Gözyaşlarının dili şikayet dilinden daha fasihtir. Affedilmeye giden en kısa yol ağlamaktır. Dualarının kabul edilmesinin anahtarı ümitli olmaktır. Ve son olarak Allah'a Hüsnü zannetmek ve rahmetinden ümit var olmak amel olmadan bir şey ifade etmeyecektir. O halde önden ücreti öde, sonra nimetleri bekle.
bize ne başkasının ölümünden demeyiz
çünkü başka insanların ölümü
en gizli mesleğidir hepimizin
başka ölümler çeker bizi
ve bazen başkaları
ölümü çeker bizim için.
ölümle şaka olmaz diyenler
kıyasıya yanıldılar bu çağda
taksitle ölüm diye bir roman yazıldı artık
önce öl/sonra öde denelmek suretiyle
aşılıp geçildi bu roman da.
doların dalgalanmasına bırakıldı bu çağda ölüm
geceleri şehrin varoşlarında ikamete mecbur edildi
gündüzün kimlik soruldu ona
sağcı mı solcu mu olduğu sorusuna cevap verdi
seken bir kurşun kadar
kurşuni bir kış denizi kadar bile
taraf tutmayan ölüm
Sahici bir ikilem: Zararın neresinden donseniz kâr sayar- sınız, ama bir hiç için para harcama fikrinden de hiç hoşlan- mazsınız. Bir ilişki, diyecektir uzman, diğerleri gibi bir yatı- rımdır: Zaman, para, çaba yatırıyorsunuz, bunu başka hedef- lere ayırabilirdiniz ama yapmadınız, iyi bir tercihte bulundu- gunuzu umdunuz, yitirdiğiniz ya da değerlendirmekten geri durduğunuz şeyin vakti geldiğinde size-faiziyle geri ode- neceğini beklediniz. Hisseler satın alıyorsunuz ve onları bir değer artışı görülene dek elinizde tutuyorsunuz, sonra kärlar düşer düşmez ya da başka hisseler yüksek bir gelir habercisi olduğunda alelacele satıyorsunuz (bütün numara, uygun ânı kaçırmamakta). Eğer bir ilişkiye yatırım yapıyorsanız, bun- dan beklenecek yarar öncelikle güvendır, hem de terimin her anlamında: sıkıntı durumunda bir yardım elinin uzanacağına, bahtsızlıklarınızda imdadınıza koşulacağına, yalnızlığınıza eşlik edileceğine, dertlerden kurtarılacağınıza, yenilgi duru- munda teselli göreceğinize ve zaferde alkış tutulacağına du- yulan güven; ama aynı zamanda, bir ihtiyacın ardından hiç gecikmeden gelen odullendirme anlamında. Bununla birlikte şunu bilin: Girdiğiniz ilişkide bağlılık vaatleri "uzun vadede anlamsızdır."
Elbette anlamsızdır: İlişkiler de diğerleri gibi yatırımdır. ama bir simsardan satın aldığınız hisselere sadakat yemini et- mek hiç aklınızın ucundan geçmiş midir? lyi gunde kötu gun- de, hastalıkta saglıkta, "ölüm sizi ayırana dek" semper fidelis [daima sadık kalmayı vaat etmek aklınızdan geçmiş midir? Daha önemli ödullerin size işmar ettiği yere (kim bilir?) göz ucuyla da olsa bakmamaya söz verdiniz mi?
Aziz Nesin, yaşamının her döneminde, kendisini okutan bu halka borçlu olduğunu çok derinden hissetmiştir. Öde mekle bitmeyen bu borç Aziz Nesin'in yaşamına yön veren en büyük etkendir.
Ölümle şaka olmaz diyenler
kıyasıya yanıldılar bu çağda
Taksitle Ölüm diye bir roman yazıldı artık
Önce Öl/Sonra Öde denilmek suretiyle
aşılıp geçildi bu roman da.
Bin yıl da okusan, Keats’in tek dizesi değerinde bir şey bulamazsın o dergilerde.
*İngiliz romantik şair John Keats (1795-1821). Tıp ve eczacılık eğitiminin ardından, hatta eczane açma yetki belgesini almışken, “şiirsiz yaşayamayacağımı anladım” diyerek bu işleri bırakıp tamamen şiire yönelir. Kısa hayatı boyunca sürekli borçlarla boğuşur. Annesini ve babasını küçük yaşta kaybeder. Kendisi de vereme yakalanır ve doktorların sıcak bir iklimde yaşaması tavsiyesine uyarak gittiği Roma’da ölür. Keats, Lord Byron ve Percy Shelley ile birlikte ikinci nesil romantik şairlerin en önemlilerindendir. Edmund Spenser, John Milton ve Shakespeare’den etkilenmiştir. 25.5 yaşındaki erken ölümüne kadar ancak altı yıl boyunca şiir yazar. Yayımladığı üç kitabın o hayattayken toplam iki yüzden fazla satmadığı söylenir. Nitekim Keats de dünya üzerinde hiçbir iz bırakamadığını düşündüğünden, vasiyeti üzerine mezartaşında isminin yerine şu ibare yer alır:
“Burada, adı suya yazılmış biri yatmaktadır.”
Değeri öldükten sonra anlaşılan Keats, en sevilen İngiliz şairlerinden biri haline gelmiştir. Günümüzde en çok tanınan, şiirleri ve mektupları en çok okunan ve üzerinde en çok çalışılan İngiliz şairlerinden biridir. “Ode”leri, özellikle de “Ağustosa Övgü” olarak çevrilebilecek “Ode to August”, İngiliz şiirinin zirvelerinden biri olarak kabul edilir. Son derece duygulu ve yoğun bir şairdir.
(Notlar Sayfa 506)
Sayfa 332 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
- Çocuklar! Vatanında güven ve rahat sağlayamamış milletin savaşması cinayet değil, cinnettir. Kader bu milleti bir sürü cahil ve deliye teslim etti. Bakalım ne olacağız? Türkistan'ı ve İran'ı kurtaracağız ama, ilk öde- vimiz bunlardan önce Türkiye'yi kurtarmaktır. Bunun kimse farkında değil.