ATSIZ'DA DİL VE EDEBİYAT
Dil: Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan ve bitirme tezini, Osmanlı döneminde sade Türkçe akımının öncülerinden Edirneli Nazmi'nin Dîvân-ı Türkî-i Basît'i üzerinde yapan Atsız'ın dil konusundan uzak kalmayacağı ve bu konuya sık sık temas edeceği açıktır. Onun, Türkçe konusundaki düşüncelerine
Ne gelmişti ki başına? Hepsi hepsi yanlış yaşanmış bir aşktı işte. Kimin hayatında yanlış yaşanmış bir aşk yoktu ki? Ama Aziz Bey’in yanlış yaşadığı bu aşk, geriye dönüşü olmayan bir yol, bir türlü iyileşemeyen bir hastalık gibi bütün hayatına sirayet etti.
.
Bu gidiş, Aziz Bey’in babasıyla kavgaları, dedesinin ölümü gibi olaylar sayılmazsa,
Algoritmalar ahlak, duygular ya da öfke hakkında hiçbir şey bilmezler sadece insanların ne tür şeyler paylaşmaktan hoşlandıklarını algılarlar. Yani, eğer biz çirkin bulduğumuz bir içeriği paylaşırsak algoritmalar da bizim çirkin bulduğumuz daha fazla içeriği seçerek bize geri sunar ve biz de bu içeriği çirkin bulup, paylaşarak karşılık veririz.
Dalkavuklar Gecesi'nde Şahıs Kadrosu: Dalkavuklar Gecesi'nde olaylar M. Ö. 14. yüzyılda, Hitit başkenti Hattuşaş'ta geçer. Eserin ana kahramanlarından biri, bugünkü tarih literatüründe I. Şuppiluliuma olarak geçen kral Subbiluliyuma'dır. Eserde zaman ve mekân konusunda ayrıntılar yoktur. Romanda kralın zamaro
Masalı okurken ya da bitirdikten sonra kısa bir ara verip çocuğunuzun karak- terler ya da olaylarla ilgili duygularını anlatmasını sağlayın ve bu konuda konuşun. Örneğin hayal kırıklığına uğramış biri hakkında bir masal okurken çocuğunuzla onun hayal kırıklıkları ya da hüzün, öfke gibi, konuya uygun olan diğer hisleri hakkında konuşabilirsiniz.
Öfke sadece, hissettiğimiz bir şeydir. Bize, biraz yavaşlamamız ve benliğimiz hakkında daha açık düşünmemiz gerektiğini söylerken bir yandan da, açıkça düşünmemizi güçleştirir.
Tanrı çok mu sert davrandı İngilizlere? Yoksa çok mu bağışlayıcı davrandı?
Sinirlenmeyi, öfkeyi, sabırsızlığı ya da hoşnutluğu yakıştırıyoruz ona; ama gerçek duyguları hakkında ne biliyoruz ki?
Onun yerinde olsaydım, her zaman ve sonsuza dek, evrenin tepesinde bir tahtta otursaydım, dünün ve yarının efendisi, doğumun, yaşamın, ölümün efendisi olsaydım, bana öyle geliyor ki ne sabırsızlık ne de hoşnutluk duyardım. Nedir ki sabırsızlık, sonsuzluğu elinde tutan için? Nedir ki hoşnutluk, her şeye sahip olan için?
Öfke içinde düşünemiyorum onu; ne bıkmış ne çok kızgın ne de papadan ya da evlilik yatağından uzaklaşanları cezalandırmaya yemin ederken düşünemiyorum.