Palto, Nikolay Vasilyeviç Gogol'un kalemi ile tanışma kitabım oldu. Bu uzun hikayeyi seçme nedenlerinden biri Dostoyevski'nin "Hepimiz Gogol'un Palto'sundan çıktık." demesi.
Hikayemizin başkahramanı dokuzuncu dereceden memur olan Akakiy Akakiyeviç. Kendi halinde, silik, hiç arkadaşı olmayan, yalnız yaşayan bir adam.Yıpranmış, eskimiş, hatta dalga konusu olduğu "Palto değil, cübbe." denilen paltosunu Terzi Petroviç'e götürür. Terzide, tadilat yapılamayacağını, ancak yeni bir palto dikilmesi gerektiğini söyler. Parasızlık ve uzun uğraşlar sonrası palto dikilir. Sonrası mı? Sonrasını okumalısınız.
Gogol, hikayeye eğlenceli bir girişle başlıyor, yaşam koşullarının kötü olduğuna dair bir geçiş yapıyor. Daha sonra sosyal hicvini keskinleştirip sonlara doğru hikayeyi hem trajedi hem de mizahi bir şekilde sonlandırıyor. Ben bu geçişlere bayıldım.
Dönemin Çarlık Rusya'sında ki yaşanan eşitsizliği yalın bir dille bizlere aktarmış. Hatta o dönemde Rus halkını aşağıladığı gerekçesiyle suçlanmış. Sözün kısası mutlaka okunması gerek bir klasik.
Son olarak Kolektif Kitap'ın Resimli Başyapıtlar'ından okudum ve içeriğinde bulunan Noemí Villamuza'nın çizimleri muhteşemdi.