Kitap Bastırma Dolandırıcılığı Nedir? (Kitap Yayımlatma Dolandırıcılığı)
Kitap bastırma dolandırıcılığı mı? Kitap yayımlatma dolandırıcılığı mı? Bunlar da neymiş? Kitap bastırma dolandırıcılığı da olur mu be kardeşim? Bu yazıyı görür görmez eminiz ki çoğunuz bu tepkileri verdi. Ama maalesef böyle bir dolandırıcılık çeşidi var. O kadar çok kişinin
Kadını anlatacak bir şiir yazacaktım… Ama olmadı! Yazdım, sildim, tekrar yazdım, tekrar sildim… Beceremiyorsun, dedim kendime..! Kadın başka, kadın hep b/aşka!
Zaten kadın, bir şiirin ilk mısrası değil miydi? '‘ Kadınım '’ diye başlardı hep… ‘' Güzel kadınım, bu gece hangi gülü sunacaksın bağından? '’ Ve bir romanın tam ortasına bağdaş
eskiden gece yarısı oldu mu uykuya dalan bedenim sabahlıyor şimdi. başım ağrıyor, gece 3 civarı. ellerimi şakaklarıma bastırıyorum, ve devam ediyorum yazmaya. yazmak yaşamaktır çünkü. şarkılar akıyor kulağıma, fısıldayarak eşlik ediyorum bazılarına. bağırmayı sevmem. şarkının sesini artırıyorum, susuyorum ardından. istiyorum ki, şarkılar bastırsın kafamdaki sesleri.
babam çok şikayetçi, of'lamalarımdan. of'lama, diyor. off. oooff. ooooff.
alışkanlıklarım var benim, bir türlü vazgeçemediğim. dinlediğim şarkılar var, zihnimi uyuşturmasına izin verdiğim. sessizliğim var, var ve ne mutlu ki beni sessizliğimin içinde duyan insanlar var. devamını izlemediğim filmler var. yarıda bıraktığım kitaplar.. bir sürü şey var ve bir sürü şey yok. hiçbir çelişki bu kadar sinir bozucu olmamıştı.
sessizliğimle bağırıyorum. yazıyorum, çünkü yaşamayı kısa bir süreliğine bırakıyorum. ela olmaktan vazgeçiyorum, bir başkası oluveriyorum. tuttuğum nefeslerimi veriyorum yazdıkça. kişiliğimden vazgeçiyorum, vazgeçtikçe ölüyorum.
GÖRÜCÜ
İşten eve geldiğimde oldukça yorgundum. Elbiselerimi değiştirip hemen odama çekilip uzanmak istiyordum.
--Anne! Ben geldim!
Mutfaktaydı. Sesimi duyunca ellerini havluya silerek yanıma geldi. Gülümsüyordu.
--Hoş geldin, aslan oğlum. Hay maşallah. Seni yaradana kurban olurum ben.
Şaşırmıştım. Ama hemen kendimi toparladım. Ne de olsa böyle bir
Benim için uzun soluklu bir okuma deneyimi oldu. Sayfa sayısı fazla kitapları epub formatında okumanın getirdiği ufak çaplı zorluklar diyebiliriz pekala ama bu durum, kitabın güzelliğine gölge düşürmedi bence. Fareler ve İnsanlar ile tanışıklığımız bulunan Steinbeck, Gazap Üzümleri ile kallavi bir ana yemeği önüme koyuverdi ve ben de yer yer
Biliyorum tatlı sevdiğim, layık değilim ben sana;
Usta kalemler uğraşmalı güzelliğini söylemeye;
Ama bil ki, senin şairin sana ne yakıştırıyorsa,
Önce senden çalıyar, sonra sana ödüyor yine.
Birbirinden bağımsız 32 kısacık öykülerden oluşan Barış Bıçakçı’nın 2006 ‘da ilk kez yayınlanan roman tadında hayatın içinden, hepimizden birilerini anlattığı ,dimağımda hoş bir tat, yüzümde tatlı bir tebessüm bırakmış kitap..
Benim elimdeki 9. baskısı,2015 yılına tarihlenmiş ve 1 k da kayıtlı olmayan bir baskı,naptık hemen kütüphanecilere
Bedavadan biraz pahalı dedi Hamit amca. Pis bakkal mı diyeceğim adama? Hamit amca diyor tüm mahalle, biliyor hepsi ne mal olduğunu. Yeni getirdiği Çin malı ıvır zıvırları satmaya çalışıyor herkese. Kazıklanmaya en uygun model de benim ona göre. Küçüklükten beri hastayım böyle şeylere ya, kırk yaşında adam, her geçişte takılıyorum buraya. Fıstık
Gülün adı bir sözcüktür [sadece]…
Latince, az kadın, bol bol tanrıbilim ve metafizik bir ürperti…
N’oldu, korktunuz mu, hadi canım mızmızlanmayı kesin de okuyun şunu,
Sadece adı kalacak olanlarla sadece adı kalacak olanlara yazılmış bir kitaba inceleme de yazılmaz ki şimdi.
Ne yazacağım Umberto Eco’yu mu yorumlayacağım uzun uzadıya.
Sen