Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tekrar Oku Lütfen..
İnsanlar, inandıkları şekilde yaşamadıklarına inanmazlar.
️Oku.. Lütfen oku... Okumak her şeyi değiştirir.
Reklam
LÜTFEN OKU
Biz istiyoruz ki, bu memlekette yapılan her iş, üç beş kişinin çıkarına değil, bu toprakları dolduran milyonların yararına olsun. Herhangi bir karar alınırken, İzmir'deki ortak tüccar, İstanbul'daki ahbap milyoner değil, bu kararların altında beli bükülen, çoluk çocuk inleyen yığınlar göz önünde tutulsun. Biz istiyoruz ki, bu topraklar üzerindeki insanlar, kafalarında taşıdıkları fikirlerden dolayı değil, bu yurdun ve bu halkın yararına yahut zararına yaptıkları işlerden hesap versinler. Bu iş incelenirken, koltuğuna ısınmış beş on hazır yiyicinin menfaati, keyfi değil, milletin hayrı düşünülsün. Ve insanları sahiden insan eden o en büyük nimet: Hürriyet, riyakâr ağızlarda "Adam avlama yemi" olarak kullanılmasın. Biz istiyoruz ki, şu topraklar ve onun üzerinde yaşayan insanlar, hiçbir yabancı devletin oyuncağı olmasın. Bir karış toprağımıza, bir tek vatandaşımıza bile göz dikilmesin. İster orduya dayanarak, ister bankaya dayanarak, ister dost görünerek, ister düşman görünerek, bu topraklarda kendi çıkarlarına yerleşmeğe uğraşanlara yüz verilmesin. Dünya işlerinde politikamız, şunun bunun kölece peşinden gitmek değil, bu milletin selâmetini en iyi sağlayacak yolları MÜSTAKİL olarak seçmek şeklinde kendini göstersin. İşte biz sadece bunları istiyor ve böyle düşünüyoruz.
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Lütfen okuyunuz dostlar
Merhum
İsmail Çetin
İsmail Çetin
hocamız gençliğinde bir gün yolu İzmir'e düşer. O sıralar henüz sakal bırakmamıştır. Sakal tıraşı olmak için bir berbere girer. Berber yakışıklı, tatlı yüzlü, temiz simalı birisidir. İsmail Efendi içinden; "Ya Rabbi beni esmer olarak yarattın, ama güzel ve faydalı ilim verdin. Elhamdülillah istikametim de yerinde. Kim bilir şu adam belki büyük günah bile işliyordur. Şu berberin yakışıklılığını bana verseydin, ben hem parlak yüzümle hem ilmimle ümmete daha iyi hizmet etmez miydim?" diye geçirir. Berber onu tatlı tatlı süzer; "Merak etme, içim de temiz benim" diye mırıldanır. Hocamız çok şaşırmıştır. Adam içinden geçenleri bilmiş ve ona göre cevap vermiştir. Merakını zapt edemez. Dışarıda bir yerde berberin kapanma saatine kadar bekler. Daha sonra berberi, içinden geçeni nasıl bildiğini söylemesi için ilhah eder. Berber der ki; "Gençliğim biraz hızlı geçti, bazı büyük hatalara bulaştım. Babam hastalandı. Mübarek biriydi ama biz kadrini bilemedik. Çevreye, çamura bulandık. Beni yanına çağırıp dedi ki; "Oğlum, bunca zamandır hoyratça yaşadın. Nasihatlerim sana kâr etmedi. Son sözüm şudur, yaparsan pişman olmazsın. Hayatın düzelir, bereketlenir. Her güm Rasul-i Zişan'a beş yüz salavat oku" dedi. Ardından vefat etti. Onun vefatıyla sarsıldım. Birkaç ay içimdeki hasret ateşiyle salavatımı okudum. Alışkanlık haline geldi. Ardından namaz kılmak arzusu, günahlardan kaçmak ve tövbe etmek geldi içime. O gün bugündür şu kadar sene oldu, salavatlarımı terk etmedim. Allah Teâlâ da bana böyle hisleri nasip etti."
Mutlaka oku.. Yorumlardaki ayetleri de sırasıyla lütfen..
Hani Yunus, bütün öğüt ve uyarılara rağmen bir türlü doğru yola gelmeyen kavminin baskılarından iyice bunalarak, görev yerini izinsiz terk etmiş ve yolcularla dolu bir gemiye binmiş ve halkını terkedip oradan kaçmıştı. Sâffât Sûresi, 140.Ayet
hoşlandığım bey'e :"sefiller'i oku ve beni böyle öv lütfen"
Senden önce bu isme layık bir yaratık yoktu. Elmayı Venüs gibi almak ya da Havva gibi yemek için yaratılmışsın. Güzellik seninle başlıyor.Havvadan söz ediyordum, onu sen yarattın. Güzelliğin yeniden keşfedilmesi ödülüne sen layıksın.
Reklam
Bir daha oku, lütfen, Emir derdi Hasan. Bazen de tam bu bölümde gözleri yaşarır, ben de her seferinde kimin için ağladığını merak ederdim; üstünü başını paralayan, başını küllere gömen acılı Rüstem için mi, yoksa son nefesini verirken bile babasının sevgisinin özlemiyle yanıp tutuşan Sohrab için mi?
gün içinde okuyamazsam;
Fran­co kulağını kitaplara doğru eğdi: "Yalvarıyorlar, 'lütfen, lütfen oku bizi, bizde büyük bir bilgelik var ama bizim tatsız sahibimiz bizi çok ihmal ediyor.’”
Sayfa 386
Oku lütfen :)
Azar azar,sabırla ve sistemle varlığımıza sindirilen yalan zehri bir gün bizi farkında olmadan zehirleyecek ve önceden istemediğimiz, belki tasavvur bile etmediğimiz hareketlere sürükleyecektir. Bir çocuğa "baban sana düşman" de. İsterse o babasını çok sevsin ve bunu her gün bir defa tekrarla. Yemin et ve her defasında yeminine uydurma delil ekle bir gün o çocuğa babasını öldürtebilirsin.
Çok sevgili Ayşe mektubum sana ; lütfen oku oku oku oku ....
Etrafında seni sıktığı zaman kitap oku... Ben şimdiye kadar her şeyden çok kitaplarımı severdim İnsan muhitin bayağı, manasız, soğuk tesirlerinden kurulmak istediğin zaman yalnız okumak fayda verir....
Reklam
Bir daha oku, lütfen, Emir derdi Hasan. Bazen de tam bu bölümde gözleri yaşarır, ben de her seferinde kimin için ağladığını merak ederdim; üstünü başını paralayan, başını küllere gömen acılı Rüstem için mi, yoksa son nefesini verirken bile babasının sevgisinin özlemiyle yanıp tutuşan Sohrab için mi?
197 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.