o hep şımarık, kötü huylu, kusurlu, birkaç kez hırsızlık yaparken yakalanan, ruhunda gizliden gizliye ahlaksızlık barındıran bir kızın portresini çiziyordu bizlere, böylesine uzun uzadıya söz edilen bu varlığın sadece yedi yaşında bir çocuk olduğunu, yetişkin bir insanın bile dayanamayacağı, dokuz üvez dallı kırbaçla tam on beş dakika süren
Basit bir dostluğun hazları, bir şey yaratmak, ihtiyacı olan birine yardım etmek, güzel bir kitap okumak, sevdiğiniz biriyle birlikte gülmek.
Kulağa sıkıcı geliyor, öyle değil mi? Çünkü bunlar olağan şeyler. Asıl önemli olanlar da bunlardır.
"Ama doktorlar, 'Çok zor,' dediler Ömer. Çok düşük bir ihtimal verdiler."
"Bizler perde önünde olan biteni görüyoruz fakat bir de bu perdenin arkası var. Yani geciken ya da olmayan her işimizde gizlenmiş hikmetler var. O nasip ettiği zaman olacak inşallah."
"Ömer, söylediğin her kelime her cümle ilaç gibi. Çok haklısın. Fakat bazen, bazen kalbimdeki ümitsizliğe engel olamıyorum."
"Bak canım, kucağımıza verip hastalıkla terbiye edebilir- di. Ya da sağ salim verip bir gün geri alabilirdi... Bunlar olağan şeyler. Çünkü dünyada imtihansız bir kimse yok
Sayfa 124Kitabı okudu
Bir kitap bir harita, bir kaçış planıdır.
Amacı, sıradan bir insanın önceden çizilmiş ve geçmişten derin izler taşıyan kader yolunu değiştirmek için dünyanın insanı uyutarak ona da yaptığı kurgusundan, varoluşun serzeniş ve suçlama dolu tanımlamalarından kaçarken izlediği yolu size göstermektir.
Dreamer’la ve onun öğretisi ile tanışmamış
Sayfa 14 - Sinedie YayınlarıKitabı okudu
“İsteyerek evlenmek, isteyerek çocuk sahibi olmak, isteyerek cinayet işlemek, bunlar olağan şeyler”
Sayfa 77Kitabı okudu
Aldırma Salih, dedim, bunlar olağan şeyler. Bütün insanlar kötü değil.
Sayfa 72 - İthaki yayınları
Tabi canım, her ailede olur böyle şeyler (!)
Mahkemeler böyle olaylarla uğraşsalar, hakimlerin başlarını kaşıyacak zamanları bile kalmaz. Ama kime ne? Bir kadını, kocası tekmelemiş ve öldürmüş, kimi ilgilendirir? Hem bunlar o denli olağan şeyler ki...
Eski adı Işık Şehri anlamında Telmessos veya Uzaktaki memleket anlamındaki Megri olan Fethiye kasabası için bunlar bir hayli olağan ve dikkat çekmez şeyler.
Sayfa 655 - Altın Kitaplar
“25 Temmuzda kızıma öfkelendim ve masadaki şu aletle (gösteriyor) kızımı dövdüm, şiddetle vuruyordum; bu kez biraz uzun sürdü, kendimde değildim, bilincimi yitirmiştim, gelişigüzel vuruyordum. ” Bu sonuncu dayak sırasında sopaların kırılıp kırılmadığını bilmiyor, tek hatırladığı, bu kez kızını uzun süreli dövdüğüydü.
Aslında, bu ifadesine rağmen,
Bazen uzun süredir tanıdığın bir arkadaşına da günün birinde aşık olursun, olursun dostum, bunlar olağan şeyler.
Sayfa 82Kitabı okudu
