HAVUZ BAŞI
Beyazıt Havuzu'nun kenarındaki kanepelerden birine oturmuş sizi bekliyorum. Yaşını almış bir adamın yirmi yaşındaki çocuk kederlerini, sevinçlerini yaşaması ne demektir, diye düşünüyorum: Belki, bir geç olma hadisesi. Belki de bir çeşit hazları, kederleri, çocuklukları uzatma temayülü. Ama bu uzayan yaz, kışın gelmeyeceğine alamet
Savaşan Devletler Döneminin son dönemindeki diğerlerine nazaran üç büyük devletçik (beylik) Chao, Ch'in ve Yen Hunların güney komşusu idi. Bunların her biri Hunlara karşı savunma amacıyla savunma duvarları inşa ettiler. Aslında MÖ 800-780'lerde Çin'in kuzey sınırlarına yerleştirilen kendilerini kuzeylilerin akınlarına karşı korumak
"Batı İran'ı ezmek istemez, hatta sever"
Ş.Teoman Duralı
Daha önce "Lübnan bataklık olur" diyerek uyarmıştı. Felsefe profesörü Teoman Duralı şimdi de "Lübnan savaşı İran'a saldırının ön hazırlığı mı" sorusunu yanıtlıyor. "Yahudilerin en çok sevmeleri gereken millet Fars milleti olması lazım"
Kitap 2 gün önce bitti ama şoku atlatıp düşüncelerimi yazabilmem için epey bir zaman gerekti gerçekten de. Tek kelimeyle anlatacak olursam, efsaneydi. Bolca şok, ihanet, aksiyon. Ve en çok da hüzün. Hem de normal bir hüzün falan değil, böyle kalbinizi düğümleyecek türden. Beklememe kesinlikle değdi, eğer fiyat konusunda sıkıntı yaşamayacaksanız
Vâreden’in adıyla insanlığa inen Nûr
Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından
Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur
Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından
Rahmet vadilerinden boşanır âb-ı hayat
En müstesna doğuşa hâmiledir kâinat
Ne güzel bir giriş, dünyaya ne güzel bir geliş... Toprağı kirlerinden arındıran o Yağmur için, rahmet vadilerinin
Yeniden okudum, ilk okuduğumdan daha çok keyif aldım bu okumada. Beş yıl öğretmenlik yaptığım, Rıfat İlgaz 'ın romanlarında anlattığı sokaklarında gezdiğim, ağaçlarına tırmandığım, kızımı doğurduğum Cide 'nin benim için çok büyük önrmi var. O nedenle kitabın Cide ile ilgili son bölümünü buraya almak istedim.
CİDE KlYlLARlNDA
Bu kitap Şevket Süreyya Aydemir’in aslında otobiyografisi. “Şunu yaptım, şurada doğdum.”dan ziyade, hikâyesini romanlaştırarak anlatmış. Hani İlber Ortaylı’nın “Bir Ömür Nasıl Yaşanır?” isimli bir kitabı var ya, işte bu başlığa layık bir ömür olarak Şevket Bey’i gösterebiliriz. Emrah Safa Gürkan da o dönemin insanlarını anlatırken nasıl hızlı
Hakk'ın, şanlı elçisine büyük bir hüzün gelmişti, Onun, bütün semaları gezeceği gün gelmişti.
Akılların ermediği binbir lutuf, binbir nimet Görülecek kutlu gece ermiş idi en nihayet.
Ağırlamak üzre onu, o sevgili Peygamber'i, Yere, göğe emir gitti, ne yapılsa vardı yeri.
Toprakla su âleminde, hüküm süren kanunlara, "Çalışmayı
Çoğrafyanın Kaderi: İngiliz Dış Politikası
༄ ༄ ༄
Yer altı değerli madenleri çıkartma, işletme, her türlü alanda kullanıp; temel ihtiyaçlar olan ulaşım ve günlük tüketim alanlarında bunun pazar alanı geliştirmek bir keşif ve güçtür. Devlet ve toplum birlikteliği halinde hammadde, üretim ve pazarlama keşif ve gücünü İspanya ve
1- Filistin İçin Bin Genç Kim?
twitter.com/SennAbdulkadir/...
Toparlanın size büyük bir provokasyon ve dezenformasyon kampanyasının hikayesini anlatayım.
Filistin eylemleri/tepkileri maalesef çeşitli illetlerle malül. İsraille hala devam eden ticareti eleştirenler devleti
#Schopenhauer
*Yazar
#Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Günden güne daha hoyrat, daha kaba ve daha acımasız olan insani ilişkiler bizi etkilememeli. Karanlıklara bir mum yakmanın, katılaşmış kalplere bir sevgi tohumu atmanın temel işimiz olduğunu asla unutmamalıyız. (Ön Söz'den)
Eski Türklerde toplumda kadının önemli ve saygın bir yeri vardı. Hakan'la Hatun resmi toplantılarda yan yana oturur, yönetimi birlikte vürütürlerdi. Savaş gibi, barış gibi büyük kararların alınmasında kadının rolü büyüktü. Buyruklarda, Hakan'ın imzasının yanında Hatun'un imzası da bulunurdu.
İslâm dininin kabulünden sonra özellikle