Numan Bey sertçe sordu: “İlanları gazetelere gönderdin mi?" Salamon hemen cevap veremedi. Tereddütle bakıyordu. "Ne bakıyorsun? "Hiç efendimiz." “Niçin cevap vermiyorsun?" Salamon yutkunarak sokuldu: "Şeyy..." ... "Cevap versene be!" "Efendimiz, İstanbul veya İzmir'den işçi getirtmek
Sayfa 133 - Everest Yayınları, 103. baskı
Tutarlılık, durgun zihinlerin oyun alanıdır. Eğer gerilimler, çatışmalar ve çözülemeyen ikilemler kültürlerin tuzu biberiyse, bu kültürlere mensup insanların da birbiriyle çelişen inançları ve birbiriyle uyumsuz değerleri mutlaka olacaktır. Bu her kültürün en temel unsurudur: bilişsel uyumsuzluk. Sıklıkla insan psikolojisinin bir hatası olarak değerlendirilen bilişsel uyumsuzluk, aslında insan için yaşamsal önemdedir. İnsanlar birbiriyle çelişen değer ve inançlara sahip olamasaydı muhtemelen herhangi bir insan kültürü oluşturmak ve sürdürmek mümkün olamazdı.
Reklam
keşke durgun nehir kıyısında bir bitkinin gizemli kokusu olsaydım yolun oraya düştüğünde tepeden tırnağa sana geçseydim keşke geceleri bir ney gibi çalsaydım divane kalbinin şarkılarını esintilerin titreştiği tahtırevanda uyuyarak evinin kapısından geçseydim keşke bahar güneşinin ışığı gibi seher vakti pencereden parıldayıp ipek perdelerin ardından gözlerinin rengini görseydim
"Bir durgun sudayız, konuşsak da Kuş uçmuyor içimizdeki ormanda..."
Sayfa 10
152 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Tirende Bir Keman
" Aşkın ile gündüz gece giryanım efendim Bülbül gibi gül rûyine hayranım efendim " Mustafa Kutlu okuyanlar bilir çok fazla söylenecek söz yoktur kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir sanatçıdır. Bu eserinde üç kuşak; babadan oğula oğuldan toruna birbirlerinin hayatlarının; musîki keder aşk acı değişen hayatlar değişmeyen müzikler miras alır. Müzikle ilgisi olmayan birine bile müziği hissettiren bir eser. " Hayat öyle durgun bir göl değildir. Bir taş düşer, dalgalar kıyıya ulaşır. Kuşlar yuvalarından uçar, sağanak kırbaç gibi inmeye başlar. " Çalgıcı Sadullah efendi öldükten sonra oğlu Kenan'ın hayatı ile birlikte roman başlar. Kemanî Kenan Semiramis' e aşık olur ve evlenir. Bu evlilikten Sadullah adlı bir çocukları dünyaya gelir. Hikayenin can alıcı kısmı burada başlar. " Bu nedir? Bu toprağa düşen tohumdur. Bir gün gelir yeşerir. " Kitapta çarpık kentleşme köyden şehre göç işsizlik kısacası memleket havası vardır. " Toprak ana şehirleri de besliyor hâlâ. " Mustafa kutlu'nun kitaplarında herkesi heyecanlandıran, hüzünlendiren, düşündüren, ağlatan bir kesit ya da herkesi duygulandıran bir anı vardır kısaca Kutlunun kaleminde herkesin hayatına değen bir nokta vardır. " Günler hep böyle geçecek, güneş hiç batmayacak, Neşe de Kader de hep aynı kalacak sanırız. İnsanoğlu aldanıştadır. Güneş batar, yağmur kesilir, kuşlar yuvalarına çekilir. Hiç ummadığın anda bir dalga gelip kayığı devirir. " " Kar keman kutusunun üzerine ağır ağır kapatıyordu. "
Tirende Bir Keman
Tirende Bir Keman
Mustafa Kutlu
Mustafa Kutlu
Tirende Bir Keman
Tirende Bir KemanMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20153,978 okunma
15 öykülük kitabım olan Münzevi'nin ilk öyküsü.
Kalamış Münir Nurettin Selçuk’un aziz hatırasına… Kalbim ömrünü nihayete vardıracak kadar huzursuz bir halde atarken ve ay göz alıcı parlaklığıyla karanlık ruhları aydınlatırken taşlı sokakta yürüdüm. Topuklardan gelen tıkırtılar, cırcır böceklerinin sesleriyle raks ediyordu. Perdesi örtük evlerden yayılan sarı sıcak renkler, kurumaya yüz
Reklam
1.000 öğeden 931 ile 940 arasındakiler gösteriliyor.