kemal Atatürk; ' hayatta en hakiki mürşit ilimdir diyerek ne demek istemiştir? Atatürk'ün bilim kelimesini bilmediğini kimse iddia edemez.
İpekçi cinayetiyle ilgili tutuklandıktan sonra çelişkili açıklamalarınız oldu, sebebi nedir? Sebebi, birçok kere ve değişik kimseler tarafından sor guya çekildim. Bunlardan her biri bana yapmam gereken açıkla malar konusunda telkinlerde bulunuyordu. - Siz, bu sözleri dinleyeceğinize neden gerçeği söyleme diniz? - Gerçeği ne zaman söylemeyi denedimse, kimsenin bana inanmış gözükmediğini gördüm
Sayfa 218 - AğcaKitabı okudu
Amaç..!
“Benim tezim, bütün halkların, bütün kültürlerin birbiri hakkında önyargılara sahip olduğudur. Eğer bir gün bu önyargı kelimeleri, yani Avrupa dillerindeki barbar, Japon dilindeki gaijin, Müslümanlardaki kâfir, Almanlardaki Ari olmayan gibi önyargı sıfatlarını kaldırabilirsek, amacımıza ulaşabiliriz. Amaç nedir derseniz, bence tam olarak şudur: İnsanın değerinin sadece insan oluşundan geldiği; din, milliyet, cinsiyet, renk, cinsel tercih, siyaset gibi birtakım ön sıfatlarla ayrımcılığa uğratılmadığı bir hümanizm anlayışı.”
Demokrasi Nedir?
Demokrasi, yukarıdan aşağıya çabalarla üretilemeyen, ama halkın kendi kendine uygulayarak deneme hata yapma yolu ile öğrenebildikleri bir yaşam biçimidir.
Sayfa 107Kitabı okudu
Benzer doğal teşvik, insanlara kendilerinden daha az başkalarını sevmenin de görevleri olduğunu anlamalarını sağlamıştır; eşit olan şeyleri görebilmek için hepsinin tek bir ölçüsü olması gerekir; Eğer ben de, herkesin kendi ruhu için isteyebileceği kadar, her insanın elindeki iyiliği almaktan başka bir şey yapamıyorsam, kendim de aynı arzuyu tatmin etmeye dikkat etmedikçe, burada arzumun herhangi bir kısmının tatmin edilmesini nasıl görebilirim? Kuşkusuz diğer insanlarda da aynı doğaya sahip olan şey nedir? Onlara sunulan herhangi bir şeyin bu arzuya aykırı olması, her bakımdan onları da benim kadar üzüyor olmalı; öyle ki, eğer zarar verirsem, acı çekmeye çalışmalıyım; başkalarının bana, benim onlara gösterdiğimden daha fazla sevgi göstermeleri için hiçbir neden yok: bu nedenle, doğadaki eşitlerim tarafından da aynı derecede sevilme arzum mümkün olduğu kadar onlara karşı aynı sevgiyi tam olarak gösterme konusunda bana doğal bir görev yüklüyor; Kendimiz ve bizim gibi olanlar arasındaki eşitlik ilişkisinden, doğal aklın yaşamın yönü için çıkardığı çeşitli kural ve kanunlardan hiçbir insan habersiz değildir,
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.