·
Puan vermedi
Deliduman
Bu kitapta Oğuz ATAY tadı var.17 yaşında bir genç olan Çağlar’ın yakın çevresi ve ülkesi ile bağı,bireysel ve toplumsal olaylara yaklaşımı son derece doğal ve akıcı bir üslupla ele alınmış.Kitapta küfür var ama rahatsız eden bir durum yok,kulak tırmalamıyor.Hayat ve insana dair yer yer derin tespitler var ki Çağlar gibi derinliği olan bir gençten beklenebilecek nitelikte.Genel olarak kitabı beğendim.Edebi açıdan da kıymetli olduğunu düşünüyorum.İyi okumalar.
Deliduman
DelidumanEmrah Serbes · İletişim Yayıncılık · 20204,714 okunma
108 syf.
·
Puan vermedi
Belirsizliği anlatmış Tomris Uyar. O kahrolası çaresizliğin damakta bıraktığı tadın düşünsel, sessel ve sözsel hislerine ayrı ayrı değinmiş. Karmaşık bir zihnin duygu geçişlerini apaçık şekilde sunmuş okura, zaman zaman zorlasa da gayet net ve anlaşılabilir bir dil kullanmış. Okurken bazen acaba Rus klasiği mi okuyorum demedim değil. Yer yer Oğuz Atay tadı da aldım diyebilirim fakat Tomris Uyar, Atay'a göre daha yüzeysel geldi, zira Atay'ın derinliği ortada. Olay örgüsü Huzursuzluğun Kitabıyla paraleldi benim için. Karmaşık ruh hali taşıyan, herşeyi yapmak isteyip, hiçbir şeye gücü yetmeyenler için okunması gereken bir eserdi. Kitapla kalın ...
Otuzların Kadını
Otuzların KadınıTomris Uyar · Yapı Kredi Yayınları · 20191,383 okunma
Reklam
302 syf.
·
Puan vermedi
“Yazmak beni biraz olsun rahatlatıyor, ama çözüm olmuyor…” diye başlıyor Oğuz Atay’ın Günlük adlı eseri. Bu kitap, Atay’ın hayatı boyunca yaşadığı içsel çatışmaları, düşüncelerini ve edebiyat dünyasına dair görüşlerini aktardığı kişisel bir anlatıdır. Atay, yazdığı bu günlükte hem kendini hem de çevresindeki insanları, hayatı, edebiyatı ve toplumu sorgular. Kimi zaman yazarlık kaygılarını, kimi zaman içindeki yalnızlığı, hayal kırıklıklarını ve beklentilerini dile getirir. Yazmak onun için bir kaçış ve kendini ifade etme yolu olur, ama bu yol aynı zamanda onun acılarını da yüzüne vurur. Günlük boyunca onun hem karamsar hem de umut dolu hallerine şahit olursunuz. Bazı satırlarda hayatın ne kadar anlamsız olduğunu düşünür, bazı satırlarda ise yazdığı eserlerin ona verdiği mutluluğu paylaşır. Kendi eserlerine ve onları yazarken yaşadığı sürece dair çok samimi itiraflar vardır. Aynı zamanda dönemin edebiyat dünyasına yönelik eleştirileri ve edebiyat anlayışı da dikkat çeker. Atay, kendini anlamaya ve çevresindeki dünyayı çözmeye çalışırken okuyucuya da sorular yöneltir, sanki bu günlüğü okuyan herkesle konuşuyormuş gibi hissedersiniz. Günlük, bir yazarın iç dünyasına açılan bir kapı gibidir. Oğuz Atay’ın hem insani zaaflarını hem de yazarlık tutkusunu tüm açıklığıyla gözler önüne serer. Bence bu eser, yalnızca bir yazarın kişisel yazıları değil, aynı zamanda bir dönemin, bir insanın ve bir içsel mücadelenin derin bir yansımasıdır. Herkes, bu günlüğü okurken kendi hayatına dair bir şeyler bulabilir.
Günlük
GünlükOğuz Atay · İletişim Yayınları · 20206,2bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
Müthiş öyküler okudum. Benim öyküde birincim Oğuz Atay'in Korkuyu Beklerken kitabının yanına hemen bunu da iliştiriyorum. Ne derinlikli ne incelikli öyküler bunlar. Ve yazarın bu kadar az kitap yazmasına hayiflandim. Düşünün ki eser daha dosya halindeyken ödül almış ve yayımlanınca da Sait Faik Hikaye Armağani'ni kazanmış. Ilk öyküsü Geyikler,Annem ve Almanya film de olmuş. Insan gerçeğini ,doğallıkla, şiirsel bir dille anlatmış yazar. Mutlaka okuyun.
Geyikler, Annem ve Almanya
Geyikler, Annem ve AlmanyaNursel Duruel · Yapı Kredi Yayınları · 2019326 okunma
125 syf.
6/10 puan verdi
Ortalama
Kitabı okumadan önce 1k dan yorumlarını okumamaya bu kitapla karar verdim. Aslında ortalama bir kitap yazarın diline alışmak için seçilebilir belki tarzını öğrenmek için ama ilk yorum o kadar asagilamis ki kitabı yorumu okuyan kitabı okuyamaz. Aralardan cımbızla cümleler seçilerek Kur'an kitap Allah lafları ediyor diye muhafazakar kesim bayılarak okuyor zaman kaybı gibi yorumlar yapılmış. Ben çok yersiz buldum bu şekilde bir şeyi okumak istemiyorsan başka yazar okuyabilirsin. Yeraltından notlar ve korkuyu beklerken kitaplarını okuyanlar bilir bir adamın yaşadığı içsel bunalımı. Bu kitapta korkuyu beklerken e çok benziyor belki yazar etkilenip yazmıştır ama bir Oğuz Atay değil tabi ki. Ortalama zamanda çıtır çerez niyetine okunabilir bir kitap. Beğenmedim diyemem ama özellikle oku harika bir kitap diye de tavsiye etmem. Çoğu şey yüzeysel gecilmisti. Bu böyle oldu şöyle oldu diye. Kısa cümlelerle ifade edilmiş. Ben daha karmasik duygu aktarım sevdiğim için pek yoğun bulmadım bu yüzden. Sevdim diyemem sevmedim de diyemem ama kesinlikle harika değildi. Dağınık bir zihin biraz ondan biraz bundan şeklinde konuda ve karakterlerde bir derinlik yoktu. Ortalama altı bir kitap diyebiliriz. Belki yazara başlamak için doğru kitap değildir. Farklı kitapları ile yazara şans vereceğim.
Ve Sen Kuş Olur Gidersin
Ve Sen Kuş Olur GidersinTarık Tufan · Profil Yayınları · 20149,6bin okunma
724 syf.
·
Puan vermedi
Kaç yıl geçti, o bile çekti gitti, limon ağacı hep benimle mi kalacaktı sanki?" -"Anıları yarattığın şehirler, evler, yerler bir gün kaybolabilir, Maria. Daha da acısı, anıları beraber yarattığınız insan bile bir gün yanında olmayabilir. Ama ne kadar uğraşırsan uğraş, o anıları zihninin içinden kazıyıp atamazsın. O anılar artık bir limon ağacının altında değil, senin zihninde yaşayacak. Tıpkı onun da hâlâ zihninde ve kalbinde yaşadığı gibi.
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202466,1bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.