Sezai Karakoç bu kitabında Hz. Âdem' den başlayarak insanlığın yitirdiği cennet serüvenini Hz. Muhammed' le sonlandırarak, Hz. Muhammed için kitabın sonunda "Yeniden Bulunmuş Cennet" başlığı atar. Bu ne müthiş bir ifade biçimi...
Kendisi, kitapta sık sık dokuz peygamberin(sırasıyla; Hz. Âdem, Hz. Nuh, Hz. İbrahim, Hz. Yusuf, Hz. Musa, Hz. Süleyman, Hz. Yahya, Hz. İsa ve Hz. Muhammed) peygamberlikleri boyunca varoluşlarının 'Medeniyet' kavramıyla doğrudan ilişkisine ve benzerliğine vurgu yapar.
" Medeniyetler de böyledir. Getiricilerinin ruh ve kafalarından insanlığın kaderine geçtikten sonra ilkin mutlu bir dönemi yaşarlar, ondan sonra büyük imtihan günü çatar. Varoluşun sürüp sürmeyeceğinin imtihanı. Süreklilik imtihanı. Zaman imtihanı. Hayat imtihanı. Ömür sınavı. Bu bir tufan gibi o uygarlığı boğacak gibi olur. Ama statiğin imtihanını veren medeniyet ruhu, bu kez dinamiğin imtihanını da başarıyla verirse selâmet sularına çıkmış ve ermiş olur." Syf 47
Kitap baştan sona bunun gibi birbirinden değerli edebî cümlelerle dolu. Sezai Karakoç tam bir edebiyat adamı... Müthiş şiirsel bir dili var. Her cümlesi öyle ruhuma hitap etti ki, tekrar tekrar okudum. Hayatta olsaydı onunla tanışmayı çok isterdim.Türk Edebiyatı onun gibisini çok az görmüştür.
Yitik Cennet mükemmel bir başucu kitabı. Tekrar tekrar okumalı, ders çıkarmalıyız, yitik cennetimizi aramalıyız. Karakoç' un da dediği gibi:
" İnsan Cenneti yitirmiştir, ama onu tekrar arayabilir ve bulabilir."