Bu ölümün içimde yaptığı çöküntüyü sana nasıl anlatsam? Günlerin nasıl geçtiğininin farkında değilim. Kalbimde ağır bir yük taşıyorum. Ben artık hiç gülemeyeceğim dostum. Her nefes alışımda kalbim ağrıyor. Yıllar geçtikçe kalbimin derinliklerinde biriken keder tortuları, içimi ağırlaştırıyor, nefes alamıyorum. Üzerime çöken karanlık, ruhumu eziyor, acı hatıraların izleri hafızama bütün keskinliği ile kazınıyor.
Sayfa 414Kitabı okuyor
Kişisel ölümün keskinliği, her an olabilirliĝi yalnızca yeni zaman duygusunun bir parçası değil, yeni bireyselliĝin çıkışınîn da bilesenlerinden birini oluşturmuştur.
“Bir çocuğun ölmesinde feci, hiçbirimiz için keskinliği asla azalmayacak acı bir şey vardı. Bu kadar üzüntü verici başka bir şey yoktu. Asla düzeltemeyeceğimiz bir haksızlıktı. Vahşice şartlar altında çocuğu ölmüş birisi için adalet diye bir şey yoktu. Hiçbir ceza böyle bir ölümün sorumlusu olan kişi için yeterince ağır değildi.”
Sayfa 252 - Olimpos
Bu ölümün içimde yaptığı çöküntüyü sana nasıl anlatsam? Günlerin nasıl geçtiğinin farkında değilim. Kalbimde ağır bir yük taşıyorum. Ben artık hiç gülemeyeceğim dostum. Her nefes alışımda kalbim ağrıyor. Yıllar geçtikçe kalbimin derinliklerinde biriken keder tortuları, içimi ağırlaştırıyor, nefes alamıyorum. Üzerime çöken karanlık, ruhumu eziyor, acı hâtıraların izleri hafızamda bütün keskinliği ile kazınıyor.
Sayfa 414Kitabı okudu
Sevgili Turgut kardeşim,
Acı haberi aldığım günden beri kendime gelemedim. Bu ölümün içimde yaptığı çöküntüyü sana nasıl anlatsam?
Günlerin nasıl geçtiğinin farkında değilim. Kalbimde ağır bir yük taşıyorum. Ben artık hiç gülemeyeceğim dostum. Her nefes alışımda kalbim ağrıyor. Yıllar geçtikçe kalbimin derinliklerinde biriken keder tortuları,
Sayfa 415Kitabı yarım bıraktı
Ölmek o kadar da umurumda değil, benim canımı sıkan ölümün keskinliği.
Mükemmel arzular son vermeyi düşünmekle gelir. En büyük arzular bir gün taçlandırılmakla görevlidir. Ölüm, komplike olanın başındaki kralın tacıdır. Ölüm, doğmak kadar basit, teklikler içerisinde elmas gibi saf değildir. Ölüm, beyaz görünür ama beyazlığın masumluğu değildir. Ölüm, siyahla eşleştirilir ama siyahın keskinliği değildir. Ölüm, birbirine dolanmış gözüken, hangisi hangisine bağlandığı belli olmayan damarlar gibidir. Ölüm, ciğerleri patlatan çığlıktır. Bütün dünya çığlığı duymak üzeredir de ölümün kendisi sağırlaşmış yıkılmaz kale gibidir.
-Melike Demirci
Ölmek o kadar da umurumda değil, benim canımı sıkan ölümün keskinliği.
Bir çocuğun ölmesinde feci, hiçbirimiz için keskinliği asla azalmayacak aci bir şey vardı. Bu kadar üzüntü verici başka bir şey yoktu. Asla düzeltemeyeceğimiz bir haksızlıktı. Vahşice şartlar altında çocuğu ölmüş birisi için adalet diye bir şey yoktu. Hiçbir ceza böyle bir ölümün sorumlusu olan kişi için yeterince ağır değildi.
Sayfa 285Kitabı okudu
Ölümün yakında geleceği tahmin edildiğinde bile, gerçekliği ve keskinliği insanı yine de sersemletiyordu..
Sayfa 88 - Epsilon YayınlarıKitabı okudu
