Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Neden herkesin bildiği bir atasözü “ölüler masal anlatmaz” der, ölülerde Goodwin kumlarındaki gemi mezarlığından daha çok sır varken? Niçin böyle acı bir sözü, bu dünyadan daha dün gidenler için söylüyoruz da, yaşayan dünyanın en uzak Hint adalarına gidenler için söylemiyoruz? Neden hayat sigortaları ölümsüz ruhlar için ölüm parası verirler? Aşağı yukarı altmış yüzyıl önce ölen Adem babamız, nasıl oluyor da sonsuz ve hareketsiz bir durgunluk içinde, ölümle umutsuzca büyülenmişçesine yatıyor hâlâ? Niçin bir yandan ölülerin anlatılmaz bir mutluluk içinde yattıklarını ileri sürer, bir yandan da ölenler söz konusu olunca avunma nedir bilmeyiz? Niçin tüm yaşayanlar, tüm ölülerin susmasını isterler? O kadar ki, bir mezarda bir tıkırtı olsa, korkudan bütün kentin aklı başından gider. Bunlar boş değil, bir anlamı olsa gerek bunların.
Ölüm nasıl bir şey?
Dört kişilerdi o gece evde. Eyüp, kendisi, ablası, annesi. Dört kişi girmişti yatağa uyku vaktinde. Ama ertesi sabah ancak üçü uyanabilmişti.
Reklam
Oysa ölüm bir rahatlama olacaktı; ah, nasıl da anlatılmaz bir rahatlama!
Muzîka û Strane me; Cane me! Diroka me! Rihe me/Evina me/Heviya me/Aşitî yê me!
AVRUPALI dostlarım zaman zaman bana, "Kürtler'in bu bitmeyen, her şeye karşın durmadan süren olağanüstü dire­niş gücü nereden geliyor" diye soruyorlar. Evet, yüzyıllar­dan bu yana ulusal bir devlet kuramamış, sürekli baskı altın­da kalmış, bölünmüş, parçalanmış Kürtler, nasıl oluyor da hala sosyal, etnik, kültürel bir yaşam
Ne Toutankhamon'muş :) Üşenmezseniz okuyun, cidden ilginç.
Toutankhamon'un cenaze salonunun giriş kapısı üstünde "Burada dinlenen firavunu ebediyeti içinde rahatsız edecek kişiye ölüm kanatlarıyla dokunacaktır." diye yazılıdır. Üç bin beş yüz yıl boyunca, bu 12 Şubat 1924 günündeki, yedi yıllık bir kazıdan sonra, Lord Carnarvon ve Howard Carter’in kral mezarına girişine kadar, hiçbir zaman,
(COK UZUN VE KİTAPTA HERBİR SÖZÜN DÜŞÜNÜLESİ EN NAİF BÖLÜMÜ) “ Momo, şimdi o büyük salonun içindeydi. Burası en büyük kiliseden daha görkemli, en büyük istasyonların salonlarından bile daha genişti. Güçlü sütunların üzerinde yükselen tavan neredeyse görünmüyordu. Etrafta hiç pencere yoktu. Kocaman salonu aydınlatan altın renkli ışık çevrede
Reklam
Neden hayat sigortaları ölümsüz ruhlar için ölüm parası verirler? Aşağı yukarı altmış yüzyıl önce ölen Adem babamız, nasıl oluyor da sonsuz ve hareketsiz bir durgunluk içinde, ölümle umutsuzca büyülenmişçesine yatıyor hâlâ? Niçin bir yandan ölülerin anlatılmaz bir mutluluk içinde yattıklarını ileri sürer, bir yandan da ölenler söz konusu olunca avunma nedir bilmeyiz? Niçin tüm yaşayanlar, tüm ölülerin susmasını isterler? O kadar ki, bir mezarda bir tıkırtı olsa, korkudan bütün kentin aklı başından gider. Bunlar boş değil, bir anlamı olsa gerek bunların.
KÖMEN
Analım Tunga Er efsanesini; Duyalım geçmişin erkek sesini. Bürüyüp Tanrıdağ’ın çevresini Yine Gök Türk olalım, El kuralım. Ötüken-Yış durak olsun da bize Yürüsün ordular ordan denize. Çinli baş vermezse, gelmezse dize Kağanın buyruğu vardır: Vuralım. Anlatılmaz, yüce bir erdem olan Bu akınlarda bulunmaz yorulan. Günü geldikçe de bizden
42 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.