Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Di Dest Da Yengiyek Nûbar (Ebrû) • Melayê Cizîrî
Di dest da yengiyek nûbar-i min dî ew keman ebrû Li bala cedwelek cebbarî lê da hemqiran ebrû Ko heq ev herf û xet kêşan li talayê me derwêşan Du qewsan goşe lê badan we ser peyweste man ebrû Te dîdarî te reftarî te elmasên şekerbarî Bi `eynê rê li ser şadan du nûn reyhan numan ebrû Bi hemdi l-lah bi feyrûzî li wechê dilberê min dî Ko mahê nû nişan min dan li taqê asiman ebrû Te`ale l-lah nişan dane bi husnê ev neseq dane Ji neqş û şen`etê heq ev nişan çeşm ev nişan ebrû Ji re`na nêrgizên şehla mecalê hemqeran bînim Hezar remz û işarat in ji wan qewsên çevan ebrû Mela dil têk te peykan in ji mehbûban me nîşan in Kemandarên di xeddar in di birca esmeran ebrû
Mewlîda Kurmancî • Melayê Bateyî
Hemdê bê hed bo Xudayê `alemîn Ew Xudayê da ye me dînê mubîn Em kirîne ummeta xeyr-ul beşer Tabi`ê wî muqtedayê namiwer Ew Xudayê malikê mulkê `ezîm Daye me mîrasa Qur`ana Kerîm
Reklam
ÜNAL YALTIRIK Diyarbakır'da İlkokul 8 yaşında herhalde Diyarbakır'a geliyorsunuz, 1940-41 arası... Kabaca 8-12 yaş arasında Diyarbakır'dasınız diyebilir miyiz? Evet. İlkokula orada başladığım için o hesaba geliyor. 8 yaşında ilkokula Diyarbakır'da başladım. Diyarbakır'daki evinizi hatırlıyor musunuz? Nasıl bir evdi?
Duygular ifade alanı bulup da negatif enerjiler bedenden aktığında beden nefes alır. Tüm hücreler yapması gerekeni artık rahatlıkla yapar. Gevşeyen ve arınan bedenin ruhu da sükûnettedir.
GÜNEŞ KELAMIN IŞIN IŞIN YAYILIŞI
GÜNEŞ KELAMIN IŞIN IŞIN YAYILIŞI ORGANİK bütünlüğü içinde tasarlanıp tekrar teşekkül et­ tirilmiş ve tarihi görünümü içine oturtulmuş Krişna efsa­ nesi budur işte. Bu efsane, Brahmanizm'in kökenini aydınlatan çok değerli bilgileri içermektedir. Krişna mitinin gerisinde reel bir şahsiyetin yer aldığını pozitif belgelerle ortaya koyup
bo Helebçê...
ez im ew, ez im kolana qebrê germilkên min bi zarokan ve tijî navdilê min jariya esmên dişopîne li dûr dûriya demê, kincê hevokên şaş min çi got ku wisa li min vedigere peşkili şevbuhêrka hêviyan, şev jî neman cêrên avê ji tenêtiyê ariyan li bin guhê min dengek ne weke dengan baran ne baran e, ewr ne ewr in gava cotkevok weke eşqê reviyan
Sayfa 39 - DaraKitabı okudu
Reklam
•Her an gökyüzünden gönüllere gizli olarak şöyle vahiyler gelmede: "Ne zamana kadar, tortu gibi yeryüzünde çöküp kalacaksınız? Göğe yükselin, göğe yükselin!" • Ancak tembel olanlar, ağır canlılar şarap tortusu gibi dibe çökerler. Tortudan kendini kurtaran, arınan, temizlenen ise küpün üstüne çıkar. • Hemen balçığı, çamuru karıştırma! Suyunıı bulandırma da arınsın. Tortun aydınlansın ve derdine derman bulunsun. •İnsanda şu'le gibi bir can var. Fakat onun dumanı, nurıından daha fazla. Duman haddini aşınca, fazla olunca, gönül evinde bulunan Hakk ışığını göstermez olur. • Eser, gönül evindeki dumanı azaltırsan yani günah kiılerinden arınırsan, senin nürun ile her iki dünya da, bu dünya da, öteki dünya da aydınlanır. • Bulanık bir suya bakarsan, orada ne ay görebilirsin, ne de gök! Hava kararınca güneş de gizlenir, ay da! • Güney rüzgarı esince, havayı tertemiz eder. Bu yüzdendir ki, sabahın erken saatlerinde seher yeli eser. Adeta dünyayı cilalar, parlatır. • Alıp verdiğimiz nefes de gönüldeki sıkıntıyı, derdi temizler, arıtır, adeta insanın içini cilalar. însan bir an bile nefes alıp veremezse, varlığına yokluk gelir çatar. •Bu dünyada garip olan rüh, mekansızlık aleminin özlemini çeker. Hayvan ne
Xəbər yox mehribanımdan, ömür namehriban keçdi, Könül keçməz o dilbərdən, zaman keçdi, yaman keçdi. Qanadlanmaq xəyalıyla dolandım bağda, gülşəndə, Yoxuymuş vaxtın insafı, bahar keçdi, xəzan keçdi. Ömür qoydum, can incitdim boranlı, qarlı yollarda, Dilimdən min bir ah qopdu, ürəyimdən fəğan keçdi. Keç, ey qafil, gəl od vurma güzaran tapdığın
Kendilik algınız koşullanmalardan öte bir şey değil. Algılar bedeni yönetir. Beden fonksiyonlari zihin beden bütünlüğünde çalışır. Biz bedene bakarak zihni ve duygulara, duygulara bakarak zihni ulaşabiliriz. Duygular ifade alanı bulup da negatif enerjiler bedenden aktığında beden nefes alır. Tüm hücreler yapması gerekeni artık rahatlıkla yapar. Gevşeyen ve arınan bedenini ruhunu sükunettedir.
Sayfa 108 - HaykitapKitabı okudu
Sigara tutuşuna bakarken kendimi konuşmaktan alıkoyamadım: "Eskilerden Fransız bir şairin dediği gibi, bazı insanlar damarlarına nikotin yaymak için sigara içer, bazı insanlarsa kendileriyle başkaları arasında duman perdesi örtmek için." Ama bunu kindarca bir yorum olarak algılamaması için hemen aynayı kendime çevirdim. "Hepimiz yaşamla aramıza mesafe koymak için çeşitli perdeler kullanırız. Benimki kâğıt."
Reklam
''Eskilerden Fransız bir şairin dediği gibi, bazı insanlar damarlarına nikotin yaymak için sigara içer, bazı insanlarsa kendileriyle başkaları arasında duman perdesi örtmek için.''
Sayfa 43 - *selKitabı okudu
Eskilerden Fransız bir şairin dediği gibi, bazı insanlar damarlarına nikotin yaymak için sigara içer, bazı insanlarsa kendileriyle başkaları arasında duman perdesi örtmek için.
"Eskilerden Fransız bir şairin dediği gibi, bazı insanlar damarlarına nikotin yaymak için sigara içer,bazı insanlarsa kendileriyle başkaları arasında duman perdesi örtmek için." Ama bunu kindarca bir yorum olarak algılamaması için hemen aynayı kendime çevirdim."Hepimiz yaşamla aramıza mesafe koymak için çeşitli perdeler kullanırız.Benimki kâğıt."
3 MAYIS HADİSESİNİN GELİŞMELERİ Atsız, mahkeme kapısından çıkarken tutuklanmış ve İstanbul'a götürülmüştür. Zanlılar Sansaryan Han'ında bulunan Emniyet Müdürlüğü'nde tutulmuşlardır. Toplu tutuklamalar kamuoyuna 18 Mayıs tarihinde açıklanmış, 19 Mayıs tarihli gazetelerde haber olarak çıkmıştır. Cumhurbaşkanı 19 Mayıs vesilesiyle
''Eskilerden Fransız bir şairin dediği gibi, bazı insanlar damarlarına nikotin yaymak için sigara içer, bazı insanlarsa kendileriyle başkalarını arasında duman perdesi örtmek için. (..) Hepimiz yaşamla aramıza mesafe koymak için perdeler kullanırız. Benimki kâğıt.''
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.