Okuduğum en güzel kitaplardan birisiydi. Bir kaç gündür inceleme yazsam ya diye düşünüp duruyorum ama ne anlatsam bilemiyorum da.
Can Yayınları'nın yaz kampanyasında denk gelmişti kitap, ne yazarın adını duymuşum daha önce, ne hikayesini... İkinci Dünya Savaşı sonrası yazıyor arka kapakta. Ebru ablaya (
YouTube kitap kanalımda en sevdiğim kitaplardan biri olan Gecenin Sonuna Yolculuk kitabını yorumladım: ytbe.one/RXXqv6Yk7VA
“Morning, keep the streets empty for me.”
“Gündüz, benim için sokakları boş tut.” Fever Ray*
Uyarı : Lütfen evde denemeyiniz.
Gecenin Sonuna Yolculuk : Hatta gecenin derinliklerinde olabildiğince uzaklara doğru
Önsöz
"İnsanlar duygu ve düşüncelerine göre hareket eder. Sevgi, nefret, korku, ümid, zan, inanç, şüphe, bilgi gib uni manevî kuvvetler, insanları içten içe, şu veya bu şekilde davranmaya zorlar. Nefret ettiğimiz bir şeyi yapmak bize çok güç gelir. Korku kaleleri yükseltir, hendekleri derinleştirirken sevgi bütün kapıları açar ve bütün
Allahım, onu neden yalnız bıraktın? Neden, yalnızlığının verdiği çaresizlikle can sıkıcı ilişkiler kurmasına izin verdin? Neden, geçirdiği her dakikanın hesabını sordun, içini ezdin? Neden, korkuyu göğsünden çekip almadın? Neden, suçluluk duygusunu üzerinden atmasına yardım etmedin? Neden, apartmanın bodrumunda saklambaç oynarlarken Ayla'yla
Ne zaman Dostoyevski okusam içimden keşke sonsuza kadar yaşasaydı diye geçiririm. Yazdığı son romanın çıkacağı tarihi dört gözle bekleseydik, kitapçıların önünde yüzlerce kişilik sıralara girseydik, imza günleri düzenleseydi, elimizde kitaplar saatlerce bekleseydik.
Ev sahibesini okurken ne kadar heyecanlandığımı anlatmak yerine dikkatimi en çok