Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Babamın minibüsünün yanında iki kovanın üzerine oturduk ve bana gazete okuttu. Hafta sonu ekini alıp geri kalanını bana verdi. -'' Oku'' dedi -''Neden ?'' -''Çünkü okuma sabrın olmazsa hiçbir şey öğrenemezsin. Televizyon bunu veremez. Kafanı bomboş yapar.''
Sayfa 27
Zihin kontrolü üzerine onlarda araştırma projesi başlamış durumda. ABD Savunma Bakanlığı için çalışan kurumlar, ''tehlikeli düşünceleri okuma'' ve ''beynin parmak izini çıkarmaya'' yarayan cihazların ön patentlerini aldılar bile...
Reklam
"Okumada, dostluk aniden başlangıçtaki saflığına kavuşur.Kitaplarda sahte sevimlilik yoktur.Geceyi bu dostlarla geçiriyorsak, bu gerçekten istediğimiz içindir.En azından kitaplar söz konusu olduğunda dostlarımızı genelde üzülerek terk ederiz."
Yazmak, kendi sesini aramanın serüvenidir. Önceleri, kafanın içinde dönüp duran seslerin çoğu başkalarınındır. Sevdiğin, etkilendiğin yazarların gölgesi ister istemez yazdıklarının üzerine düşer. Okuma alanın genişledikçe bütün bunların sentezinden yavaş yavaş kendi sesini fark edersin. Arayış başlamıştır. Rüyalarındakine benzer bir durumla karşı karşıyasındır. Kendi sesine yaklaştığını sandığın anda onun ne kadar uzağa kaçtığını hissedersin. İşte bu noktada rakiplerinin başka yazarlar değil, kendin olduğunu anlaman için fırsat çıkmıştır önüne. Bunu değerlendirebilirsen sesinin peşine takılıp yani ülkeler keşfeden gezgin gibi keyifli bir yolculuğa çıkarsın
/ Okuma salonunda iki saat çalıştım!. / Şüphesiz kitabınızdaki cümleleri tekrarlıyordunuz!. / Dizeleri yakalamaya çalışıyor olmalısınız!. / Bunun üzerine, dosdoğru buraya, kitaplığa geldiğiniz öğlen yemeği yemeyip, kitaplık kapanana dek kalacağını söylüyor!. /
Sayfa 46
Suomi’nin Tarihi Finlandiya’yı çeşitli zamanlarda ziyaret ettim. Ülkenin çeşitli bölgelerinde yaşadım. Büyük şehirlerde, göller ve ormanlar arasındaki ücra köylerde bulundum. Finler’in günlük uğraşlarını, yortu günlerindeki oyun ve eğlencelerini izledim. Kısacası bu milletin müziğini, edebiyatını, sanatını, tiyatrosunu ve mimarisini
Reklam
Halk Okulu: Kışla Daha İsveç egemenliği dönemindeyken Finler’in kendi anayasa kurumları vardı. Bu yasa gereğince Finler’in Seym denilen bir parlamentoları vardı. Kendilerine mahsus posta pulu ve para birimleri vardı. Az sayıda da orduya sahiplerdi. Finler, Rus egemenliğine geçtikten sonra da bu kurum ve haklarını korudular. Ancak
Mustafa Kemal Atatürk
Örneğin okulda, Atatürk'ün karga kovaladığını bilirdik ama 5000'e yakın kitap okuduğunu bilmezdik. Laikliğini az çok bilirdik, ama Kurtuluş Savaşı sırasında işgalci Yunanlılarca yıkılan, ahır yapılan yüzlerce camiyi tamir ettirdiğini bilmezdik. İçki içtiğini duyardık da. Kur’an’ın ilk gerçek tefsir ve tercümesini yaptırmak için verdiği mücadeleyi
Pencereden bakıyorum. Güneşe bakıp vakit geldi diye yeşermeye başlayan vişne; ardından iki gün iki gece kar yedi. Şimdi yeniden silkeleniyor. Okuma gözlüğümle bakarken bile yeşertisini seçebiliyorum bulanıklık içinde. Bu tahin-pekmez günlerinde yeşilin üzerine konacak apak çiçeklerini bekleyebiliyoruz gene de bu vişnenin; üst kattan atılmış, eskitilmiş bir gül demeti, kuru yeşili, vişne çürüğüyle takılmış duruyor dallardan birine. Sevgi dolu anılar, gönül kapılarında hazır durabiliyor hala. Ölümün silgisi, yazıları çok daha güç siliniyor. Daha ne olsun?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.