Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mutluluğumdan yaralandım ben: tüm acı çekenler hekim olsun bana!
Sayfa 137 - epubKitabı okudu
“Senden bir kızım olsun adı 'Yağmur' olsun. Bir de oğlum olsun adı 'Toprak' olsun. İkisi kavga etsin, ortalık 'Çamur' olsun...''
Reklam
İnsanın neye gücü yetiyorsa onu yapmalı.
"Her günün bir yarını vardır!" Hayatı zorlama! Bugünü yaşa! Her güne karşı dindarca bir saygı olsun içinde. Sen onu soldurma, hele çiçeklenmesine engel olma. Karanlık ve kasvetli zamanlarda bile... Tıpkı bugün gibi. Tasalanma... Bak, gör... Şimdi kış... Her şey uykuda. Ama toprak uyanacak! Toprak gibi ol sen de... Sabretmesini bil... İnançlı ol, bekle... Sen iyi isen, her şey de iyidir. Böyle değilsen, zayıfsan, başarı gösteremezsen bile, yine de mutlu olman gerek. Şüphesiz, daha fazlası da elinden gelmez. O halde neden daha fazlasını istemeli? Neden yapamadığın şeyleri düşünerek kahırlanmalı? (İnsanın neye gücü yetiyorsa onu yapmalı.)" .
Sayfa 353 - YKYKitabı okudu
Ama yine de memnun olmuyorsan bu tavırdan ve kızıyorsan ve sinirleniyorsan, olsun, biz yine geliriz; yine yazar, söyleriz; ölürüz; biz yine gideriz; Sen, rahatını bozma o zaman, güzel bir çocuk gibi bu şık dünya yatağında böyle masum böyle mazlum uyu Türkiye,
Sayfa 152 - Can Yayınları - 2019Kitabı okudu
Ömür Hanımla Güz Konuşmaları
Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı ve yüzüm
Hiç tam zamanında yaşamayan, nasıl tam zamanında ölsün ki?
Sayfa 121 - epubKitabı okudu
Reklam
Mutluluğumdan yaralandım ben: Tüm acı çekenler hekim olsun bana!
Sayfa 78 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
~ "Erdemin, adların mahremiyetinden daha yüce olsun; ondan söz etmen gerektiğinde dilinin dolaşmasından utanma." ~
Şikayetim Var!
Demokrasi artık dünyada çoğunluğun faşizmi olarak kendini gösteriyor daha çok. Kurtarıcı söylem ise “ halk böyle istedi“ oluyor. “La democratie nest pas la loi des majorites, c'est le respect des minorites " yani "Demokrasi çoğunluğun kanunun değil, azınlığın saygısıdır. " demiş Albert Camus halbuki. Köşeye her sıkıştığımızda" Demokrasi" istiyoruz deriz. ancak, ne istediğimiz hakkında bir fikrimiz olmuyor çoğu zaman. kimi demokrasiden eşitliği kastediyor. kimi özgürlük istiyor. Hatta bu kavram bir ülkeye özgürlük götürmek için savaş sebebi bile olabiliyor. istediğimiz ne olursa olsun aynı zamanda sistemin garantörü kölelerde yine biz oluyoruz. "kölelik mi kaldı yahu?" demeyin. Bukowski'ye kulak verin : "Kölelik kaldırılmadı, Sadece bütün renkleri kapsayacak biçimde genişletildi." katılmamak elde değil. Genişletildi ve şekli değiştirildi. biraz da materyalist köleler olup çıktık her birimiz. Adımıza da sanırım demokrasi ile yönetilen halk dendi. halinden gayet mutlu şikayet etmeyen kölelere dönüştük zaman içinde.
Sayfa 140 - DestekKitabı okudu
Sevmeyi bilmeyen zavallı soytarılar İdam ediyorlar beni. Kanlı bir giyotin, kafam uçuyor sanki Yoruluyorum seni böylesine özlemekten, Böyle çılgınca sevmekten seni. Bir sarsıntı, deprem kuşağındayım Ben, garip bir aşk işçisi.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.