Zaman bir acele hastalığına tutulmuş da bizi iterek kovalar gibi koşuyor! En kısa bir lezzet için fırsat ve imkan kalmıyor. Ömrümüz mahrekinden (yörüngesinden) kopup ve gözlerimiz karşısında gönlümüzü kıran bir süratle boşluğa düşüp sönen bir yıldız gibi geçiyor!
Sizi bilmiyorum ama ben, televizyonda bir haber, dizi ya da film, youtubeda ya da sosyal medyada bir video izlerken bir reklâm çıktığında hemen kanalı değiştiriyorum. Bir bakıyorum diğer kanalda da aynı reklâm var. Doğrusu günümüzde teknolojinin baş döndürücü bir hızla gelişmesiyle ne yaparsak yapalım reklâmlardan kaçışımız imkânsız gibi
youtu.be/VA_dkKstRjY?fea...
Yaşlı bir zindan
Geç kalmış bir grev
Arasında ömrümüz
Unutmamak için şarkıları
Her sözümüz bir makam
~~~~~~~~~~~~~~~~
Ve bir gün savrulur rüzgar
Ülkem olur gül iklim
Sahipleri tarih yazan
Gül yürekler iner dağdan
Hasan Hüseyin Demirel
"Hiç yaşlanamayacak, hatta bikac ay sonra ölecek olan Bihter'in, gözleri kırışmasın diye krem sürmesi.
Şu sahne hep düşündürür beni
Kaç aylık, kaç günlük omrumuz var bilmiyoruz. Öyle çabalıyoruz hayatta. Hayat garip..."
#askimemnu
•••
Böyle geçer ömrümüz,
Bir gün gelir ölürüz,
Haberimiz olmadan.
Ve o zaman, o zaman,
Hayat neymiş görürsün!
Bırak, keyfini sürsün,
Şehirlerin, köleler!
•••
8 Mayıs 1931'de Cahit Sıtkı Tarancı'nın, kız kardeşine yazdığı mektup.
💙 dua gibi
Nihal,
Biz, şimdi arasında nice mesafeler bulunan iki uçurumda birbirlerine seslerini işitmek için didinen iki garip yolcuyuz, ikimiz de yukarı tırmanmak için uğraşıyoruz. Kanatlarımız yok ki uçalım, cambaz değiliz ki çeviklikle yukarı tırmanabilelim. Hayır Nihal, biz yukarı çıkmaktan vazgeçelim, tepeler alçalsın ve bizim hizamıza gelsin. Etrafımızda ne varsa çöksün ve biz yalnız ortada kalalım... O vakit düz bir arazide birbirimize doğru koşabiliriz... Bize başka bir meydan lazım. Şimdi ömrümüz siyah ve gürültülü. Beis yok. Yarın beyaz ve sessiz olacaktır. Bu beyazlık ve sessizlik ruhumuza sinecek ve biz iki kardeş beyaz bir denizde yüzeceğiz.
zîra ömrümüz boyunca âşinâlık etmeye mecbur olduğumuz halde, muhabbet ve samimiyet kuramadığımız kimseler gibi bâzı semtler için de, böylece bir yakınlık ve hasret duymayız.
Gün biter gülüşün kalır bende
anılar gibi sürüklenir bulutlar
Ömrümüz ayrılıklar toplamıdır
yarım kalan bir şiir belki de
Aykırı anlamlar arayıp durma
güz biter sular köpürür de
kapanmaz gülüşünün açtığı yara
uçurum olur cellat olur her gece
Her gece yeniden bir talan başlar
acı ses olur, ses deli bir yağmur
eski bir eylüle gireriz böylece
Sığındığım her yer adınla anılır
ben girerim, sokağı devriyeler basar
bir de gülüşün eklenir kimliğine