İntihar
Uzun bir süre yok olmayı, yok etmeyi düşündüm. Can alır gibi değil, katil gibi değil; tamamen inançsız gibi, kendimi öldürmeyi. İntihar!
Ah ne soğuk bir duygu, bana çok uzak olan canımı alma isteği ilk defa bu gece bu kadar yakınımda. Ufka damlayan ilk ışıklarla beraber bir ceket, bir defter ve bir kalem alarak evi terk ettim. Çocuklarım
Ilk Mehmed Uzun kitabım yani bir tanışma kitabı benim için "Aşk gibi aydınlık ölüm gibi karanlık "
Derin tarihe girmeden yüzeyde dolaşmak istersem kitap için ne diyebilirim diye sordum kendime "öncelikle " merak duygusu hakimiyeti diyebilirim .. daha erken saate başlasaydım şimdi yatmak zorunda kalmazdım acaba ne olacak diye
Sevgili Jack, ne güzel yazmışsın. Her kitabında karakterinin ayrı bir yönünü öne çıkarıyor, diğer yönlerini susturmayi nasıl başarıyorsun, anlayamıyorum.
Bu kitabın tüm dünyanın etkilendiği, yoğun bedellerin ödendiği bir dönemi anlattığı için elbette öğretici, elbette çok kıymetli.
Haksızlık karşısında ses çıkarmayan insana tavrın, hatta bundan nemalananlara karşı bile bu kadar yoğun öfkelenmiyor oluşun şaşırtıcı.
Bu ihtiyar güneş altında emin ol ki değişen fazla birşey yok. Sizin zamanınızda ki kadar çok olmuyor olması, kimsenin adaletsizliğe uğramadığı ya da insanların hak ettikleri şekilde yaşadıklarını zannetmeni istemem. Evet sektörel olarak Karteller hâlâ var ve bir sonraki öğün ne yiyeceğinin belirsizliğinde yaşayan insanlar hâlâ mevcut. İşçi sınıfı açısından bakınca sanki daha modern köleler olduklarını söylesem eksik söylemiş olmam. Seninde işlediğin gibi iş kazası olduğunda, o Kodaman Avukat'lar hâlâ işçilerin kabahatli olduğu kararının alınmasını evet bu doğru şaşırmamalısın, kanunlar ne yazık ki hâlâ sermaye sahibinden yana.
Diyeceğim o ki, pekte birşey değişmedi. Üzgünüm.
Okuyacaklara notum:
Bu kitap ile Jack London sizin zeka seviyenizi ölçüyor ve bunu yaparken kimsenin ama kimsenin aklına gelmeyecek bir yollla yapıyor.
Eğer ki okur da, hiç birşey anlamazsaniz üzülmeyin bu sizin gerizekalı olduğunuzu değil, okumak için daha fazlasını yapacak cesarete sahip olmadığınızı gösterir.
Çok zevkliydi, çok...
Demir ÖkçeJack London · Can Yayınları · 201214,9bin okunma
Sarılıp yatmak mümkün değil bende senden kalan hayâle.
Halbuki sen orda, şehrimde gerçekten varsın etinle kemiğinle
ve balından mahrum edildiğim kırmızı ağzın, kocaman gözlerin gerçekten var
ve âsi bir su gibi teslim oluşun ve beyazlığın ki dokunamıyorum bile...
Seni o kadar özlüyorum ki, tarifi olamaz. Yanımda olsan “açsam yüzün baksam dursam". Dostluğuna, sevgine, şefkatine, teselline o kadar muhtacım ki sevgilim. Beni senden başkası avutamaz, teselli edemez. Ne yapayım söyle bana. Ne edip, nerelere gideyim. Derdimi kimlere dökeyim. Ah sevgilim ah... Bir gün içinde belli aralıklarla ölümün