Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mutluluğumdan yaralandım ben: tüm acı çekenler hekim olsun bana!
Sayfa 137 - epubKitabı okudu
Selam ile haram
Biz dünyadan gider olduk Kalanlara selam olsun Ama hep böyle gidecekse bu dünya Kalanlara haram olsun.
Reklam
“Senden bir kızım olsun adı 'Yağmur' olsun. Bir de oğlum olsun adı 'Toprak' olsun. İkisi kavga etsin, ortalık 'Çamur' olsun...''
- Ağabey, evlenmek istiyorum, ne dersin ? + Evlen. Lakin evvela dindar bir kız almalısın. Sonra biraz kitap okumuş ve mürekkep yalamış olsun. Şimdikiler çeyiz hazırlamakla meşgul. Sen mala değil, imana ve ilme bak. Sonra kızla ‘annesinin babasının yanında’ konuş. İslami bir kıyafette gezecek, İslami olmayan yerlere gitmeyecek. Evine misafir gelecek. Sohbet edip kitap okuyacaksın. Ve alimler meclisine gidip ilim öğreneceksin. O bunlara mani olmayacak. Asgari geçim şartları içinde geçinecek, gerisini İslamiyet’in istediği yere vereceksiniz, ibadet edecek, kitap okuyacak, öğrendiklerini kadınlara anlatacak. - Desene ağabey, evlenme diyorsun! Böyle birini nasıl bulacağım? “ + Hayır, bulursun. Allah’ın ne güzel kulları var. Erkeğin de iyisi vardır, kadının da.İdealist erkek olduğu gibi idealist kadın da vardır. Evlendikten sonra kadını mutfağa ve beşiğe mahkum etme! “ En çok Allah’ı sev. O’ndan daha fazla hiç bir şeyi sevme ve her şeyi Allah yolunda harca. Çünkü bir insan neyi çok seviyorsa; o, onun putudur.”
Bizim böyle haddini bilmeyen bir havamız vardı. Önce bir yetiştir kendini de ondan sonra makamı ve mevki al değil mi? Yeterince yetişmemişsen ne olacak? İstediğin kadar makamın olsun. Boş!
Kronik Kitap 5.BaskıKitabı okudu
Mutluluğumdan yaralandım ben: tüm acı çekenler hekim olsun bana!
Reklam
Böyle bir insan her şeyi konuşur.Herkesle konuşur.Her konuştuğu,konuştuğu yerde kalır.Hiçbiri kendisini bağlamaz.Tek derdi konuşmaktır.İster ki hep kendisi konuşsun ve kendisinden konuşulsun.Dinlemeye tahammülü yoktur, dinlemeye aldırdığı da.Dinlenilmese de konuşan hep kendisi olsun ister.Yeter ki kendisi konuşsun ve kendisinden konuşulsun.Her göze görünür olmak için her kılığa bürünür, konuşulmak için her şeyi göze alır.O derece varla yok arası bir yerdedir ki sürekli varlığına delil ve tanık arar..
Say YayınlarıKitabı okudu
Mutluluğumdan yaralandım ben: Tüm acı çekenler hekim olsun bana!
Sayfa 78 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Hiç tam zamanında yaşamayan, nasıl tam zamanında ölsün ki?
Sayfa 121 - epubKitabı okudu
Gönderilemeyen O Son Mektup:
“Orhan, Cevapsız mektup yazmak çok garip oluyor. Geçen akşam seni rüyamda gördüm. Ankara’ya gitmişsin. Sana Dora iş bulmuş... Seni acaba Ankara'da mı diye düşündüm. Mektuptan herhalde benim çok sıkıntılı olduğumu anlamış- sındır. Elimden geldiği kadar muhite uymaya ve neşeli görünmeye çalışıyorum. Bu mektubuma cevap yaz. Yılbaşında tatil olursa Ankara'ya gitmeyi düşünüyorum. İstanbul'da sefil oluyorum. Yatağım gözümde tütüyor. Sen yakından bilirsin. Zaman zaman evden ne kadar sıkılırdım. İşte böyle, her şey tersine... Senin Ankara'ya gitmeye niyetin var mı? Tabii bütün bunlar şimdilik düşünülecek şeyler. Yılbaşına epey zaman var. Bana çok ender mektup yazdığına göre uzun yaz. Ben sana cevap istediğim zaman bildiririm. Yeni şiirlerin varsa gönder. Şiire de hasret kaldım. Meğerse ihtiyaçmış. Mektubun taahhütlü olsun. Ne yapıyorsun? Nasıl vakit geçiriyorsun? Behzatları gördün mü? Herkese ayrı ayrı selam söyle. Sabahattin Bey'e, Mualla Hanım'a, Fuat Ömer'e. Velhasılıkelamı herkese. Dora Ankara'da mı? Bugün cumartesi. Mektepte benden başka kim- se yok. Çocuklar bahçede bir maç dinliyorlar, saat dört buçuk. Beş buçukta mütalaaya girecekler. Bugünlük kimse gelmezse onlara ben bakacağım. Ben yazacak bir şeyler bulamıyorum. Ancak kendimden bahsedebildim. O da hayli sıkıntılı iş. Senden muhakkak mektup bekliyorum. Uzun olsun, baştan savma olmasın. Yeni şiirleri istiyorum. Gözlerini öperim. Nahit”
Sayfa 165 - Edirne, 12 Kasım 1950 tarihinde Nahit Hanım’ın Orhan Veli’ye yazdığı ama onun ölümünden dolayı gönderemediği O Son Mektup…Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.