Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tanrı, varlığının gerektirdiği biçimde herkesi yaratmış, niteliğini, mahiyetini, iradesini, hayrını ve şerrini, iyilik ve kötülüğünü önceden belirleyip alnına yazmış olup insan dünyaya geldiğinde, ilahi dilemenin belirlediği şeyin dışına çıkamaz ve başka bir şey olamaz. Burada da insanı insandan önce var olan bir belirlenime feda etmektedirler.
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir kişinin bugün yakınınızda öldürüleceğini biliyorsunuz, bunu niçin ifşa etmezsiniz? Santiago'nun öldürüleceği, bütün bir kasaba tarafından biliniyordu ama kimse onu uyarmadı. Ancak kimse de bunu kasten yapmadı. Kitabın asıl meselesi de bu zaten... "Kral çıplak" hikayesini bana anımsatan roman da Santiago'nun kral kadar şanslı olmadığı ortada tabii! Gabriel García'nın 1981 yılında yazmış olduğu kitapta anlatılanlar,ne yazık ki bugün Türkiye'nin Doğusunda halâ var. Bizde biliyor ama hiçbirşey yapamıyoruz. Bu ülkede çoook Kırmızı Pazartesiler yaşanıyor. Konumuza dönelim:)) Bir solukta okudum, bitirseniz de gerçeklerin halâ açığa kavuşmadığını bir anlamda kitabın bitmediğini göreceksiniz.
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202177,7bin okunma
Reklam
Sık sık başı ağrıyordu. Çok ders çalışmasına rağmen "anne çok çalışıyorum fakat unutuyorum" derdi. Bakkala birşeyler almaya gönderdiğimde ne alacağını unutuyordu. Not tutmaya başladı, not tutmasa unutuyorum diyordu. Keşke o zaman farkına varsaydım diye kendimi suçluyorum. Biz çok ders çalıştığı için belki zihni yoruluyor diye
OĞLUM 12 YIL UYUDUKTAN SONRA UYANDI... Bir gün çok sinirlendi. Yine kendini balkondan atmak istedi. Zor ikna edebildik. Akşam oldu, onu uyuyor zannettim. Babasıyla ne yapacağımızı konuşurken bir ara "oğlumuzu olmazsa bağlayalım" diye ağlayarak anlatıyordum ki birden yatağından doğrulup sadece bana bakarak, "yazıklar olsun size,
BİRLİKTE YÜRÜMEK...
Daha önce söylemiştik: Dostluk, yürürken belirginleşen bir şeydir. Kaç zamandır, işte bu “yürümek” meselesini düşünüyorum. Yürek kelimesinin yürümekten geldiği söyleniyor. Bir insanın yürekli olup olmadığı yürüyüş esnasında ortaya çıkar. Dolayısıyla, doğrudur. Basit olacak, olsun. yürümenin birinci şartı, ayağa kalkmaktır.
Sayfa 84 - Profil Yayınları
Çoğu sefer, çimenlerin üzerine sırtüstü uzanır, mavi gökte kayan hafif, beyaz bulutlar seyrede seyrede, Allah'ı ve onun meselelerini düşünürdüm. Kara karanlıkta, kara taşın üstündeki kara karıncanın bile attığı her adımı gören ve bunu ezelde tayin eden o... Kaderimizin hakimi, evrenin sahibi, iyiyi de, kötüyü de, şeytanı da yaratan. Bizden,
Reklam
432 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Nereden, nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Doğalcı romana bir örnek olarak Müşahedat’ı yazdığını iddia eden Ahmet Mithat Efendi ki bence de öyle ama başlangıçta romantik romandan da izler vardı, başka türlü olduğunu iddia edenler de olmuş, okurken, araştırırken ilginç şeyler deneyimledim. Dergâh Yayınlarından 2013 birinci baskıyı okudum ve
Müşahedat
MüşahedatAhmet Mithat Efendi · Dergah Yayınları · 2017606 okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
Yazmanın ilk evresi okumadır ve her kitapseverin bazen benzeşen ama sonuçta kendine has olan bir okuma serüveni vardır. Fakat şu soruyu da sormak lazım; insan niçin okur? Bu sorunun elbette bir çok cevabı var lakin o cevaplardan birisi şudur; kitaplardan konuşabilmek için. Evet, bir kitap okuduğumuz zaman onu paylaşmak istiyoruz. Kitaplardan
Kitaplarla Söyleşi 1
Kitaplarla Söyleşi 1Oğuzhan Saygılı · İlgi Kültür Sanat Yayınları · 2017148 okunma
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Sorgulamadan yaşıyoruz bu hayatı çoğumuz oy verdiğimiz partiye niçin oy verdiğimizi bilmiyoruz bile kimler tarafından yönetiliyoruz nasıl yönetiliyoruz. Başkalarının oluşturduğu doğruları doğru yanlışları yanlış kabul etmişiz incelemiyoruz hiç. Cahil kalmışız geliştirmiyoruz kendimizi bu yüzdende sorgulamıyoruz. Neyse yazar gerçekten de insanın bakış açısını değiştirecek bir kitap yazmış müthiş bir eleştiri kitabı ama bence sadece Stalini eleştiren bir kitap değil bu insanı da eleştiren bir kitap benim görüşüm bu tabi bakış açısına göre değişir. Okunmasını tavsiye ederim.
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020246,5bin okunma
En vurucu yer..
Bunun üzerine delikanlı, her şeyi yazmış olan El'e doğru döndü. Ve daha ağzım açıp tek sözcük söylemeden, evrenin sessizleştiğini ve hep böyle sessiz kalacağını hissetti. Bir sevgi coşkusu fışkırdı yüreğinden ve ağlamaya başladı. Şimdiye kadar hiç yapmadığı bir duaydı bu, çünkü sözcüksüz bir yakarıydı ve hiçbir şey istemiyordu. Koyunlarına bir otlak bulduğu için şükretmiyordu; daha fazla kristal satmak için yakarmıyordu; rastladığı kadının dönüşünü beklemesini dilemiyordu. Oluşan sessizlikte çölün, rüzgârın ve Güneş'in de El'in yazmış olduğu işaretleri aradıklarını, kendi yollarını izlemek ve zümrüt parçasının üzerine kazınmış olan şeyi anlamak istediklerini anladı. Bu işaretlerin Yeryüzü'nde ve Uzay'da dağılmış olduklarını, görünüşte hiçbir varlık nedenleri ve anlamları bulunmadığını; ne çöllerin, ne rüzgârların, ne güneşlerin ve ne de insanların niçin yaratılmış olduklarını bilmediklerini biliyordu. Ama El'in bütün bunlar için bir nedeni vardı ve yalnızca o, bu mucizeleri gerçekleştirebilir, okyanusları çöle ve insanları rüzgâra dönüştürebilirdi. Çünkü bir yüce iradenin, Evren'i, dünyanın yaratılışının altıncı gününün Büyük Yapıt'a dönüştüğü noktaya götürmüş olduğunu yalnızca bu El anlıyordu. VE DELİKANLI, EVRENİN RUHU'NA DALDI VE EVRENİN RUHU'NUN, TANRI'NIN RUHU'NUN PARÇASI OLDUĞUNU GÖRDÜ VE TANRI'NIN RUHU'NUN, KENDİ RUHU OLDUĞUNU GÖRDÜ.
Reklam
Hani çocuk ağlar uykusunda sebebini bilmeden Şefkate muhtaç ve yapayalnız yüreğinin kuytusunda, İşte öyle çekiyorum özlemini, İşte öyle sırlıyorum ismini... “Bu şiir” diye araya girdi çavuş, son kelimeyi hayal kırıklığıyla söylemişti. “Evet...” Ohannes İstanbuliyan bunun iyi mi kötü mü olduğunu bilemeden başını sallamıştı. Ama çavuşun gözlerinde görülen kıvılcım o kadar düşmanca değil gibiydi. Belki hoşuna gitmişti. Belki askerlerini de alıp giderdi artık. “O-han-nes-İs-tan-bu-li-yan” diye mırıldandı çavuş kelimeleri yuvarlayarak. “Okumuş yazmış adamsın, bilgili adam. Meşhursun, hürmet ve itibar görüyorsun. Senin gibi mümtaz bir şahsiyet niçin bir avuç şâkiyle işbirliği yapsın?”
799 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.