Ötüken artık Gök Türklerin elinde değildir, Sırtarduşların eline geçmiştir. Kara Kağan oradan oraya göçmektedir. Tulu Han hapisten çıktıktan sonra Kara Kağan'ı tanımayıp Çin'den yardım istemiştir. Yamtar, Sançar ve Gök Börü, Yamtar'ın çadırında konuşmaktadırlar. Birden üşüdüklerini hissederler. Sançar, neden üşüdüklerini anlamak için kapıya yönelir. Ve birden meşhur kahkahaları ortalığı çınlatır. Yaz ortasında kuşbaşı kar yağmaktadır. Kar beş gün sürmüş, ortalık buz kesmiştir. Soğukların geçtiği bir akşam Gök Türkleri çok şaşırtan bir şey olmuştur. Ay parçalanmış, gökyüzünde üç ay birden görünmüştür. Şaşıran Gök Türkler, göğe ok yağdırmışlar, kılıçlarıyla kalkanlarına vurup gürültüler çıkarmışlardır. Binbaşı Bögü Alp yine Kıraç Ata'nun sözlerini hatırlamıştır: "Kıtlık olunca ay parçalanacak."
"Bir nine, biri erkek, biri kız, yeni doğmuş iki kardeşi tek çocuk haline getirmek için birbirine yapıştırır. Bu çocuk büyür ve günün birinde havaya bir ok fırlatır; bu ok yere düşünce çocuğu ortadan ikiye bölerek erkek kardeş ile kız kardeşi birbirinden ayırır, bu kardeşler de çok geçmeden birbirine aşık olur."
Böyle bir saflık, böylesine bir temiz yüreklilik insanlığın altın çağında bile görülmüş, duyulmuş şey değildir. Ansızın derin bir psikolojik gözlem gücüyle ok gibi giriyorsunuz insanın ruhuna.
Üst aşama - Ok ve yayın kullanımıyla başlar; Bu araçlar sayesinde av eti sıradan bir besin, av da, olağan uğraşı dallarından biri durumuna gelmiştir. Yay, kiriş ve ok, daha şimdiden, bulunması uzun, yinelenmiş deneyimleri ve çok keskinleşmiş zihin yeteneklerini, öyleyse birçok başka türetimlerin de bilinmesini gerektiren çok karmaşık bir alet oluştururlar. Ok ve yay kullanan ama henüz çömlekçiliği bilmeyen (Morgan'a göre, barbarlık durumuna geçiş çömlekçilikle başlar) halklar incelersek, gerçekte bazı ilk köysel kuruluşların, yaşam araçlar üretiminde belirli bir ustalaşmanın, tahtadan kap ve avadanlıkların, bitkisel liflerden elle (tezgâhsız) yapılan dokumacılığın, kabuk ya da sazdan örme sepetçiliğin, cilâlı taştan yapılma aletlerin (neolitik) varlığını buluruz. Çoğu zaman, taş, balta ve ateş, bir ağaç gövdesini oyarak kayık yapılmasında; bazı bölgelerde de, kalas ve tahta levhalar, konut yapımında, daha bu dönemde kullanılmışlardır. Bütün bu gelişmeleri, örneğin ok ve yayı iyi bilen, ama çömlekçiliği bilmeyen Kuzey-Batı Amerika yerlileri arasında görüyoruz. Barbarlık çağı için demir kılıç ve uygarlık için ateşli silah neyse, yabanıllık için de ok ve yay odur: her işi çözümleyen silah.