Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
- Anlaşılmayan şeyler korkunçtur. - Siz yaşamı anlayabiliyor musunuz? Söyler misiniz, bu dünyadaki yaşamı ölümden sonraki yaşamdan daha mı çok anladığınızı sanıyorsunuz? - Bu dünyadaki yaşam da, ölümden sonraki yaşam da aynı derecede anlaşılmaz, korkunçtur. Hayaletlerden korkan bir insan benden de, şu ışıklardan da, gökyüzünden de korkmalıdır. Çünkü şöyle bir düşünecek olursak, bütün bunların hiç de öteki dünyadan gelenlerden daha az ulaşılmaz, daha az akıl almaz olmadıklarını görürüz. Prens Hamlet mezarında yanına gelecek hayaletlerden korktuğu için öldüremiyordu kendini. ** Gerçek yaşamdan daha korkunç gelmez bana bütün bunlar. Doğrusunu isterseniz, korkunçtur hayaletler, ama bunun yanında yaşam da korkunçtur. Size şunu söyleyeyim dostum, ben yaşamı anlamıyorum. Ondan korkuyorum da. Bilmiyorum belki hasta, ruhsal dengesi bozulmuş bir insanım. Sağlığı yerinde, olağan bir insan her şeyi anladığını, duyduğunu, gördüğünü sanır, gel gelelim, ben yitirdim bu duyguyu, günden güne korkuyla zehirliyorum kendimi. Boşluktan korkmak hastalığıdır bu. Gördüğünüz gibi, ben de yaşamdan korkmak hastalığına yakalanmış durumdayım. Çimenlerin üzerinde yatarken, daha bir gün önce dünyaya gelmiş, hiçbir şeyden haberi olmayan küçücük böceğe bakarken, bu hayvancağızın yaşamının baştan sona katı bir korku olduğunu düşünür, onda kendimi görürüm.
ÇIĞLIK Hayır, bağırmadım. Ben bağırmadım. Bağıran ben değilim. Bağırmam için özel bir neden yoktu. Hiçbir gerek. Hiçbir gerekçe. Ben yalnızca gördüm: Üç kişi bir adamı sürüklüyordu. Adam onlarla gitmek istemiyordu. Bir ara ellerinden kurtulup, kendini yolun kıyısındaki hendeğe atmayı başardı. Tam o sırada bir ses duyuldu. Biri bağırdı. Daha
Sayfa 122 - Bilgi Yayınevi
Reklam
Şeylerin olağan olarak dağıtıldıkları ve ad aldıkları bu birleşik mekanda, adsız benzerliklerin şeyleri, süreksiz adacıklar halinde birbirlerine yapıştırdıkları pıhtılı ve parçasal bir küçük alanlar kalabalığı meydana gelmektedir; bunlar en parlak çileleri bir yana, kırmızıları başka bir yana, yüne benzeyen görüntüleri daha fazla olanları bir tarafa daha uzun olanlarını ve mora çalanları veya yumuşak hale getirilmişlerini de başka bir tarafa yerleşmektedirler. Fakat bütün bu guruplandırmalar, daha taslağı çıkartılır çıkartılmaz bozulmaktadır, çünkü onları destekleyen kimlik alanı ne kadar dar olursa olsun, gene de istikrarlı olmayacak kadar geniştir ve hasta sonsuzda bir araya toplamakta ve ayırmakta, aşikar olanları mahvetmekte, kimlikleri dağıtmakta, farklı kıstasları çakıştırmakta, huysuzlanmakta, yeniden başlamakta, kaygılanmakta ve snonunda endişenin kıyısına varmaktadır..
Vasat varlığınızı kabul ettiğiniz zaman, yargılamalar ve gerçek dışı beklentiler olmadan gerçekten yapmak istediğinizi yapacak özgürlüğe kavuşursunuz. Yaşamın temel deneyimlerinin tadını daha fazla çıkarmaya başlarsınız: Basit bir dostluğun hazları, bir şey yaratmak, ihtiyacı ol birine yardım etmek, güzel bir kitap okumak, sevdiğiniz biriyle birlikte gülmek. Kulağa sıkıcı geliyor, öyle değil mi? Çünkü bunlar olağan şeyler. Belki de olağan olmalarının bir sonucu vardır: Asıl önemli olan bunlardır.
Sayfa 63
Ama kime ne ? Bir kadını, kocası tekmelemiş ve öldürmüş, kimi ilgilendirir ? Hem bunlar o denli olağan şeyler ki....
Sayfa 200 - Yason - 2015Kitabı okudu
Yaşamın temel deneyimlerinin tadını daha fazla çıkarmaya başlarsınız:Basit bir dostluğun hazları,bir şey yaratmak,ihtiyacı olan birine yardım etmek,güzel bir kitap okumak,sevdiğiniz biriyle birlikte gülmek. Kulağa sıkıcı geliyor,öyle değil mi?Çünkü bunlar olağan şeyler.Belki de olağan olmalarının bir nedeni vardır.Asıl önemli olan bunlardır.
Sayfa 63
Reklam
Özdeşlik Mantığı ( Analitik ve Doğru Önerme Ilişkisi
"Kibrit kutusu masanın üstündedir” - bunun bir yargı olduğunu söylerdim - peki ne yargısı? “Masanın üstünde” mekânsal, uzamsal bir belirlemedir. Kibrit kutusunun “burada” olduğunu da söyleyebilirdim. “Burada” - ne demektir bu “burada”? Bunun bir yer tespiti’ yargısı olduğunu söylerdim. Yjne çok basit şeyler söylüyorum, ama bunlar her zaman
Hayatın ve kendimizin sıradan olduğunu kabullenip hazmedebildiğimizde,en azından şahane olma,bir sonraki muhteşem şey olma baskısı sırtınızdan kalkar.Sürekli kendi kendinizi yetersiz hissetme, sürekli kendinizi kanıtlama kaygısı dağılır gider.Vasat varlığınızı kabul ettiğiniz zaman, yargılamalar ve gerçek dışı beklentiler olmadan gerçekten yapmak istediğinizi yapacak özgürlüğe kavuşursunuz. Yaşamın temel deneyimlerinin tadını daha fazla çıkarmaya başlarsınız:Basit bir dostluğun hazları, bir şey yaratmak, ihtiyacı olan birine yardım etmek, güzel bir kitap okumak, sevdiğiniz biriyle birlikte gülmek. Kulağa sıkıcı geliyor, öyle değil mi? Çünkü bunlar olağan şeyler. Belki de olağan olmalarının bir nedeni vardır :Asıl önemli olan bunlardır.
166 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.