Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kitabı Mukaddesin Kudüs Kitabı Mukaddesi olarak adlandırılan bir çevirisi var, bu çevirideki bir bölüm beni hep etkilemiştir. Tekvin kitabı 9. Bap, 1-6. ayetler. Şüphesiz bu rakamlar sana bir şey ifade etmiyor. söz konusu bölümde Nuh'un Gemisi'rin hikâyesi anlatılır. Büyük Tufan'dan sonra gemiden, dünyanın nüfusunu artırmak için her türden bir çift hayvanla çıkan Nuh'tan daima büyük bir övgüyle söz edilir. Ancak gerçek çok daha acımasızdır: Nuh'un yanında getirdiği her hayvan insanoğluna yiyecek olacaktır. Tufan'dan sonra Yehova'nın öfkesi geçmiştir. İnsanoğlu yaşayabilir, ama ancak hayvanları ona kurban ederek. Bu Tanrı tarafından bahşedilmiş bir lütuftur: insanlar artık beslenmek için hayvanları öldürebilecektir. Ama Yehova önemli bir zorunluluk da getirmiştir: insanlar eti kanıyla birlikte yemeyecektir, çünkü kan "0"nun mülkiyetindedir. Bütün dinlerde bu değişmez bir kuraldır: kan ancak sunağa akıtılır ve kimse ona dokunmamalıdır. Çünkü kan, Kudüs Kitabı Mukaddesi'nde açıklandığı üzere etin canıdır. Ve can Tanrı'ya aittir..
Sayfa 128 - Doğan KitapKitabı okudu
Baldassare ve Meymûn
İnsanların ikiye ayrıldığını söylemişti Meymûn: Dünyanın sonunun yakın olduğuna inananlar ve bundan kuşku duyanlar -- o ve ben, bu sonunculardandık. Bense insanların, dünyanın sonundan korkanlar ve onu isteyenler diye de ikiye ayrıldığını söyleyerek yanıtlamıştım onu; birinciler tufan ve büyük felaket sözcüklerini kullanıyorlardı dünyanın sonundan söz ederken; ikinciler yeniden doğuş ve kurtuluştan dem vuruyorlardı... Sonra Meymûn, ''Acaba, dedi, Nuh zamanında da insanlar Tufan'ı alkışlayanlar ve ona karşı olanlar diye ikiye ayrılmışlar mıdır?'' Ve gülmeye koyulduk; o kadar ki katırlarımız bile ürktü.
Sayfa 81 - BaldassareKitabı okuyor
Reklam
Tüm hayvanlardan birer çift…Peki neden çift? Türlerin devamı ve istikrarı? Dengeye gelmek kadar, o dengeyi oturtmak ve sürdürmek! Bedeni dengeye getirip, sıfatlarını düzenledikçe, Nuh’ un gemisi’ ne dünyaya denge veren türleri yerleştirmiş olur insan. Böylece o gemi, günlük hayatın akışında (tufanında) suyun üstünde kalmaya hazır hale gelir. Her devirde Nuh’ un yaptığı çağrıyı yapan insanlar bulunur. Onların çağrısını duyanlar, bir mana gemisine binmiş olurlar. O mana gemisinde, kendi varoluşları ve doğalarını öğrenmeye başlarlar. Bu bilgilere sahip oldukça ve onları yaşama geçirdikçe, dışarıda diğerlerini yutan tufanlardan korunmuş olurlar. Çünkü o denizin üstünde durmayı öğrenmeye başlamışlardır. O anlam gemisindedirler. O tufan dış dünyanın iniş çıkışları olduğu kadar, insanların ruhlarını alt eden nefislerdir de aynı zamanda. Ve dış dünyanın iniş çıkışları, aynı nefs türünün sokaktaki yansımasıdır sadece. O mana gemisinde, o manevi dostlukların olduğu yerde farklı renkler (türler) birbiriyle ahenk içinde bir bütünü oluştururlar. Ve hatırlarsan tüm bu ahenk, Nuh’ un gemisi’ nde yapılan “AŞURE” ile dikkat çekici bir şekilde benzeşir. Aşure, birbiriyle ilgisiz görünen malzemelerin bir arada bulunduğu, ama büyük resimde ahenk içinde bir bütünü oluşturandır.
Eski Ahit, birkaç ölümlü varlığın göklere yükselişini kaydeder. İlki Enok'tur, Tanrı ile dost olan ve "Rab ile birlikte yürüyen", Tufan öncesi dönemden bir ata. Âdem’in neslinden yedinci atadır ve Tufan kahramanı Nuh'un büyük büyükbabasıdır. Tekvin Kitabının beşinci babı tüm bu ataların soy sopunu ve öldükleri yaşı bildirir; Enok dışında zira o "gitmiştir, çünkü onu Rab aldı". İmalara ve geleneğe göre, Dünya'daki fânilikten kaçabilmek için Tanrı, Enok'u yukarıya doğru almıştı. Diğer ölümlü ise Dünya'dan kaldırılan ve bir "kasırga" içinde yukarı alınan İlaya Peygamberdir
"Nuh'un oğulları Büyük Tufan'dan sonra Sümer'e yerleşmiş, burada şehir ve göklere kadar yükselen bir kule yapmak istemişlerdi. Kaynaklara göre, Tanrı ona ulaşmaya çalışan insanların kendini beğenmişliğine, kibirli olmalarına kızmış, aynı dili konuşan insanların dillerini karıştırarak birbirlerini anlamalarını engellemişti. O günden beridir her kavim, her ulus kendi dilini konuşur oldu, bölündük. İnsan kusurludur, Tanrısı ise kusursuz. Tanrı'ya yaklaşmanın yolu fiziki değil, ruhanidir. Kuleye tırmanarak değil, içini temizleyerek Tanrı'ya ulaşırsın."
Sayfa 261Kitabı okudu
 Bugün burası Gazze! Unutmayın sakın! Dostum yarın neresi bir haritaya bakın!
Nasıl ki Nuh'un zamanında dünya, sular altında kaldıysa şimdi de ateş ve kandan bir deniz altında kalmış, sanki Büyük Tufan geri gelmişti.
Reklam
Memleketim gibi
Allah insanları intihaba davet için, o büyük Tufan cezasını tertip zahmetine katlanmamalı idi. Nuh'un ummetini, boyle bir toprak üstünde bu çıplak tepelerle çevrilmiş yere bırakmalı idi..
Sayfa 30
136 syf.
9/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
kitabın etkisini üzerimden atamadım
Aylardır dinler tarihi üzerine kaynaklar arıyordum. İlk işim 3 kutsal dine ait kitapları okumakla başlamıştım fakat Tevrat'ı okuma şerefine erişemedim. Sümerler üzerine yoğun kitap araştırması sırasında sevgili yazar Muazzez ilmiye Çığ ile tanıştım. Sumerler 3 dinden 2000-2500 yıl eski bir geçmişe sahip ve bu zamana kadar bulunan tabletlerin
Kur'an, İncil ve Tevrat'ın Sumer'deki Kökeni
Kur'an, İncil ve Tevrat'ın Sumer'deki KökeniMuazzez İlmiye Çığ · Kaynak Yayınları · 20064,133 okunma
Nuh tufanı mı Utnapiştim tufanı mı?
İnsanlar öyle çoğalmıştı ki, Tanrılar onların gürültü ve şamatasından uyuyamaz olmuşlar. Bunun üzerine dört büyük Tanrı, bu insanları bir Tufan ile yok etmeye karar veriyorlar. Bilgelik Tanrısı (Enki), yarattıkları insanların ortadan kaldırılmasına çok üzülüyor ve Şuruppak şehrinde yaşayan Utnapiştim'in evinin duvarından seslenerek, Tanrıların bir tufan yapmaya karar verdiklerini, bir gemi yapmasını söylüyor. Geminin tarifini veriyor. Adam söylendiği şekilde gemiyi 7 günde tamamlıyor. Gemi yapıldığı müddetçe çeşitli hayvanlar kesiliyor; beyaz, kırmızı ve su katılmamış şaraplar nehir suyu gibi bol olarak içiliyor, adeta yılbaşı törenlerine benzer şenliklerle işler yapılıyor. Utnapiştim geminin içine ailesini, akrabalarını, sanatçıları, kırların evcil ve yaban hayvanlarını dolduruyor. Bu arada altın da almayı unutmuyor. Geminin kapısı kapanır kapanmaz şiddetli bir fırtına ile birlikte yağmur boşanıyor. Sular yalnız gökten boşalmakla kalmıyor. Yer Tanrıları da yerden fışkırtıyor suları. Tufan öyle azgınlaşıyor ki, onu yaptıran Tanrılar bile korkuyor. Bu kıyamet 6 gün 6 gece sürdükten sonra yedinci gün gemi Nisir Dağına oturuyor, 7 gün bekledikten sonra Utnapiştim bir güvercin salıyor dışarı. O konacak yer bulamadığı için geri dönüyor. Daha sonra bir kırlangıç gönderiyor, fakat o da geri geliyor. Son olarak uçurduğu kuzgun geri dönmeyince dışarı çıkıyorlar.
Cudi Dağı
Ey insanlar! Atamız olan Nuh'un, ve kavminin başına gelenlerin haberi size ulaşmadı mı? Ulaşmadı mı ki hâlâ birbirinizi yiyip duruyorsunuz... Size ait olmayan Allah'ın Arzında, Nuh kavminin yaptığı gibi isyan ve tuğyan peşindesiniz! Babalarınızı, annelerinizi, kavimlerinizi siz mi seçtiniz ki, birbirinize üstünlük taslayıp duruyorsunuz? Nuh kavminin yaptığı gibi, neden ıslahınız için felâket beklersiniz? İnsan hakkı nedir bilmeyen, zalimlerin önünde yaltaklanan, mazlumun âh'ını duymayanlara kölelikle tükettiğiniz seneler, size şahit olacaktır. Büyük Hesap'ta... Allah düşmanlarının inananları yok etmek için  seferber oldukları şu günlerde, bir tufan mı bekliyorsunuz ki, hâlâ uyanmıyor, sizi sömürenlere hizmette devam ediyorsunuz! İki günlük dünya nasıl da büyülemiş sizleri... Unutmayın ki artık bizleri uyarmak için Peygamberler gelmeyecektir! Son gününüz gelmeden Kur'an'a dönün, Peygamber'e dönün, ve onların emrettikleri gibi tüketin son günlerinizi!!!
Reklam
263 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
"Canımın içi, böyle şeyler yalnızca romanlarda olur."
》Daha önce Murat Menteş okumamıştım. Kitap hakkında da, yazarın kendisi hakkında da hiçbir yorum almadan, önyargısız başlamak istedim. Yeni tanışacağım yazarlara karşı böyle bir yaklaşımı tercih ediyorum. 》Kitabın ilk 40-50 sayfasında ne anlatıyor, ben ne okuyorum, neredeyim gibi birçok soru üşüştü beynime. Acaba ben mi tam içine giremedim, yoksa
Dublörün Dilemması
Dublörün DilemmasıMurat Menteş · İletişim Yayınevi · 200515,2bin okunma
İsrail
Hıristiyanlığın dayandığı Yahudilik geleneğine bir baksak iyi olacak. Her şey Tanrı'nın dünyayı yaratmasıyla başladı. Bunun nasıl meydana geldiğini Kutsal Kitap'ın ilk sayfalarında okuyabilirsin. Ama sonra insanlar Tanrı'ya başkaldırdı. Ceza olarak sadece Adem ile Havva cennetten kovulmakla kalmadı, bir de ölüm çıktı ortaya.
Sayfa 175Kitabı okudu
Tufan
"En büyük tehlike anında bile uygarlığın temel inanç, düşünce ve duyarlığına dönüş anlamında bir Nuh'un Gemisi vardır. "
"Şimdi bir an için insanların aptal olmadığını kabul edelim. Aptal olmasalar bile son derece nankördürler. Aslında bence insanın en uygun tanımı şudur: iki ayaklı nankör. Ancak hepsi bu değil; bu insanoğlunun en büyük kusuru değil. İnsanın en büyük kusuru; Nuh Tufan'ından başlayıp Holstein dönemine kadar süren daimi ahlaksal sapkınlığıdır. Ahlâkî sapkınlık ve buna bağlı olarak sağduyu eksikliği...
Sayfa 39 - ParodiKitabı okudu
483 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.