Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
408 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Bu kitabı önce Flamanca’da okudum, ama kitabı çok beğendiğim için tekrar Türkçe olarak da okudum. Kitabi cok ilginç buldum. Antik çağa ait ünlü efsaneler yeni bir bakış açısıyla anlatılmakta ve yorumlanmaktadır. Klasik mitolojinin etkileyici bir yeniden anlatımı. Madeline Miller tanrılar ve kahramanlar, sihir ve canavarlar, hayatta kalma ve dönüşümle ilgili bu büyüleyici hikayede antik çağa hayat veriyor. Ben en çok Kirke karakterini sevdim. Çok katmanlı, feminist, mükemmel bir şekilde kendini geliştiriyor ve olağanüstü bir büyüme yaşıyor. Kirke doğayla iç içe olup bir cadıya dönüşüyor. Ancak dünya tek başına bir kadın için tehlikeli bir yerdir ve bağımsızlığıyla Kirke hem erkeklerin hem de tanrıların gazabını üzerine çekiyor. En sevdiği şeyi korumak için Kirke tüm güçlerini kullaniyor. Bu gerçekten 2022'de okuduğum en sevdiğim kitaplardan biri. 1. sayfadan itibaren hikayeye tamamen kapıldım, içine çekildim ve kısa sürede okudum. Bu hikayeyi o kadar güzel ve iyi yazmış ki, herkese şiddetle tavsiye ediyorum. Mitoloji hakkında fazla bir şey bilmeseniz bile, bu kitap sizi Kirke hakkında daha fazla bilgi edinmeye, daha fazla okumak istemeye gerçekten ikna ediyor. Kirke kitabı hakkında bu kadar olumlu olan tek kişi ben değilim sanirim, birçok olumlu eleştiri okudum. Gerçekten, bu kitabı okuduğunuza pişman olmayacaksınız! Madeline Miller’in Kirke’si için 5 yıldız. Kim bilir, kitabı tekrar bile okuyabilirim ;-).
Ben, Kirke
Ben, KirkeMadeline Miller · İthaki Yayınları · 202133,8bin okunma
488 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Skyward Hız Kesmeden Devam Ediyor
"Sen bir yıldızsın. " Spensa bir yıldız... Skyward serisi ilginç bir kitapla devam ediyor. Alıştığımız karakterlerin çoğu yok, alıştığımız savaş sahneleri ve eski M-Bot yok. Bu kitap duyguların bir arayışı. İkinci kitaptaki son savaş sonrasında Spensa'nın bir karar vermesi gerekiyor. Ya Detrius'a, sevdiklerinin yanına dönüp büyük savaş için onlara yardım edip onları bilgilendirecek, ya da Yokyer'e sürgüne gönderilenlerin yanına gidecek ve anılarına kaybetmeyi göze alabilecek. M-Bot duygu arayışları içerisinde ve herkesin kafası karışık. Benim de kafam karışık. Ya Spensa neden? Neden Yokyer, diyerek okudum ilk yüz sayfayı. Ve novellalar ile iyice bağlandığım karakterleri hiç göremedim. Orman fikri ise hiç beklenmedikti. İlk 100 sf. = Robinson Crusoe 100-450 = Robinson Crusoe + Skyward 450-488 = Skyward + Starsight Ve evet. Yüzden sonrasını çok keyif alarak okudum. Yarış sahneleri. M-Bot ve arayışı, eski dostlar, ters köşeler yer yer Jorgen ve son savaşın temelleri. Yeni bir tür olan Kazıcılar ise kitaptaki en iyi ve merak uyandırıcı şeyler. Özellikle o son Spensa'yı nasıl görmeye devam edeceğimizi çok merak ediyorum. Kitabı genel olarak beğendim, ilk kitabın yerini tutamaz benim için ama yine de oldukça keyifli bir okuma. Başlardaki sıkıcılığı ise geçiş kitabı oluşuna veriyorum. Keşke Spensa Detrius'u seçseydi demeye devam ediyorum. Sanderson'dan okuduğum en iyi kitaplardan biri değil ama savaş sahneleri muhteşem. 4. Kitap Muhalif'i heyecanla bekleyemiyorum çünkü dayanamıyorum....
Cytonic
CytonicBrandon Sanderson · Dex Kitap · 202321 okunma
Reklam
272 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Kitap okuduğum en akıcı bilimsel ve akademik kitaplardan biri. Dili sade ve anlaşılır. 6 farklı bölümden oluşuyor. Her bölümün içinde yapılan birçok deney ve araştırmadan bahsediliyor. Okurken insanı hayrete düşüren çok fazla olay var. Kitabı okurken basit gördüğümüz eylemlerin arkasındaki bilişsel süreçleri fark etmek, insanı nasıl bir mucize olduğuna dair düşünmeye sevk ediyor. Beynin yapısından ziyade, içinde olanlar, nöronların etkinlikleri, akılda kalıcı ve heyecanlandıran deneylerle anlatımı canlı tutuyor. Beynimizin içinde neler olup bitiyor, bizim için çok basit gelen yürüme eylemi için bile beynin aslında ne kadar çok iş yaptığını daha iyi anlayabiliyorsunuz. Kendisinin de dediği gibi beyinde olup bitenleri ne kadar iyi anlarsak onu o kadar iyi kontrol edebiliriz. Ayrıca beyindeki en ufak bir değişikliğin karakteriniz de dahil hayatınızı nasıl kökten değiştirebildiğini anlıyorsunuz. Gelecekte bizi neler bekliyor, yapay zeka ile farkımız neler bu konulara da değiniyor. Beyinle ilgili ele aldığı konuları deneylerle ispat ederek okuyucusunu tatmin edecek bir kitap yazmış diyebilirim. Nörolojik başarı aynı zamanda teknolojik başarı demektir yazara göre. Beynin potansiyelinin, beyinde gerçekleşen fiillerin teknolojik simülasyonunun gerçekleştirilmesi, ki bu eğer başarılabilinirse ilerleyen yıllarda akıl almaz teknolojik icatlarla karşılaşabiliriz. Üstelik yazar bunları ağır ve bilimsel bir dille değil sohbet havasında anlatmış ve kitap akıp gidiyor. Çok ilginç ve farklı bir kitap olduğunu ifade etmek isterim. Başlarken bu kadar seveceğimi düşünmemiştim. Aynı isimli belgeseli de var, onu da tavsiye ederim.
Beyin
BeyinDavid Eagleman · Domingo Yayınevi · 20165,6bin okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Sizi hayata bağlayan her şeyin ortadan kalktığını düşünün : Aileniz , kariyer planınız , dini inancınız , gezi planlarınız, sevdiğiniz kişi , hayalleriniz (vb.) . Tüm bunlar ortadan kalktığında günleriniz nasıl geçerdi ? Ne için yaşardınız ? Kendinizi öldürmemek için nasıl bir neden bulurdunuz ya da böyle bir neden kalmış mıdır ki ? Nasıl hissederdiniz , hissedebilir miydiniz ?.. Uyuyan adam bize tüm oluşturduğumuz yaşam amaçlarını , geleceği bir kenara bırakarak adeta bir robot gibi yaşayan karakteri anlamaya , anlamlandırmaya davet eder.Hiç bir şeyin bir anlamı yoktur. Daha annenizin karnındayken sizin için olan tüm roller çoktan hazırlanmıştır, doğduktan sonra yapmanız gereken tek şey rolleri sırasıyla oynamaktır. Bir amaç uğruna emek vermeniz de hiç bir şey yapmamanız da aynı kapıya çıkar. Eninde sonunda her şey boşluğa , hiçliğe yuvarlanır. Hayatın tek başına bir anlamı olup olmadığı , özgür iradenin varlığı veya yokluğu , insanlığın gidişatı, toplum gibi pek çok konuda düşünmemi sağladı. Zaten iyi olmayan ruh halimi daha da kötüleştirdi fakat kitabın sonunda zamanı ne kadar durdurmaya çalışsakta zamanın durmayacağını her şeyin olacağına vardığını anladığımda garip bir huzur hissettim. Sonuçta ben hayatımı nasıl yaşarsam yaşayayım yaşam kendi bildiğini okumaya devam edecek . O yüzden tekrar ve tekrar aynı sonuca vardım : Bunca acı çekmeye değmez. Okuduğum en ilginç kitaplardan biri . Mükemmel diyebilirim.İyi okumalar ( Pek mümkün değil ama... )
Uyuyan Adam
Uyuyan AdamGeorges Perec · Metis Yayınları · 20134,113 okunma
304 syf.
10/10 puan verdi
Erkek olmak ne demek?
Bu kitabın incelemesini 2022 bitmeden paylaşmayı istiyordum. Böylelikle yılı güzel bir incelemeyle kapatacaktım. Ne yazık ki birtakım troller hesabımı askıya aldırdıkları için 2023'e sarktı. Bu yaşanandan bağımsız aslında çoğunuz nankör olduğu için buraya yazılarımla emek verip, zaman harcamaya değmezsiniz. Ama aklımdaki düşünceleri bir yere
Divanımdaki Erkekler
Divanımdaki ErkeklerBrandy Engler · Ayrıntı Yayınları · 2021728 okunma
384 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Okudugum en iyi kitaplardan biri diyebilirim.Her bolumu ayri heyecan ve merakla okudum.Apartmandaki her karekter birbirinden ilginc ve eglenceli kesinlikle tavsiye ederim :)
Bit Palas
Bit PalasElif Şafak · Doğan Kitap · 20233,915 okunma
Reklam
309 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Kendi gerçeğimizi ateşteki demir gibi işledik, masalların içine sakladık
Hiç tanımadığı babası Aslem’in ölümü üzerine babasının sırlarının peşinden Kuzey’e giden oğlu Rinda’nın bu hikayesi, son dönemde okuduğum en ilginç ve etkileyici romanlardan biri. İlginç, zira Burhan Sönmez bu romanında Doğu’nun kadim hikayelerinden; o rengarenk masallardan, söylencelerden, türkülerden, inanışlardan masalsı bir dünya yaratmış
Kuzey
KuzeyBurhan Sönmez · İletişim Yayınevi · 2018306 okunma
109 syf.
10/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Dikkat dikkat! Alçakların dikkatine! :D
“Yüzüm altın rengidir ama ben demlendirdim boya­larımı. Taranmamış yünü ikinci gece boyaya bastırdım, işlenmiş yüne üçüncü gece emdirdim boyayı. Adaların hükümdarları hâlâ yarışır dururlar bu kızıl kumaş için. Tanrı'nın yarattığı gerçek renklerle oynayarak günah iş­ledim gençlik günlerimde. Melek, bana koç ile kaplanın aynı renkte olmadığını söyledi. Şeytan ise, Kadiri Mutlak öyle olmalarını isterdi, o senin hünerin ve boyaların­dan yararlanıyor, dedi. Artık biliyorum ki, melek de şey­tan da hakikatten saptılar ve biliyorum ki, tüm renkler iğrençtir.” Sayfa,62 Jorge Luis Borges ••• Güzel bir cumartesi günü, Borges masalından daha güzel bir şey yok... “Alçaklığın Evrensel Tarihi”nin okuduğum en iyi kitaplardan biri olduğunu düşünüyorum. Kısa öykülerden oluşan ve insanın ne kadar aşağılık bir varlığa dönüşebileceğini gösteren bu kitap gerçeküstü ve çok ilginç. Gerçekliğin adeta sorgulandığı, sanal ile gerçek olanların karmaşık hale geldiği günümüz postmodern dünyasını sembolize eden hikayeler Borges ile bu yeniden karşılaşmada yine beni hayran bıraktırdı... Borges metinleri her zaman sadece okuyucu için estetik bir zevk değil, gerçeklik görüşümüzü uzatma egzersizi oluşturur, aklımızın sınırlarını zorlar. Bu nedenledir ki ben bu “deli” adamı okumayı çok keyifli buluyor ve seviyorum. :) Kısacık eserlerinin arka planında yoğun felsefi anlamlar barındıran bu muazzam yazarın birkaç kitabına daha güzel bir dalış yapacağım önümüzdeki birkaç gün. Herkese iyi okumalar :)
Alçaklığın Evrensel Tarihi
Alçaklığın Evrensel TarihiJorge Luis Borges · İletişim Yayınevi · 20131,637 okunma
128 syf.
10/10 puan verdi
Suzan Defter
Suzan Defter kolay kolay aşılacak bir eser değil, bugüne kadar okuduğum en ilginç kitaplardan biri. İlk birkaç sayfasında cümlelerin yarım kaldığı yerler birbirini takip etmediği için yanlış basıldığını düşündüm, sonra fark ettim ki kitabın sağ tarafındaki sayfalar bir erkeğin, sol tarafındaki sayfalar ise bir kadının günlüğünden oluşuyor. Ayfer
Suzan Defter
Suzan DefterAyfer Tunç · Can Yayınları · 202212,9bin okunma
104 syf.
9/10 puan verdi
Fransız Edebiyatı’nın çarkına s...an adam...
“Ve nihayet Celine geldi...” Kitabın sonlarındaki bu cümleyle başlıyorum incelememe çünkü Celine geldi hoş geldi. Uzun süredir erteleye erteleye, “ha okudum ha okuyacağım” diye diye sonunda başladım ve bitirdim. Celine, başka bambaşka bir yazar. Klasik övgü sözlerini geride bırakıyorum yazar için ve başlıyorum. Eğer küfürlü kitaplardan
Profesör Y ile Konuşmalar
Profesör Y ile KonuşmalarLouis Ferdinand Celine · Yapı Kredi Yayınları · 2018406 okunma
Reklam
336 syf.
10/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Kitapsever çevremde Milan Kundera’nın yaşayan en iyi romancı olduğunu düşünen bile var. (Kundera’ya başlamayı çoktandır çok istemem, bu en bilinen romanının en sabırsızlandığım kitaplardan biri olması falan bilmiyorum hafifletici neden olur mu ama) Okuduğum ilk Milan Kundera kitabı oldu. Yazarın hem entelektüel donanımına ve üslubuna hem de bu kitapla işlediği konulara bayıldım. Yaşayan en iyi romancı mıdır bilemiyorum, yorumlamak haddim de değil, ama Kundera okumaya devam edeceğim kesin. Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği’nde en sevdiğim şeyler nelerdi diye düşününce; Bir kere aşka dair bir roman :) Tabi konu aşk olunca öyle stabilite falan pek aramayacaksınız, nitekim metnin hafifliğini / uçarı akışını, bir de cinsellik konularını cesurca işlemesini (sevmeyenler de varmış yorumları okuyunca ama) ben sevdim. Yazarın roman kahramanlarının hissettiklerine, düşüncelerine geniş yer vermesini çok sevdim. Romanın içine girmeyi çok kolaylaştırmış. Okurken bazı yerlerde sanki anlatılan kahraman benmişim de tüm olanı biteni ben yaşıyormuşum gibi hissettim. Romanda muhtelif yerlere serpiştirilmiş felsefi argümanları sevdim. Her ne kadar biraz zor bir araç olsa da, felsefenin dokunup da ilginç kılmadığı bir şey yok zaten. Rusların Çekoslavakya’yı işgali, savaşın kötülüğü gibi konular romanın arka fonuna harika yerleştirilmiş, bunu takdir ettim. Aaa unutmadan, kitapta işlenen hayvan sevgisini çok ama çok sevdim. Bu yönünü hep hatırlayacağım. Neyse uzatmayım, bazıları bu kitabı marjinal bulacaktır, ama ben hem Kundera’yı hem de bu kitabını çok beğendim.
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği
Varolmanın Dayanılmaz HafifliğiMilan Kundera · Can Yayınları · 201910,4bin okunma
912 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Yazarın İlk Kitabı
Dickens'in 24 yaşında kaleme almaya başladığı Mister Pickwick'in Serüvenleri 1836-37 yılları arasında tefrikalar halinde yayımlanarak büyük bir üne kavuştu. Ayrıca kendisinin de ilk romanıydı. 1836 yılında resimli tefrika eserler için Londralı saygın yayıncılar Chapman ve Hall ile çalışmaya başladı ama yola çıkılan çizerin ölümü üzerine
Mister Pickwick'in Serüvenleri
Mister Pickwick'in SerüvenleriCharles Dickens · Yapı Kredi Yayınları · 2011203 okunma
278 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.