"Yalnız kelimeler acıyı dindirdi ve kelimeler insanın aklına geldikçe, yalnızlık büyüdü, dayanılmaz oldu."
Türk Edebiyatının dev ismi Oğuz Atay'ı,
41. ölüm yıl dönümünde büyük bir saygı, sevgi ve özlemle anıyorum.
“Şu anda, sana güzel bir söz söyleyebilmek için, on bin kitap okumuş olmayı isterdim” dedi: “Gene de az gelişmiş bir cümle söylemeden içim rahat etmeyecek: seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda.”
Tarzan ne derdi bunları okusaydı?
Sıkılırdı herhalde efendimiz.
Doğru: aydınlardan başka hiçbir kalabalık kendi hakkında yazılan eserleri okuyacak sabrı gösteremez.
Aman bizi de ne güzel anlatmış, ne kadar da böyleyiz, demezler herhalde.
Derler efendimiz derler.
Demesinler o halde Olric.
İnsanları artık olmaları gerektiği gibi düşünmek
Öncelikle ölmeden önce bu kitabı okuyabilmiş olmamdan dolayı kendimi bir başka keyifli ve huzurlu addediyorum. Kırık hayatları büyük hayaller kuran insanların tutunamayışlarını anlatmıştır Oğuz Atay. Kendisiyle çok geç tanışmamın verdiği hüzün halen daha içimde sızlayan bir yaradır. Kitabı okurken çoğu insan gibi yarım bırakma noktasına geldim lakin bırakmadım bırakamadım. Beni kitaba bağlayan bir bağ vardı çünkü. Her sıkılır gibi olduğumda öyle bir yerden yakaladı ki beni zamanın nasıl geçtiğini anlayamadım. Kitabı okumuş olmamdan dolayı mutlu ama bitirmiş olmamdan dolayı hissettiğim tatlı hüzne engel olamadığım gibi kitabın sonlarında -Turgut Özben'in mektubu- gözlerimin dolmasınada engel olamadım. İyi ki Türk Edebiyatından böyle büyük bi usta geçmiş. Sevgi, saygı, rahmet ve özlemle...
Oğuz Atay külliyatının son kitabıdır Eylembilim. Ne yazık ki Oğuz Atay’ın amansız hastalığı kitabının basımını görmesine olanak vermemiştir. Eylembilim ilk basıldığı zamanlar Oğuz Atay’ın Günlüklerinin arkasına ek olarak verilmiş ve yalnızca 36 sayfadan ibaretti. Daha sonra yarım kalan kısım da isimsiz bir gönderici aracılığıyla ailesinin eline
ACI KAYBIMIZ !!!
"Ben vedaları sevmem albayım. Hiç gitmesin insanlar. Hele gelmemek üzere giderlerse, çok üzülürüm albayım, dayanamam. Gelmemek üzere gidenler çok sevdiklerim olur genelde. Bir de bir hikâye bırakır ki geride, noksanlığın daniskası içinde. Ölse, öldü dersin, ama ölmez onlar. Ölmesinler de. Ölürlerse bir kere daha üzülürüm. Çünkü koklayamazlar bir daha çiçek. Yazık olur."
13 Aralık 1977 yılında kaybettiğimiz Oğuz Atay'ı sonsuz sevgi ve rahmetle anıyoruz. Beden olarak aramızda olmasa da, yaşayan birçok insandan daha canlı ve daha yakın benim için. Bir insanı sevmek için illa görmeniz, duymanız, görüşmeniz gerekmez. Bazıları size öyle bir dokunur ki en yakınınıza karşı hissetmediğiniz duyguları o insan için hissedersiniz. Benim için bu insan Oğuz Atay. Bazı insanlar ölmez. Ölümün gücü bile yetmez onları bizden ayırmaya. Çiçekler papatyayı insanlardan en çok O'nu sevdim. En sevdiğim, bana en çok dokunan yazar kendisi..
Selim, Hikmet, Albayım, Olric, Bilge, Sevgi, Nurhayat Hanım, Turgut ve daha nice karakter. Onun kitaplarında, benim yüreğimde canlanan insanlar. Onlar var olduğu sürece Oğuz Atay da yaşamaya devam edecek. Bazı durumlar ve anlar insanın canını öyle yakıyor ki o anlardan biri de bu ölüm yıldönümleri..Atatürk'ten sonra, sanki dün kaybetmiş gibi beni derinden yaralayan bir kayıp da kendisi. İyi ki edebiyat dünyasından bir Oğuz Atay geçmiş. İyi ki onunla tanışabilme fırsatını kitaplarıyla da olsa yakalama şansım oldu. Ruhun şad, toprağın bol olsun 🖤🙏🌼
Seni hiç unutmayacağız okuyucuların hep burada Oğuzcuğum ATAY !
#85577730
Oğuz Atay 'ın vefatının 43. yılında saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz.
Çünkü hepimiz hayatın bir yerinde ''tutunamıyoruz''
Oğuz Atay, Korkuyu Beklerken adlı eserini şu cümleyle bitiriyor:
"Ben buradayım sevgili okurum sen neredesin acaba?"
Ve
Mahfel Dergisi olarak onun diliyle diyoruz ki;
''Biz buradayız sevgili okurlar siz neredesiniz acaba?''