Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
...önemli olan, bizi dosdoğru ileri koşturan, irademizi güçlendiren, bizi o müthiş can sıkıntısından koruyan hamledir; biz bu can sıkıntısının, Mısır'da, bizimkine benzer bir sefalet içinde bulunmak gibi bir mazeretleri bile olmayan bazı başıboş kişilerin ruhlarını da kemirdiğini görmüştük. Evet, çok gülünç adamlarız, kabul, bunu düzensiz
“Hep daha çok yakacaklar canını, sırf daha çok yaz diye. Onlar vurdukça daha çok yazacaksın. Daha çok. Hep daha çok. Bir gün yazamayacağın kadar acıtacaklar canını, elinden kanlar sızarken sen daha çok yazacaksın. O kadar ki akan kan yazdığın mürekkebi kapatacak, o kadar ki kendi kanınla doldurup kalemi, yine de yazacaksın. O son darbe öldürecek mi yoksa durdu sandığın kalbi hayata mı dönürecek sen karar vereceksin. En zor kararları hep sen vereceksin. Savaş bitti sandığın zaman kaybedeceksin mesela, savaş hiç bitmeyecek. Batmasaydı eğer Titanik, kimse sesini duymayacaktı; yanmasaydı eğer Anka, küllerinden doğmayacaktı.”
Sayfa 173 - Baran TandemirKitabı okudu
Reklam
IQ seviyenizi ikiye katlayacak diyalog
— İnsanları kendilerini öldürmekten alıkoyan şey ne sizce? –dedim. Ne konuştuğumuzu hatırlamak ister gibi dalgın dalgın baktı yüzüme. — Henüz... tam bilmiyorum... iki boş inanç alıkoyuyor sanki, iki şey; yalnızca iki şey; bunlardan biri çok küçük, öbürü çok büyük. Yalnız küçük olan da çok büyük. — Küçüğü ne? — Acı. — Acı mı? Bu olayda bu kadar
"Nihayet insanlık öldü. Haber aldığımıza göre, uzun zamandır amansız bir hastalıkla pençeleşen insanlık, dün hayata gözlerini yummuştur. Bazı arkadaşlarımız önce bu habere inanmak istememişler ve uzun süre, ’yahu insanlık öldü mü?’ diye mırıldanmaktan kendilerini alamamışlardır. Bu nedenle gazetelerinde, ’insanlık öldü mü?’ ya da ‘insanlık
Sayfa 256 - İletişimKitabı okudu
«Nihayet insanlık da öldü. Haber aldığımıza göre, uzun zamandır amansız bir hastalıkla pençeleşen insanlık, dün hayata gözlerini yummuştur. Bazı arkadaşlarımız önce bu habere inanmak istememişler ve uzun süre, ‘Yahu insanlık öldü mü?’ diye mırıldanmaktan kendilerini alamamışlardır. Bu nedenle gazetelerinde, ‘İnsanlık öldü mü?’ ya da ‘İnsanlık ölür
"Nihayet insanlık da öldü. Haber aldığımıza göre, uzun zamandır amansız bir hastalıkla pençeleşen insanlık, dün hayata gözlerini yummuştur. Bazı arkadaşlarımız önce bu habere inanmak istememişler ve uzun süre 'Yahu insanlık öldü mü?' diye mırıldanmaktan kendilerini alamamışlardır. Bu nedenle gazetelerinde, "İnsanlık öldü mü?" ya da
Sayfa 256Kitabı okudu
Reklam
Meclisin Kayseri'ye taşınması teklifi üzerine Meclis Konuşmaları
Erzurum Milletvekili Durak Bey (Sakarya) kürsüye yürürken bağırdı: "-Söz istiyorum!" Oturumu yöneten Dr. Adnan Bey'in cevabını beklemeden kürsüye çıktı: "-Efendiler! Biz bu davaya başladığımız gün, elimizde ne böyle bir ordu vardı, ne bu kadar silah. Bugün eskiye nispetle çok kuvvetliyiz. Bu sebeple Bakanlar Kurulu'nun önerisini reddediyorum." Alkışlar yükseldi. "..Halk gidebilir. Ailelerimiz gidebilir. Memurlar gidebilir. Herkes gidebilir.." Cebinden silahını çıkarıp kürsünün üstüne koydu: "-Ama biz, elimizde silah, burada öleceğiz. Hiçbirimiz şehitlerimizden daha büyük değiliz." Meclis ayağa fırlayıp Durak Bey'i alkışlamaya başladı. Bakanlar Kurulu'nun önerisini her reddeden yoğun alkışla destekleniyordu. Ama birkaç milletvekilinin telaşa kapıldığı da gözleniyordu. Son olarak beklenilmez bir şey oldu, o güne kadar hiç söz alıp konuşmamış olan Tunceli Milletvekili Diyap Ağa'nın elini kaldırdığı görüldü. Dr. Adnan Bey inanamadı, sordu: "-Söz mü istiyorsunuz Diyap Ağa?" "-Heya." "Buyrun." Meclis sustu. Sakalı göğsüne inen Diyap Ağa ağır ağır kürsüye geldi. Gözlerini kısarak Meclis'i süzdü, "-Lafım kısadır.." dedi, "..biz buraya kaçmaya mı geldik, yoksa kavga ederek ölmeye mi?" Kürsüden indi. Meclis alkıştan yıkılacaktı.
Sayfa 211 - Meclisin Kayseri'ye taşınması teklifi üzerine Durak Bey ve Diyap Ağa'nın Meclis KonuşmalarıKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.