Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
202 syf.
·
Puan vermedi
Birbirinden güzel ve birçok anlam içeren dörtlüklere sahip bu eser bence her türden kitap okuyan insanın hoşuna gidebilecek bir kıtap. Kitabın içeriğine geçmeden önce belirtmek istediğim şey okuyacak kişilerin kısa da olsa bir Ömer Hayyam'ın hayatına göz atması. Çünkü kitapta geçen bazı terimler ve konular kendisi tanınmadığı takdirde yanlış yerlere çekilebiliyor ya da yanlış anlaşılabiliyor. Eserde geçen rubailerde genel olarak dini veya sosyal bir çok konuya değinilmekte ki çoğunda da karşıdakini eleştirme üzerine dörtlükler bulunmakta. Ancak okunurken genelde 'Tanrı' ve 'şarap' kelimeleri çok fazla kullanılmakta ki bundan dolayı az önce belirttiğim gibi bunlar çok farklı anlaşılabilmekte. Ancak genel olarak kabul edilen ki bencede öyle olan Ömer Hayyam bu kelimelerle aslında dörtlüklerinde diğer insanları eleştirmekte. Şarap kelimesini kimi yerde 'ilahi aşk' anlamına gelerek kullanmakta kimi yerde de eleştiri anlamında bizlere sunmakta. Genel olarak ilk okunduğunda şaraba tapan birini düşünüyor olabilir insan ancak dediğim gibi araştırıldıktan sonra kitap okunursa dörtlüklerde bir eleştiri söz konusu olduğu görülmekte. Ki bu şekilde okunduğunda daha derin ve güzel anlamlar içermekte. Buna benzer bir dörtlüğü aşağıya bırakıp okuyacaklara keyifli okumalar diliyorum... Sen içimiyorsan, içenleri kınama bari; Bırak aldatmacayı, ikiyüzlülükleri; Şarap içmem diye övünüyorsun, ama, Yediğin haltlar yanında, şarap nedir ki?
Dörtlükler
DörtlüklerÖmer Hayyam · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202122,5bin okunma
128 syf.
6/10 puan verdi
Hem ömrü kısadır, hem hayatı acıdır.
Ölümün Anlamı, Hayatın Anlamı birbirlerine ayrılmaz şekilde bağlanmış iki arayış. Ölmüyor olsaydı insan, hiç doğmazdı. Hiç doğmasaydı, ölmekten korkmazdı. Ölmekten korkmasaydı, hayatı anlamlı yaşamaya çalışmazdı. Sokrates'ten sonra uzun bir süre felsefe ölümü konuşmayı bıraktı. Ahiret inancı elbette ki bunda etkilidir. Çünkü öyle bir inanç varsa zaten hiç ölmeyeceksin demektir. Yakın tarihte bilimsel gelişmelerin de artmasıyla ahiret inancı ikna etmemeye başladı bizi. Varoluş fikri ve varoluş felsefesi ortaya çıktı. İşte Schopenhauer bunlardan önce bu konuyu incelemiş biri. Schopenhauer'a göre bir isteme (bu kitapta irade) vardır. Zamandan, mekandan, bilinçten bağımsız. Fenomen olmayan, kendinde şey. Bu isteme yaşamı devam ettirir. Bu isteme bizi kandırır farklı şekillere girer ve ürememizi sağlar. Zaten ürememizi tamamladıktan sonra da onun işine yaramayız ve artık yavaşça tükenerek (yaşlanarak) ölürüz. Biz ölürüz ama irade devam eder. İrade için önemli olan türdür, bir insan çok önemsizdir zaten. Hem ömrü kısadır, hem hayatı acıdır. Acıya duyarlı olması için evrimleşmiştir zaten. Her şeyi sağlıklı olur fark etmez ama bir dişi çürür bütünüyle onun acısını hisseder. Güzel bir gün geçirir, çok kimse ona iyilik eder unutur, biri bir gün kötülük yapar ömür boyu unutamaz. Ölmesi yalnızca acısını dindirir. Bu yüzden, insan kendisini birey olarak değil türünün bir parçası olarak görmelidir. Daha fazlası için... youtu.be/w0UOkmhNnpM?si=...
Ölümün Anlamı
Ölümün AnlamıArthur Schopenhauer · Say Yayınları · 20121,044 okunma
Reklam
144 syf.
8/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Merhaba Dostlarım Kendi nazarımda kitaplara armağan ettiğim şarkılar olur bazen.. kitap, bana hissettirdikleriyle hatıra olurken, bir şarkıyla da hatıramı tatlandırmak isterim..
Esra kahya b.
Esra kahya b.
’nın kaleminden çıkan
Kambur
Kambur
kitabının şarkısı ise Mabel Matiz’den-Yıllar Saçlarına olsun… Sonra kitapları okurken, karakterlere verilen değişik isimler olursa manasını merak ederim.. “Acibe” de hikayesinin yanı sıra ismiyle de beni meraka düşüren biriydi.. açtım tarayıcı da biraz araştırdım, “şaşılacak denli çirkin olan, çok acayip şey” anlamına geldiğini öğrendim.. bir ah daha geçti içimden.. Kitapta anlatılan, insan olmanın acziyeti demek istiyorum ve Acibenin hikayesinden yola çıkarak uzaklarda bir yerlerde ya da yanı başımızda gözümüzden kaçan hayatlara kocaman sarılıyorum.. kendi hayatlarımız içinde boğuşurken, kendimize bir yer ararken kaybolup gidiyoruz.. ah be Acibe, ne söylesem de geçse içimdekilerin yangını, bilmiyorum.. o yüzden de siz dostlarımı, Acibenin hikayesini okumaya davet ediyorum.. Yüreğinize sağlık
Esra kahya b.
Esra kahya b.
Benim Kamburla tanışma hikayem,
bidünyakitapgrubu
bidünyakitapgrubu
grubu sayesinde oldu.. yıllardır iyi ki demeyen ben, kısa bir zaman önce onlarla tanıştım ve “iyi ki” dilimden düşmeyen bir söz oldu.. yine yeniden söylemeliyim ki “iyi ki” bidünyakitap grubu.. Kitap Dostluğumuz daim olsun.. Not: Acibe, uzaklardan bir yerlerden görüyorsan beni kalbinden öperim.. Ve bu şarkı ikimizindir artık.. “Yıllar saçlarına çiçekler konduruyor beyaz Sen düşüp kalkarken haylaz, o bahçelerde Kalbin korkulu bi' çocuk, oyuncaklarını arıyor mu Kaç hayal hapsi gördü aynı kuş kafesinde” (Mabel Matiz)
Kambur
KamburEsra Kahya · Osmangazi Belediyesi Yayınları · 2021233 okunma
216 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
Duyguların bittiği yerden dünyanın bittiği yere uzanan bir yolculuğun kitabı Kuru Kız. Bir insanın duyguları nasıl biter diye soruyor insan kendine. Yavaş yavaş ve sessizce kayboluyor Kuru Kız'ın duyguları. Yaşıtlarına göre oldukça uzun boylu ve oldukça zayıf bir yapıya sahip olan kahramanımız gerek diş görünüşüyle, gerekse ailesinde yaşadığı olumsuzluklar ve dramla önce acınan, sonra eleştirilen ve en sonunda da yok sayılan bir insan olmaya itiliyor. Bu yavaş ve acılı değişimin sonunda bile umut ışıgı görebilme umuduyla okudum kitabı. Çok etkili bir anlatımı var ve kolay kolay akıldan çıkacak gibi değil.
Kuru Kız
Kuru KızAyfer Tunç · Can Yayınları · 20233,539 okunma
96 syf.
8/10 puan verdi
Bu anlatını verdiği his tıpkı adı gibi, hem ev düşkünü hem de sürekli akıp giden, devinim halinde bir rüzgar...Ait olmak nedir, ev aidiyet hissettiğin ya da ait olduğun yer midir? Yazarın bize anlattığı şey, ya da benim bu anlatıdan çıkardığım hisse şu; aslında ev de devinim halindedir, konuşur, değişir, yaşar hatta bazen ölür. Ev'in sadece insan değil, toplumlar ve devletler için de anlamı başkadır, kıyım önce ev'lerden başlar, ev ölür, birey ölür, sonra aile, vatan, dil, seni sen yapan her şey... Kısa kısa anlatılarla çok şeyi anlatmak da bir maharet gerektirir bence. Tıpkı ilk kitabı Barbarlarla Beklerken'i okuduğum zaman aldığım tadı aldım. Soyutlaşan ev, düşündürdü beni. Severek okudum. ..
Ev Düşkünü Bazı Rüzgârlar
Ev Düşkünü Bazı RüzgârlarMehmet Mahsum Oral · Everest Yayınları · 202321 okunma
268 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
. İsimsiz bayan kahramanımız ağır bir depresyon geçirmektedir. Bir gün abisinin müdahalesi ile psikiyatri kliniğine yatırılır. Doktoru Psikiyatrist Miraç çok ilgilidir fakat kadın içine kapanıktır, hiç konuşmaz. İçten içe etrafındaki insanları, toplumu suçlar durur. Doktor Miraç, profesörü tarafından gelen bir maille kliniğe yatırdıkları ve
Bi' Müsade Et Delireyim!
Bi' Müsade Et Delireyim!Işık Korkunç · Edisyon Kitap · 20244 okunma
Reklam
92 syf.
·
Puan vermedi
·
19 saatte okudu
Adolphe ~ Benjamin Constant . Alıntılar; . Ondan uzaktayken kalbimi okuyabilecek biri, soğuk ve hissiz bir gönül çelen, yanındayken gören âciz ve tuttkulu, acemi bir âşık olduğumu sanırdı. Tabii bu gözlemlerin ikisi de yalnış olurdu çünkü insan asla tutarlı değildir ve ne tamamen samimi ne de tamamen art niyetli olabilir. . Gerçek bir duygu
Adolphe
AdolpheBenjamin Constant · Kapra Yayıncılık · 2021337 okunma
216 syf.
·
Puan vermedi
·
13 saatte okudu
Hiç- Suat Derviş Suat Derviş'i ne Cumhuriyet Devri Türk Edebiyatı'nın başlangıcındaki eserle­rin ne de döneminin popüler romanlarının çizgisinde anmak olası değil. Toplumcu gerçekçi ve Marksist izler taşıyorsa da sadece bu akımlarla da izah edilemez. Hiç de kimilerinin bakış açısıyla edebiyat tarihinde "ortada kalmış" bir halin, kimlerinin bakış açısıyla da nev'i şahsına münhasır bir edebiyatın ürünü... Hiç, Suat Derviş'in hayatından izler taşısa da bir döne­min toplumsal panoraması, bir kadının dramı, insan ruhunun halleri, hayal kırıklıklarını birkaç cümleyle anlatamayız. Hiç'in kahramani Seza'nin "o kadın" olma hikayesini okuyoruz. Sezai küçük yaşta anne ve babasını kaybetmiş başkalarının yanında kalmak zorunda kalmış sevgiye ve guvene muhtaç bir kadındır. Aradigi bu duyguları bulamayan Seza'nin önce Yusuf'a sonra Atıf'a tutulması bundandır. Bir kadının hayal kırıklarıyla süslenmiş hayatını okurken oğlu Mehmet'e sevgisini de anlıyoruz.
Hiç
HiçSuat Derviş · İthaki Yayınları · 2013156 okunma
232 syf.
7/10 puan verdi
Karin Tidbeck
Karin Tidbeck
‘in yarattığı bu distopya,
Mülksüzler
Mülksüzler
(ursula k. le guin)’i okuduysanız kitap size pek tat vermeyecektir zira onun kötü bir kopyası gibi... Yıllar yıllar önce bir grup insan eski dünyayı terk edip kendilerine yeni, “ideal” bir toplum kuracakları bir yere gelirler ve yıllar yıllar sonra buraya gelen bir yabancı (hijyen ürünleri pazarlamanın yolunu aramak için) bu dünyayı keşfe çıkar. ideal toplumun hiç de ideal olmadığı bu şekilde ortaya çıkar ve ütopya distopyaya dönüşür.
Amatka
AmatkaKarin Tidbeck · İthaki Yayınları · 201895 okunma
128 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
12 Eylül'ün gölgesinde boğulan bir aşk hikayesi... Yaşamın kıyısında seyirci olmaktan öteye gidememiş bir erkek... Birbirinin ışığıyla kamaşan iki aile arasında parçalanan bir kadın... Başkasının gözünden nasıl göründüğünü iki günlük üzerinden anlatan deneysel bir çalışma... Model zamanların karmaşık insanlık halleri Ayfer Tunç'un usta
Suzan Defter
Suzan DefterAyfer Tunç · Can Yayınları · 202213,1bin okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.