Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bizim ömrümüz, bütün suçlarımızı muhaliflerimize yüklemekle geçmiştir. Büyük politika sandık bunu… … Giderek muhaliflerimizle aramızdaki ilintileri hırsızlarımız, alçaklarımız, manyaklarımız belirleyip denetler hale geldi. …. Bu heriflerin ne kadar rezil, işe yaramaz olduklarını… Çalıp çırptıklarını bile bile muhaliflerimizi en alçak iftiralarla karalamalarını beğeniyorduk, sırtlarını sıvazlayarak kışkırtıyorduk, mükafat olarak da çalanlarına, namussuzluklarına göz yumuyorduk.
Baksan göremezsin artık sen beni Seni ben eyledi bu aşk beni sen Ömrümüz deryada bir gemi şimdi Küreği ben olmuşum, yelkeni sen
Reklam
Ne gülün fısıltısı, ne rüzgârın ıslığı, Ne şarabın ısısı, ne sözün ıssızlığı, Bana Hayyâm'dan kalan kendim oldu sadece: Elif'ten daha çıplak bir ruhun yalnızlığı! Kenan Sarıalioğlu
İlkbahardaki bir nehir gibi hızla akıp gidiyor ömrümüz, akıp giden ise geri gelmiyor.
Mevsimler gece gündüz,gelir geçer ömrümüz/Sevda ile gönlümüz yanar da belli olmaz: Zaman hızla akar,ölüm yaklaşırken... Kalbimiz hep gizliden aşk acısı,hasret çeker fakat bu hiçbir şeyi etkilemez,değiştirmez.Aşkımızı ömür boyu saklar ve sonunda bu dünyadan hüzünle göçeriz.Hazin olan ölüm değil,aşksız yani manasız bir hayata rıza göstermektir.
Ölmekten korkuyorum sanma. Ömrümüz olduğu sürece çalışamaz hale gelmeyelim diye korkuyorum. Bizim gibi insanlar ömürleri oldukça çalışacak halde olmalı.
Sayfa 25 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Yaşama zamanının yokluğunda, kayıp zamanı, yani çalışmanın ziyan ettiği hayatı telafi eden tek şey paradır. Oturduğumuz evler, sürdüğümüz konforlu arabalar, gidebildiğimiz lokanta ve eğlence mekânları, aldığımız ıvır zıvır, çalışma köleliğimizi meşrulaştırır. Ama ya onlar da ruhumuzdaki sızıyı dindirmiyorsa? Ya bunlara sahip olmak için ortaya sürdüğümüz pey, yani ömrümüz, bizim için daha kıymetliyse?"
Mitokondrilerin hangi saatte ne yersek daha çok serbest radikale sebep olduklarını mekanizmasıyla öğrendiğimizde hücrenin kısalan ömrüyle kısalan ömrümüz meselesini birbirine bağlamış olacağız. Bu öyle girift, öyle birbiriyle bağlantılı bir konudur ki , yemek yemeye hala kilo meselesi olarak bakmanın bu çağ için artık çok sığ kaçtı­ğını söylemeden geçemeyeceğim.
Bizim ömrümüz, bütün suçlarımızı muhaliflerimize yüklemekle geçmiştir. Büyük politika sandık bunu...
Yağmur yağıyordu kesik kesik…Tıpkı ömrümüz gibi… Gecenin kimsesiz sokaklarında dalgınlığına kaçan bir mürekkep balığıydım artık…
Reklam
İlkbahardaki bir nehir gibi hızlı akıp gidiyor ömrümüz, akıp giden ise geri gelmiyor.
Bir ya da iki haftalık ömrümüz kaldığını düşünüyorduk, bu yüzden de kendimizi canlı değil ölü gibi hissediyorduk. Çocukluğumun sokaklarını, meydanlarını ve evlerini öbür dünyadan geri dönmüş ve hayalet bir şehri izleyen bir ölünün gözleriyle izledim.
"Ölüleri sevmek zorundayız, Ömrümüz onlarla öylesine doludur ki, başka şeyleri sevecek vaktimiz yoktur..."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.