Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kişi eski alışkanlıklarını yeni fırsatlara tercih ediyorsa yaşlanıyor demektir. Bence yaşlanmanın zihinsel etkileri, alışkanlıklar ve tercihler arasında bir yere sıkışıp kalmada kendini gösterir. Mesela bunun yansımalarını yaşlanan insanların yeni şeylere yüz çevirmelerinden ya da geleneklerine daha sıkı tutunmalarından görebiliriz. Tabii bu
Sayfa 62
Ah benim elleri kitap kokan sevgili dostum…
Sevgili dostum... Bugün yokluğunun yüzüncü günü. Geçen yüz gün boyunca seni aramadığım yer kalmadı. Sen kitapları çok severdin ve ben de bu yüzden ilk olarak seni kitaplarda aramaya başladım. Belki yemyeşil kırlardan koparılmış ve kitabın arasında kurutulmuş masum bir papatya gibi sen de bir kitabın sayfaları arasında kalmışsındır. Belki de çok
Sayfa 47
Reklam
''Bir yerde okumuştum,'' dedim yutkunarak. ''Şöyle diyordu satırlarda: Farz et ki öldün ama o kadar hazırlıksız öldün ki ağlayarak yalvardın, sana tek bir gün vermeleri için yakardın yaradana. Sonra sana bugünü hediye ettiler. Sadece yirmi dört saat. İşte bugün kalan son gününmüş gibi yaşa.''
Fıstık Yağında Pişen Helva
İmam-ı Ebu Yusuf, çocukluğunda İmam-ı A’zam’ın derslerine devam eder ve ilim aşkıyla yanarmış. Ancak yetim olan İmam Ebu Yusuf, annesinin zorlaması ile bir boyacı ustasının yanına çırak verilmişse de o buradan kaçıp yine derslere devama başlamış. Annesi bir gün İmam-ı Azam’ın huzuruna çıkıp; -“Çocuğun sanatına neden engel oluyorsunuz? Kendisi bir
Sayfa 27 - Kapı Yayınları - 12. BaskıKitabı okudu
-Farzet ki bugün son günün. Azrail canını almaya gelmiş. Sende yalvar yakar bir gun daha istemişsin . Azrail kabul etmiş ve sana o günü vermiş. Ne yaparsın o gün oğlum. - Ağlarım. Yapamadıklarım için, yapamayacaklarım için ağlarım.
"Kanser ve benzer ölümcül hastalıkların ilerleyiş süreçleri birbirinden farklıdır. Hepsi farklı yolu izlese de yavaşça ve acımasızca vücudu ele geçirirler. Nedendir bilinmez, sona doğru yaklaşıp, artık her şey bitti dediğin anda, aniden bir gün sanki yokmuş gibi davranır. Hastalığı olan kişi kendini iyi hisseder, etrafındakiler onun iyileşmeye başladığını düşünür. İşte o zamana 'son güzel gün' denir. Katilinin sana son hediyesi... Bu sana sevdiğin her şeyle vedalaşmanı isteme şeklidir aslında. Çünkü o günden sonra hissedeceğin tek şey acıdır."
Reklam
“O kitabın sonunu sen okumuş muydun?” “Hangi kitap?” “Gecenin Hikayesi,” diye fısıldadım ürpertiyle. Kocaman bir çınar ağacının altında, mürekkep siyahı bir geceyi üzerimize örtü yapmışken ve böylesine bir acının süzgecinden geçiyorken aklımda dönüp dolaşan şey o kelimelerden fazlası değildi “Sonunu okuyabilen çok az kişi olmuştu,” diye
Ey insan evladı… Sana biçilmiş bir ölüm, hep var. İçinde sürdüğün yaşam gibi… Bugün, yarın belki daha sonra ama bir gün… Yaşama tutunmak tüm benliğinin en derin, en haklı arzusu… Lakin o kaçınılmaz son, bir gün senin için orada olacak ve o gün geldiğinde diyebilmelisin ki… Sonuna kadar yaşadım…
Sayfa 211Kitabı okudu
İlk
İlk hataya düştüğümüz gün ayrılmalıyız hayattan diyordu artık çok geç kaldık ilk uyuşmazlığa düştükleri zaman birbirlerinden ayrılmalı insanlar sonra bir çıkmaza giriliyor kendimi hoşgordüğüm her an başka aptallıklar için fırsat yaratıyor başından kesmeli ilk yanılmada ilk hayal kırıklığında son vermeli bu işe sonra başarısızlık bir alışkanlık oluyor sıkılganlık bir huy oluyor burnunu çekmek gibi bir huy ilk yalanı söyledikten sonra bir daha konuşmamalı insan ümit ediyor Isa günahları affediyor her is yolunda fakat Isa günah işlemedi bunun ağırlığını bilemez yaptığı bir hataya kitaplarda raslayamadım başkasında günahları affetmek kolay ilk anda ne kadar acı gelirse gelsin başkalarının yaşattığı ıstırapları unutuyoruz sadece merakımızdan yaşamaya insanlarla ilişkilerimizi sürdürmeğe çalışıyoruz sonunda bakalım ne olacak bir gün daha birlikte olsaydım ne olurdu belki bütün anlaşmazlıklar düzelirdi bugün aklıma gelen sözü ona dün söyleseydim mesele kalmazdı o halde yarın yeniden denemeliyim oysa aynı hatalar aynı aptallıklar tekrar ediliyor
Sayfa 496Kitabı okudu
Teknolojiye bayılıyorum. Bir sürü yeni icat çıkıyor, yeni âlet çıkıyor. Telefon çıktı, televizyon çıktı, bilgisayar çıktı, şu çıktı, bu çıktı, biz bayılıyoruz bunlara. Bunların her biri bütün insanlığın son derece ileri gitmesi, kültürünün gelişmesi, eğitiminin çok gelişmesi için kullanılabilecek âletler. Ama ne için kullanılıyorlar? Televizyondan tut da müzik çalıcılarına, bugün bilgisayarına kadar, ne için kullanılıyor? Yamyam gibi çıkıp, yüzlerini mor boyalarla boyamış, sarı saçlarına kireç sürüp dimdik havaya kaldırmış 2000 sene evvelki dedelerin aynı torunları İngiliz, Amerikan, bunlar vahşice birtakım hareketlerle, bağırtılarla müzik diye bütün dünyaya satıyorlar ve gençlik bunun peşinde. Her gün medeniyet biraz daha geriliyor. “Pop Top medeniyeti, teneke medeniyeti” hâline geliyor. Yâni bunlar için mi icat edildi o teknoloji hârikaları?
Reklam
Kitabın son cümleleri ise daha da çarpıcı: "Bir gün gerçeklerin ortaya çıkacağından eminiz. Sahtekar ihbarcıların, sahte delil ve belge üretenlerin, ayrım yapmadan yargı karşısında hesap vermeleri için savaşacağımıza kimsenin şüphesi olmasın. Bugün bizden esirgenen adalete, o gün onların ihtiyacı olacaktır. Umarım bizim için işlemeyen adalet onlar için işler. Biz iki yıldır adalet arıyoruz ama bulamıyoruz..."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.