5 yıldır 1000 kitap üzerinden düzenli olarak kitap okuyorum. Şükür elimden geldiğince tatlı bir sayıya eriştim, çok fazla kitap tavsiyesi aldım, etkinliklere girdim, etkinliği kendim düzenledim, arkadaşlarımın önerilerine uydum, canım sıkıldı ilk önüme geleni okudum, yeri geldi en alakasız kitapları okudum; ancak hiçbir kitapta bu kitabı okurken
Bir ilişkide olması gerekenler için biraz hızlı gidiyoruz,daha her şey için çok erken,İşim var sonra konuşuruz,gibi gibi cümleler varsa istek yoktur ama kararsizlik vardir,öncelik yoktur ama hayatınin bir köşesinde varsinizdir olsada olur olmasada oluru olmamak için o ilişkiden arkaniza bakmadan kaçmak gerekir.
Bir tarih aralığı verirken de doğum günümü seçmen bundandı. Senin açından her şey çok netti, ölüyordum aşkından, kırıldığım her an geride kalmıştı ve "gel" dediğinde koşa koşa gelecektim sana, çüş. Yine de dönüp kalbime sordum, oluru var mı bu işin diye. Yoktu. Hatalara bırakılan bir pay var mühendislikte, kalbimde bir hata olarak bile yer yoktu sana. Kırılma noktasını ararken buluyorum kendimi bazı günler böyle, neyi değiştirir bilmiyorum, beni değiştirmez, büyümesi durmadı daha gönlümün.
Hasan Ali Yücel...
Türk tarihinin en çalışkan,en verimli,en başarılı,arkasında büyük eserler bırakmış iki eğitim bakanından biri.Diğeri de Mustafa Necati Bey. Onun da bu ülkeye katkılarını unutamam.
Trabzon'lu bir baba ile Tekirdağ'lı bir annenin çocuğu Hasan Ali. Hem bba hem anne tarafı mevlevi inancına sahipler. Böyle bir ortamda Hasan Ali'nin
Neden hasretinden prangalar eskittim demişti şair, nasıl bir sevdaydı adına hasret demişti?
.
Buram buram Anadolu kokan her satırı umut, her satırı korku nedir bilmezlik inadına yaşam, inadına sevda.
.
Fikret Kızılok, Cem Karaca, Zülfü Livaneli, Ahmet Kaya, gibi ünlü bazı sanatçılar şiirlerini bestelemiştir.
.
❝Haberin var mı taş duvar?
Demir
Uzunca bir yazı olacak. Vakit ayırırsanız sevinirim.
***
"Ey iman edenler, eğer siz Allah'a (Allah adına İslam'a ve Müslümanlara) yardım ederseniz, O da size yardım eder ve sizin ayaklarınızı sağlamlaştırır." (Muhammed, 47/7)
***
“Türkiye Radyoları Eskişehir muhabirinin bildirdiğine göre, tıp tarihinde ender görülen
Sevgili Kendim, Kendine Hoş geldin.
İnsanın bir sene içinde hayatı ne kadar değişebilir ki derler,insanın hayatı 1dk içinde bile değişebilir. Benim de hayatım 7-8 ay boyunca çok değişti.
Yaptığım bir çok hata var .O yüzden o kadar pişmanlık duyuyorum ki.Evet hatalarımı yaşıma veriyor olabilirim.
ama benim yaptığım geleceğime mâl oldu 1 yılım
Arıyordum gözlerinde ben yolumu, ben yolumu
Sana verdim bahçemin en zor gülünü, zor gülünü
Defterim de ortalanmış, yad elinde yâr beklerken
Düşerim sensiz rüyadan, söyle bi' var mı oluru?
Sana baktım, yeryüzünü gökyüzünü gördüm anam
Kaçıyorsun, ellerini kim tutuyorsa, sövdüm aman
Sana baktım, yeryüzünü gökyüzünü gördüm anam
Kaçıyorsun, ellerini kim tutuyor da, ben tutamam?
Et tırnaktan ayrılamaz
Yok ben senden ayrılamam
Sebep olduğun şu yangınımı
Yangın ile durduramam
Et tırnaktan ayrılamaz
Yok ben senden ayrılamam
Sana giden tüm yollarımın
Doldu tozu bak kundurama
Mabel Matiz - Bahçemin En Zor Gülü 🖤😔
Bir çok kişinin hayran olarak okuduğu bir kitaptı herkes her yerde paylaştı zamanında ama ben üzülerek söylüyorum ki beğenemedim.
Şöyle ki kitapta bir sürü tekrara düşülmüştü kitabı alıp on sayfa seçseniz içinden büyük ihtimalle sekiz sayfa birbirine benzerdir. O kadar çok yineleme yapmış ki bazı şeylerde kelime ile değil de alt metin olarak verilseydi demeden edemedim.
Bir diğer husus da karakterler. Kitaptaki tiplemeler demeliyim sanırım tam olarak oturamadığından karakter diyemiycem tam olarak. Ben 6 saatte okuyup bitirdim ve karakterler hakkında ne zaman düşünmeye çalışsam hep aynı davranış ve hareketler geldi romanın sonuna doğru yine de daha fazla ön plana çıkartıldığını inkar edemem.
Onun dışında olan bir kaç olay arasında kopukluk var gibi geldi bana olay akışı oturtulsa da davranışlar tiplere empoze edilememiş gibiydi.
Birde kitabın tamamında bir özenilmeme durumu vardı. Bunu nasıl anlatmalıyım bilemiyorum. Türk gençlerinin okuyacağı bir kitap olarak değerlendirdiğim zaman gereksiz fazla argo ve aşırı 'ergence' davranışları göz ardı edemiyorum. Affınıza sığınarak söylüyorum; 'sikik' gibi bir çok kelime var. Bir diğer yandan da kadının ezilme ve erkeğin üsttünleştirilme çabası var. Kadın olan birinin bir tipleme olsa dahi nasıl bu şekilde muamele girebileceğini düşünür ve bunu herkesin okuyacağını bile bile yazar inanın aklım almıyor.
Özetle bir klasik oluru olarak o kadar çok eksik var ki 400 küsür sayfa olmasına rağmen oldukça çerez oldukça okunması kolay hiç bir detayda okuyucuya düşünme alanı yaratmayan bir kitaptı.
Nerden tutsam elimde kaldı...
Faili Meçhul Olasılıksızlık. Bu yıl okuduğum son kitap; böyle de bir özelliği var romanın. İnişler, çıkışlar, tırmanışlar, düşüşler, en güzel anlatımlarla harika bir kitap.
Oluru olmaza çeviren o kahreden oluşumlar… Bülent ve Zeynep’in; yok yok Sincap’ın özelinde derinlemesine bir aşk analizi… Bir adam ve kadın birbirlerini böyle mi sever? Bir
Bu kadın beni deli ediyor!
Ablacım her kitabında ağlatmak zorunda mısın ya sen? Hayır bizden istediğin ne, nasıl bir psikoloji yaşıyorsun sen yahu?
Yazarın şöyle bir huyu var. Bir kitabına başlamadan önce inanılmaz zorlanıyorsunuz. Başladıktan sonra da elinizden bırakamıyorsunuz. İkinci kez okudum ve bu kadını her okuduğum da psikolojim alt üst oluyor:)
Aşk üçgeni okumayı seven biri değilim. Kendimi kötü hissediyorum her seferinde ve yine bu kitapta da aşırı kalbim kırıldı. Sonu benim istediğim gibi bitse de diğer türlü bitmesini isteyenleri de anlayabiliyorum. Ama benim için oluru buydu ve gerçekten güzel bir final yaptı.
Gerçek sevgiyi, ve güzel bir şekilde ayrılmayı çok güzel işlemiş yazar. Konuyla alakalı çok bir şey söylemek istemiyorum. Ve bana kalırsa arka kapağını dahi okumayın. Her şey size süpriz olsun:)
Dram ve aşk okumayı sevenlere şiddetle tavsiye ediyorum lakin içerisinde +18 olduğunu da belirteyim.
Tek Gerçek AşklarTaylor Jenkins Reid · Yabancı Yayınları · 2023237 okunma
"Bazı özel günleri kutluyorken unutulmaması gereken bir durum var, sizin afilli bir şekilde kutladığınız gün, bir başkasının eksikliği olabilir. Kimsenin yarasını deşmeye lüzum görmüyorum. Elbette ki kutlayınız göz önünde yapmak istiyorsanız, saygı dahilinde oluru var. Başkalarında eksiklik hissi yaratan hiç bir özel günden hoşlanmıyorum.. "