Kitabın adı " Güneşi Uyandıralım " ama
" Büyükler güneşi uyandırmayı bilmez." demişti Zeze kitabın sonunda. Haklı da aslında; biz büyükler çocukların güneşini çaldık, karanlıklara çağ açıp onları fenersiz bıraktık. Şimdi güneş nasıl uyandırılır nerden bilelim?...
Şeker Portakalı kitabının devamı olan kitabımız Zeze ' nin
Hepimiz her şeyde aşağı yukarıyız.
Düş gücü fazlalığı ya da eksikliği ikisinden birine sahip olmanın verdiği kıvanç, yok kıvanç olmadı. İç rahatlığı? Haah bu biraz daha anlam bütünlüğüne yakıştı. Anlam bütünlüğü daima önemlidir. İnsanların dinlememek, dinlese de anlamamak gibi naçiz yetenekleri büyüdü, gelişti son zamanlarda ancak anlam
Nabi'nin Surnâmesi gibi eski büyük kalemlerin evlenme, düğün dernek, sünnet gibi önemli ve eğlenceli olayları anlatan, halkın katıldığı, masrafları bol, şölen, tören, eğlence ve gösterileri betimleyerek anlatan kitaplar geliyor. Zaten
Yazarımız diyor ki: “Bir film düşün. İlk sahne sıradan bir olayla başlar. Film ilerledikçe gelişmelere inanamazsın. Dehşete kapılırsın. Film biter. Etkisinden kurtulamazsın. Korkarsın.”
Bende diyorum ki: “Filmin size tanıdık olduğunu ve gerileceğinizi, korkacağınızı bilmenize rağmen Pandora’nın kutusunu aralama dürtüsünün size hâkim geldiğini