Ne söylesem, ne yazsam..
Her bir öykü ayrı bir yara, ayrı bir macera, ayrı bir hüzün, ayrı bir büyü..
Kitabın içindeki öykülerden çıkamıyorsunuz.Dönüp dönüp tekrar okuyor, bir iki gün aklınızda o öykü dolanıp duruyor.Iyice sindirdikten sonra tekrar okuyor ancak o zaman sıradaki öyküye geçiş yapabiliyorsunuz.
Kitap hiç bitmesin hep hayatınızda var olsun istiyorsunuz.
İçindeki cümleleri değil komple bütün öyküleri alıntı yapmak istiyorsunuz..
İşte öyle bir şey..
Okuyunuz , okutunuz...
Celal hoca nin hemen hemen tüm kitaplarını okumuş biri olarak, bu kitabını da şiddetle tavsiye ediyorum.
Kendisi için önemli olan bazı tarihi isimlerin kimler olduğunu ve ne işler yaptığını anlattığı bu kitap, okuması zevkli, dili yalın bir genel kültür kitabıdır, bu yüzden muhakkak okuyunuz efendim.
Unilever'in hazır yemek sektörü için pazara sunduğu Dorina markalı margarin yağı, yoğurt üreticilerinin can simidi oldu. Tereyağı aroması bulunan Dorina margarin, bir miktar sütle birlikte eritilip yoğurdun üzerine kaymak diye dökülüyor. Buyurun size kaymaklı yoğurt."
Unilever'in en büyük bayilerinden biri Rotahaber'e bu konuda şu bilgileri paylaştı:
"Son zamanlarda bizim Dorina margarin satışımızda hızlı bir artış kaydettik. Müşteri kitlesinde bir zenginleşme gördük. Müşterilerimiz arasında yoğurt üreticilerinin önemli bir yeri olduğunu tesbit ettik. Bunların hangileri olduğunu paylaşmamız elbette mümkün değil. Ama, çok farklı markalar olduğunu söyleyebilirim."
Günümüzdeki durumuyla bütün eğitim sistemi, çocuklarla ardı arkası kesilmeyen bir savaştan oluşuyor; bu savaşta iki taraf da hiç akla gelmeyecek araçlara başvurmakta. Okulun, anne-babaların başlattığı bir eğitimi ileriye götür mekten, kişilik denen şeye karşı sistemli bir savaşı gerçekleştirmekten başka şey yaptığı yok. Bireye, bireyin istek ve özlemlerine yukarıdan bakmakta, onu kitle düzeyine indirgemeyi görev bilmektedir. Büyük kişilerin yaşam öykülerini okuyunuz, ne olmuşlarsa hep okula karşın olduklarını göreceksiniz.
Şık romanı, yazarla tanışmak için iyi bir kitaptı. Yazarın edebiyat dünyasına attığı ilk adım olan bu romandan yazar şöyle bahsetmektedir: "Şimdiki Hüseyin Rahmi'nin acemi, nahif, cılız fakat ileride bolca meyve vermeye yetenekli bir fidanını göreceklerdir. (...) Okuyunuz efendim, okuyunuz. Gençliğimin ihtiyarlığımdan çok neşeli ve daha
Nefsinden gelen sözün, samimiyet olduğunda inatla ısrar edenden korkulur. Bunlardan kendinizi koruyunuz. Kendiniz, aynı bilmemezliğe
düşmemek için düşününüz. Nefsin desiselerini beyan eden eserleri, sırf
kendinize hitap ederek okuyunuz.
Kitap okunduğu kadar koklanınca da insanda huzur veren bir etkiye sahip. Kimileri hayatı gezerek görerek tanıyarak anlamaya çalışırken kimileri de kitapların harflerinde cümlelerinde bu yolculuğa çıkıyor. Bazen bir kitabı okumadan da muhabbet edebilirsiniz satır aralarıyla ,bazen de kağıdın ve mürekkebin verdiği o taze ekmek kokusu hissiyle sükune erer insanın ruhu. Kitap boş zamanları değerlendirmek için olan bir uğraştan çıkmalı artik . Çünkü zamana kiymet veren incilerden bir inci kitap. Sevgili prop okuma bilmeden bu hissi tanimayi başarabilen bir kız. Çocuk kitabı olarak satılıyor olabilir ama insanın ruhuna enerji veren , kitap kokusunun kıymetini anlatan bir eser. Tavsiyemizdir, okuyunuz.l
Zweig okuyacaklara tavsiyem, yazarın hayatını okumadan kitaplarını okumaya başlamayın. Önce neler yaşadığını okuyun ki kitaplarda karşılaştığınız duygularla bağdaştırın yazarı...
Gelelim Korku'ya... Elinizdeki kitap; boş cümlelerle, uzun ve yorucu tasvirlerle dolu değil. O kitap ki, ilk sayfayla birlikte yine sizi içine çekiyor, bir süreliğine hayatla bağınızı koparıyor...
Tek düze yaşamaktan, evliliğinden, çocuklarından, mevcut hayatından sıkılan ve heyecan arayan bir kadın ile karşılaşıyoruz kitapta. Başarılı bir avukat ile sürdürdüğü evliliğinde heyecan olmadığını fark edince, bir gönül macerasına atıyor kendini Irene. Yine de aradığını bulamıyor bu ilişkide. Ta ki karşısına çıkan şantajcıya kadar...
Okurken, Irene ne hissediyorsa aynısını hissettim; korkularını ben de yaşadım sanki onunla. İnsan ruhunun analizini öyle iyi yapmış ki Zweig, kitap boyunca heyecanlı bekleyişlerim hiç son bulmadı.
Kısacası... Korkunun her şeklini okuyacaksınız. Irene ile birlikte heyecanlanacak, pişman olacak, tereddüt edeceksiniz. Hem Irene için üzülecek hem de bunu hak ettiğini düşüneceksiniz. Bir yandan yakalansın, herkes öğrensin yaptıklarını diyecek; bir yandan bu Korku ona yeter hissine kapılacaksınız.
Okuyunuz, tavsiyemdir... :)
KorkuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2022102,8bin okunma
Gökyüzü kararır
Mavi siyaha döner
Yıldızlar yine de kafa tutar
Parlar senin için …
Sahi ; olmak istediğim her şeyi olamam, yaşamak istediğim bütün hayatları yaşamam mümkün değil. İstediğim bütün yetenekleri geliştirmem mümkün değil. İstememin nedeni ne peki ? Hayatımda , olası bütün zihinsel ve fiziksel deneyimlerin her bir rengini , tonunu ve her çeşidini yaşamak istiyorum .
Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı , bazı konularda farklı davranır mıydın ?
(Ben davranmazdım yine yaptığım gibi yaşamak istediğim bu günkü Meliha olmak isterdim )
Sade ve güzelliklerle bezenmiş anlatım dili..Mustafa Kutlu eserleri hayranıyız. Bir eseri okuyunca devamını okumak istiyorsunuz. O eski mis kokulu devirlere gidebilirsiniz. Bazen üzülürken gülebilirsinizde. Okuyunuz , tavsiye ediniz.
"İçinizdeki şeytanı" sorgulatan bir kitap olacaktır İçimizdeki Şeytan. Yer yer çok sevdiğiniz, yer yer çok kızdığınız Ömer karakteri size, bende olduğu gibi, ayna tutabilir. 1940 lı yıllarının İstanbul sokaklarında geçen bu hikayede eski türk yazalarının hayatlarından alıntılar olduğunu öğrendiğimde ayrı bir sevdim kitabı.
Bilmek gerek görmek gerek geçmişi ve ne kadar değiş-me-diğini ülkemizde bazı şeylerin.( suçsuz yere hapse düşmek gibi)
...
Ayrıca yazarı
Sabahattin Ali nin kendi kaleminden otobiyografi tadında hayatından kesitler okumayı seveceğinizi düşünüyorum.
Kısacası okuyunuz, okutunuz azizim.
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019171,4bin okunma
İkinci bin yılın muceddidi olan Rabbani hzlerinin hayatına yolculuk ettik. En cok dikkatimi çeken mücadelesinde dünyalık hicbir makama boyun eğmeyişi ve tek derdi imanlarin kurtulması icin mücadelesini sürdürmesi. Ayrıca kaleminin kuvvetli oluşuna hayran kaldım. Yalniz bazı kısımları anlamada yetersiz kaldim bu da hâlâ sığ kalmış olmamla alakalı. Şunu söylemeden geçemeyeceğim bir an Said Nursi Bediüzzaman hzleriyle benzerlik hissettim. En cok kalemlerindeki ve mucadelelerindeki benzerlik beni cok etkiledi. Allah hepsinden razı olsun. Bizlerede bu güzide incilerin ilimlerinden nasiplenmeyi nasip etsin. Tavsiyemizdir, okuyunuz.
Selam ve dua ile
"Alkolizm, şairi yüzeyselleştiriyor, kurutuyor; Cahit Sıtkı'nın, Cahit Irgat' ın bir ilk şiirlerini okuyunuz, bir de son yazdıklarını, dediğimi hemen fark edersiniz."