Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tarihçilik ve objektiflik
Akşın içinde olan, yalnızca olaylar değildir. Tarihçinin kendisi de akışın içindedir.Bir tarih eserini ele aldığımızda, baş sayfadaki yazarın adına bakmak yeterli değildir.Yazarın ya da yazım tarihine de bakın bu, kimi zaman çok daha bile açıklayıcı olur. Eğer filozof bize aynı nehre iki kere giremeyeceğimizi söylemekte haklıysa,aynı nedenle, iki kitabın aynı tarihçi tarafından yazılamayacağı da belki eşit ölçüde doğrudur.
Cemil Meriç
Objektiflik namussuzluktur. Ben tarafım ; hakikatin tarafıyım.
Nisa

Nisa

@gunesnisa
·
04 Mayıs 23:21
Şayet haması terör örgütü sınıfına koyan biri varsa çevrenizde "Ben bu cehalet seviyesine söz geçiremem . " deyip iletişimi sonlandırmanızı tavsiye ederim.
Reklam
Biz her şeye bireysel bakış açımızla bakar ,iç dünyamızın algılamak istediği biçimde dış dünyayı yorumlarız.Bizi sürekli yanılsamada bırakan objektiflik ve sübjektiflik arasındaki bu ikiliktir.Kısa bir süre de olsa bilincimizin ötesine gitmemiz olasıdır.Buna verilebilecek en güzel örneklerden biri bencillikten uzak sevgi deneyimini yaşamaktır .
Sayfa 131Kitabı okudu
Tarih bilinci
Tarih okumak; hoşuna giden şeyleri doğru, gitmeyenleri yanlış kabul etmek demek değildir. Tarih okumak objektiflik ve gerçekçilik gerektirir. Bunlara sahip olmadan değerlendirme yapamaz, beyniniz yerine duygularınızla karar verirsiniz. Birçok yazar da bunlara sahip olmadığınızı bildiği için size bilgi vermek yerine kasıtlı olarak fanatizminizi körükler. Bunu ya para ya da siyaset için yapar. Ya da en kötüsü, tarih yazıyorum diyenin kendisi objektif ve gerçekçi değildir. Bu kişilerin kitap yazmaktan men edilmesi gerekir.
165 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Tarih: Değişik Bir Başlangıç
ARNOLD John H., Tarih, (Çev: Sevda ÇALIŞKAN), Dost Kitabevi Yayınları, Ankara 2007, 167 s. “Tarihçiler geçmişte olmuş her olayı anlatamaz, sadece bazılarını seçerler.” 1. GİRİŞ Tarih, John Hugh Arnold ’un 2000 yılında History: Very Short Introduction adıyla yayımlanmış eseridir. Tarihe giriş niteliği taşıyan bu eser, yazarın da belirttiği
Tarih
TarihJohn H. Arnold · Dost Kitabevi · 200739 okunma
Örneğin objektiflik kavramını sıkça kullanırız. Ancak objektif nasıl olunur? Objektif olmanın kriterleri nedir? Yaşamış olduğumuz sosyal, siyasal ve kültürel özelliklerimizi aşıp mı objektif oluruz? Objektif olduğu iddia edilen söylemler ne kadar objektiftir veya objektif olmak kendi içerisinde dürüst olmak mıdır? Örneğin sosyal darwinizm, çevresel determinizm ve öjeni gibi kuramların ve uygulamaların, yaklaşık 100 sene önce hem bilimsellik hem de pozitivizm gereği, “bilim insanını mekanik bir robot gibi, bulunduğu sosyalliğin tüm özelliklerinden sıyrılmış” olarak sunması ve bilimsel olarak kabul edilen bu uygulamalar objektif olarak yapılmamış mıdır? Bu soruların ötesinde tüm faaliyetlerimiz arasında objektiflik iddiasında bulunacak olan en iyi sosyal yapılandırmamız bilimdir. Bilimin içerisinde bile objektiflik tartışmalıyken diğer bilgi türlerimiz ve faaliyetlerimizin objektiflik iddiası çok daha kötü durumda olacaktır.
Reklam
372 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Bir üçlemeden oluşan roman üç kitapta da bizi farklı dünyalara taşıyor. İlk kitapta savaştan kaçırılan ikizlerin anneannelerinin yanında hayata tutunmaları objektif bir dille anlatılıyor. Öyle ki çocukların üstün zekalı gösterilmesinden sonra algılıyorsunuz yaşadıkları etik karmaşasını. İkinci kitap Lucas’ın hayatını ele alıyor. Yıllar boyu kardeşini arayan ve onu beklerken savaşın zihnindeki kalıntılarıyla bazen çirkin, bazen korkutucu anılırını dinliyoruz. Üçüncü kitapta işler biraz sarpa sarıyor. Sorgulamaya başlıyorsunuz. İkizler gerçekten var mı? Kişiler hayal ürünü mü? Tüm bu okunananlar bir şizofrenin notları mıydı? Derken ben gerçek ve gerçekdışının ayrımını yapamadım. Dili sert ve çarpıcı. İnsan ilişkileri tüm çıplaklığıyla verilmiş ve çevirisi muhteşem. Bu objektiflik beni hiç rahatsız etmedi çünkü Macar edebiyatına hakim değilim, okuduğum birkaç not arasında Macar edebiyatının ağır bir dili olduğu yazılıyordu. Nitekim bu kitapta bu yüzden bu kadar çarpıcı sanırım. İkizlerin ilişkisini
Trevanian
Trevanian
’nın
Katya'nın Yazı
Katya'nın Yazı
kitabındaki ilişkiyi andırdı bir nebze. Acımasız ve bi yandan sevginin varlığı inkar edilemez fakat bir o kadar da sert.
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü Yalan
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü YalanAgota Kristof · Yapı Kredi Yayınları · 20193,106 okunma
[••“Ne kadar objektiflik iddia ederse etsin, sosyoloji çok çabuk ideoloji olabilir. Sosyolojinin en büyük keşiflerinden biri, bir ideoloji olabileceğini kabul etmesidir.”••]
Sayfa 210 - İletişim Yayınları
256 syf.
5/10 puan verdi
Kitaba bu puanı vermemin sebebi Abdülhamit Han'dan övgüyle bahsederken başka bir kesimi hakir görme çabası. Ayrıca kitabın en başında belirttiği objektiflik kavramından çok uzak bir yazı stili olmuş bilakis Sultan adına olumsuz sayabileceğimiz bir çok durum bile ince eleyip sık dokunup bir şekilde 'planlı' ya da 'proje' şeklinde anlatılmış. Tabiki de kitapta katıldığım yerler var ama yorumlar hep tek taraflı olmuş. Her şeye rağmen tabiki de tarihimizin en önemli şahsiyetlerinden biri olduğuna ve bir kesimin zannettiğinin aksine çok donanımlı biri olduğu gerçeğine katılıyorum.
Projeler Sultanı Abdülhamid Han
Projeler Sultanı Abdülhamid HanYusuf Güldür · Hayat Yayınları · 20159 okunma
"Kendi kendini yok etme ve 'objektiflik' kültü bu alanda da sahte bir derece düzeni yarattıktan sonra, bilgi insanı için büyük ani heyecanlara dair hakkı geri kazanmak! Schopenhauer: 'gerçeğe', bilgiye giden tek yolun özellikle ani heyecanlardan, istençten kurtulmakta yattığını öğrendiğinde, hata doruk noktaya çıkmış oldu; istençten kurtulan entelekt, gerçeği, bir şeylerin gerçek özünü görmekten başka bir şey yapamaz. Aynı hata in arte yapılmıştır: sanki her şey, istençsiz görüldüğünde güzelmiş gibi."
Reklam
Bir milletin büyük kitlesi ne profesörlerden oluşmuştur, ne de diplomatlardan. Büyük kitle değişik fikirleri zor an­lar. Buna karşılık duygu alanında kolayca avuç içine alınabilirler. Onun olumlu ve olumsuz tepkilerindeki kuvvetin sırrı da işte buradadır. Kitle ancak bir istikamete, yada aksi istikamete açık olarak yönelmiş kuvvet tezahürü lehine hareket eder, asla ikisi arasında kalan yarım tedbire iti­bar etmez. Kalabalığın duygularına dayandırılacak, ona etki edecek şeyin de son derece istikrarlı olması lazımdır. İmanı sarsmak, ilmi sarsmaktan daha zordur, aşk sayıya nazaran daha az değişir, nefret antipatiden da­ha süreklidir. Dünyada en şiddetli ihtilalleri doğuran kuvvet, daima, ilmi bir fikirden ziyade, kitleyi harekete geçiren bir taassup ve çılgınlığa gerçek bir isteri olmuştur. Kitleyi kazanmak isteyen kimse onun gö­nül kapısını açan anahtarın ne olduğunu bilmelidir. Bu durumda ob­jektiflik zaaftır, irade ise kuvvettir.
Sayfa 240 - PDF - ANONİM YAYINCILIK TAM METİNKitabı okudu
"Ama geçmiş nedir? Çok kompleks bir şeydir. Mutlaka yanlıdır, bakıldığı açıdan görülür. Her tarafı ile onu rekonstrüksiyon etmek son derece zor bir şeydir. Onun için devamlı tarih yazılıyor. Dönemin hâkim paradigmasına göre, ona göre tarihi yeniden düşünüyor ve yazıyoruz ve o zaman eski tarihçiler bunu göremediler diyoruz. Biz geçmişte olmayan bir şeyi empoze etmiyoruz. Başka bakış açılarından görülmeyeni görebiliyoruz. Yani, değerlerin etkisini böyle düşünebiliriz. Yine de sadece kısmi bir objektiflik söz konusu." İktisat tarihçisi Mehmet Genç Hocamın aziz hatırasını, vefat yıldönümünde rahmetle, saygıyla, özlemle yad ediyorum. Mekânı cennet olsun.
Ən vacib ayrım. Bir şeyi yaşamaq və bir şeyi yaşayıb onun rəyini vermək.
Walter T. Stace, mesela, (mistik) tecrübenin yorumuyla, (mistik) tecrübenin kendisini birbirinden ayırır. Yorumlama, tecrübeyi yaşa­yan kişinin onu iletebilmesini sağlamak için temin edilmiştir. Fakat çekirdek (mistik) tecrübeler dini ve kavramsal sınırları aşarlar. Stace, mistik tecrübelerin çekirdeğinde, mekansal ve zamansal olmayan Birleyici bir Şuur(Unitary Consciousness) Bir olan, bir objektiflik ve mübareklik duygusu, bir kutsal veya ilahi olan hissi, paradoks ve tecrübe edilen şeyin iletilmesinde kavramsal bir acziyet bulur.
445 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.