Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Onun için tasavvufun dilindeki imajinatif yan şudur: sade bir hayat tarzı, nefti tasfiye etme, dünyadan uzaklaşma, kendine dünyevi şeylerden arındırma vs.
Sayfa 138Kitabı okudu
#yıkılma sakın
Sana durlanmış kelimeler getireceğim pörsümüş bir dünyayı kahreden kelimeler kelimeler, bazıları tüyden bazısı demir seni çünkü dik tutacak bilirim kabzenin, çekicin ve divitin tutulduğu yerden parlayan şiir. Zorlu bir kış geçirdim, seninki gibi neftî acıktım, bitlendim, bir yerlerim sancıdı sökmedi ama hoyrat kuralları faşizmin çünkü
Reklam
Yıkılma Sakın
Sana durlanmış kelimeler getireceğim pörsümüş bir dünyayı kahreden kelimeler kelimeler, bazısı tüyden bazısı demir seni çünkü dik tutacak bilirim kabzenin, çekicin ve divitin tutulduğu yerden parlayan şiir. Zorlu bir kış geçirdim, seninki gibi neftî acıktım, bitlendim, bir yerlerim sancıdı sökmedi ama hoyrat kuralları faşizmin çünkü kalbim aşktan çatlayıp yarılırdı. Her sabah çarpışarak çekilirdi karanlık alnacımdan acılar bile duymadım kof yürekler önünde beynim her sabah devrimcinin beyniydi ayaklarım donukladı gelgelelim sağlığın yerinde mi?
İsmet Özel
İsmet Özel
Sarı Çiçektozu Sen ve Korno
papatya esansısın sen ve nefti yaprakları yalnızca ve sepalleri ve saçların ki içinde ritmik bir hamparsun limonciyan notası duyulurdu floransalı bir ressam ve ışık hızıyla gelirdin ki ben derhal turunçgi
Zorlu bir kış geçirdim , seninki gibi neftî acıktım , bitlendim , bir yerlerim sancıdı sökmedi ama hoyrat kuralları faşizmin çünkü kalbim aşktan çatlayıp yarılırdı.
Şahsi okur Nefti okur Fuzuli okur Nasrettin hoca fıkralarına bayılır Okur okumaz Bu onunla onların arasında Biz ne karışırız Duygu beni bir dinlese Ona anlatacağım şeyler olur. Öykü yazarı olacakmış büyüyünce Ben de öğretmen olacağımı söylemiştim küçükken öğretmenime Sonra ne oldum.. Süpermen olup antebin semalarında uçacak halim yoktu ya Anamın fasulyelerinden yiyip gazman olmak hayali kurardım o başka. Onu açma bunu açma onu söyleme bunu anlatma Duygu bir sus Allahını seversen Bir inanıver artık bana Kerameti kendinden menkul insanlarla çatışmaktak yoruldum. Sulh istiyorum senden. Barış inadına.
Reklam
10 Kasım 1952
Sabahlar, her zaman güzel değildir, Her zaman ayrılık akşamla gelmez. Al atlar sırtında hoyrattır fecir, Hoyrattır, ne kalbler kırmıştır, bilmez. Sabahlar her zaman güzel değildir. Vakti, bir yerinden bölünce şafak İri ve rüyalı gözlerle müphem;
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
Hasta Adamı bin parçaya bölmek için uğraşıyorlardı..
Napolyon Mısır eyaletine bunun için saldırmıştı. İngilizler Mekke, Medine, Kudüs dahil bütün kutsal topraklar gibi, Irak ve Suriye eyaletlerindeki nefti de hırsla istiyordu. Rus Çarı'nın gözü İstanbul'daydı. Bulgarlar Çarigrad dedikleri bu muazzam şehri düşlüyorlardı. Ah ah, diye hayıflandı, bu aptal çocuklar atalarımın yüzlerce yıl yönettiği birçok yeri elden çıkaracaklar, tahttaki biraderim de aptalın önde gideni, bu işlerden hiç anlamaz. Korkarım ki İmparatorluğun çökmesi yakındır. Bu işler ince siyaset ister. Eğer Bulgar, Yunan, Sırp kiliselerinin birleşmesini çeşitli taktiklerle önlemeseydim, Rumeli' deki isyanları bastıramazdık. Anadolu'd a isyan eden Ermenileri Kürt aşiretleriyle hizaya getirmeseydim onlar da bağımsızlıklarını ilan etmiş olurlardı. Şimdi bu ince siyaseti kim yapacak, cahil çocuklar mı, aptal kardeşim mi?
ah evet şimdi o çocukluğun ay-ışıklı gecelerinde olduğu gibi dantel yapraklı selvi ağaçlarının serin nefti yapraklarına gözümüz takıldığında zeytin ağaçlarının sesini duyar gibi olduğumuzda yani onlar cırcır böceklerinin eşliğinde serin akşam şarkılarına başladığında akşam sefaları gecenin getireceği binbir kötülükten ürkerek eve yani kendilerine doğru bir yolculuğa çıktıklarında arasöz geçtikten sonra dış kapı önlerine su döküldüğünde kurabiyeleri bir an evvel kapabilmek için büyük bir ciddiyet ve sabırsızlıkla ev ödevlerine oturulduğunda bir taşra gelini duvağı ile birlikte motosikletin arkasına oturtulduğunda sevgilim “will you come stepping out with me?”
Sayfa 321 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Bil ki;dünya dediğin lüzumsuz bahçe,bazen her yer,bazen tek bir yer,bazen de hiç bir yerdir.İnsan dediğin kötü tohum,basen her şey,bazen tek bir şey,bazen de hiç bir şeydir.Ama tuhaf olan bu değildir.bu işteki asıl acayiplik,öyle ya da böyle oluşunun hiç fark etmeyişidir.Ve işte tam da fark etmediğini fark ettiğin o nefti anda,âlemin ritmi bozulur,içi boşalır,bir güvercinin karda bıraktığı ayak izlerine dönersin.Sonra azıcık kar yağar,silinirsin.Böyledir.”
Sayfa 337 - Hep KitapKitabı okudu
Y I K I L M A S A K I N
Zorlu bir kış geçirdim, seninki gibi neftî acıktım, bitlendim, bir yerlerim sancıdı sökmedi ama hoyrat kuralları faşizmin çünkü kalbim aşktan çatlayıp yarılırdı. Her sabah çarpışarak çekilirdi karanlık alnacımdan acılar bile duymadım kof yürekler önünde. beynim her sabah devrimcinin beyniydi ayaklarım donukladı gelgelelim sağlığın yerinde mi?
Ayaklarıyla ezip fıçıya mı bastılar seni Nefti kasnaklı bir fıçıya, Aldırma, kara üzüm! Sen, o Kırmızı şarabına doğru İçten içe Harıl harıl Çalışmana bak, iki gözüm!
882 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.